Eğitim İş Sendikası Genel Başkanı Sayın Veli DEMİR ile gündemdeki konulara dair röportaj gerçekleştirdik.
Editör-Sayın DEMİR öncelikle bize vakit ayırmış olmanızdan dolayı size teşekkür ediyoruz. Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi AVCI geçtiğimiz gün yaptığı bir açıklamada göreve yeni başlayacak öğretmenlerin bir yıllın sonunda değerlendirmeye tabi tutulacağını ve başarısız olanların başka yerde görevlendirileceğini, bu yeni düzenlemenin çok yakında yayınlanacağını belirtti. Siz bu konuyu nasıl değerlendirirsiniz?
Veli DEMİR-Şuan yürürlükte olan 657 sayıl Devlet Memurları Kanunun 54, 55, 56, 57 ve 58. Maddelerinde aday memurun nasıl değerlendirileceği ve yetiştirileceği açıklanmış durumda.Aday memurun hangi durumlarda başarılı veya başarısız sayılacağı, başarısız sayılanların ne şekilde işlem yapılacağı açık.
Bizce burada esas sorun Köy Enstitüleri hariç öğretmen yetiştirme sistemimizdeki hatalardır. Öğretmen yetiştirmede uygulamaya daha fazla yer verilmeli, öğretmen adayları eğitimleri sürecinde yaparak yaşayarak öğrenmelidir. Mesleği göreve başladıktan sonra değil, eğitimleri sürecinde öğrenmelidir.
Sayın Bakan’ın açıkladığı şekilde bir düzenleme kadrolaşmanın önünü açacağı gibi öğretmenin elindeki kadro güvencesini de elinden alacak bir uygulamadır. AKP 12 yıllık süreçte kamusal hizmetleri özelleştirmekte, kamu çalışanlarının kadro güvencesini ellerinden almaya çalışmıştır.Biz böyle bir uygulamayı asla kabul edemeyiz .
Öğretmen yetiştirmedeki eksikler YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığının hatasıdır ve bu hata aday öğretmenlerin üzerine yüklenemez.
Editör-Sayın DEMİR dün Milli Eğitim Bakanı Antalya’da katıldığı Türkiye Özel Okullar Birliği'nin sempozyumunda özel okulların kitaplarının da devlet tarafından ücretsiz dağıtılacağını açıkladı. Bu konuda neler söyleyebilirsiniz.
Veli DEMİR-Anayasamızın 42. Maddesi (Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi) belirtildiği üzere eğitim parasızdır ve devlet hiçbir özel kuruma devlet kasasından kaynak aktaramaz. Devlet öncelikle kendi okullarının eksiklerine ve ihtiyaçlarına eğilmeli,%4 olan özel okullaşma oranını %10’a çıkarma sevdasından vazgeçmelidir.
Bugün devlet okullarımızda 70 bin hizmetli açığı varken ve bu açık öğrenci velilerimizden para toplayarak giderilmeye çalışılırken, okulların elektrik, su, yakıt gibi ihtiyaçları karşılanamazken,okulların alt yapı eksikleri varken siz özel okullara da ücretsiz kitap dağıtmaktan bahsetmektesiniz.Bırakın bunu öncelikle her vatandaşa nitelikli,parasız,kamusal eğitimi nasıl ulaştıracaksınız onu planlayın.Önceliğiniz devlet okulları olsun özel okullar değil.
Editör-Sayın Demir 2013-2014 Eğitim Öğretim yılının 1. Döneminde yapılan ve 8. Sınıf öğrencilerinin katıldığı TEOG Sınavında Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinden muaf olan öğrencilerin puanlarını yanlış hesaplandığı, bu öğrencilere sıfır verildiği sonradan bu hatanın düzeltildiği belirtildi.Siz bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Veli DEMİR-Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi kesinlikle okullarımızda zorunlu ders olmaktan çıkarılmalı seçmeli ders olmalıdır. Ayrıca Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi not ile değerlendirilmemeli ve hiçbir sınavda da Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi sorusu sorulmamalıdır.
Türkiye Cumhuriyeti demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir. Anayasamızın 174. Maddesinde (İnkılâp kanunlarının korunması) belirtildiği üzere 3 Mart 1340 tarihli ve 430 sayılı Tevhidi Tedrisat Kanunu gereğince Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi zorunlu olmaktan çıkarılmalıdır.
Çünkü halen okullarımızda okutulmakta olan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi Din Kültürü ve Ahlak bilgisinden daha çok bir mezhebi ve anlayışı öne çıkarmaktadır. Bu konu halen sendikamız hukuk bürosu tarafından incelenmektedir. Bu konuda gerekli girişimlerde bulunacağız.
Editör-Sayın Veli DEMİR sitemize vermiş bu röportajdan dolayı size teşekkür der çalışmalarınızda başarılar dileriz.
Veli DEMİR- Ben de size çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim.