CUMHURİYET CAHİLİ PARTİZAN MÜDÜR NEDEN HÂLÂ KOLTUĞUNDA?

Eğitim İş Genel Sekreteri Cengiz Sarıyer,Genel Basın Yayın ve Uluslararası İlişkiler Sekreteri Emine Çalık,Kırklareli Şube Başkanı Yasemin Sayılgan,Şube Yöneticileri ve üyelerin katılımı ile Pınarhisar İmam Hatip Ortaokulu önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.

SENDİKA - 2022-04-22 19:22:05

Eğitim İş Genel Sekreteri Cengiz Sarıyer,Genel Basın Yayın ve Uluslararası İlişkiler Sekreteri Emine Çalık,Kırklareli Şube Başkanı Yasemin Sayılgan,Şube Yöneticileri ve üyelerin katılımı ile Pınarhisar İmam Hatip Ortaokulu önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.

 

Bugün burada soru ve hesap sormak için bulunuyoruz. Atatürk'e ve O'nun en büyük eseri olan Cumhuriyet'e dil uzatan bir okul müdürünün aleni hakaretlerine rağmen hala koltuğunda tutulmasını ifşa etmek için buradayız. İlerici kamuoyunun haklı tepkisini susturmak, skandalları unutturmak için açılan göstermelik soruşturmaların bizleri kandırmadığını göstermek için buradayız.


Hatırlanacağı üzere; Pınarhisar İmam Hatip Ortaokulu müdürü olan Yaşar Alabaşoğlu, 1 yıl önce şahsi sosyal medya sayfasında yaptığı bir paylaşımda Atatürk ve Cumhuriyet ile ilgili hakaretvari ifadeler kullanmıştır.

 

Yakın ve gurur duyulacak tarihimizi, komplo teorileri ve A-Haber güdümlü kahve sohbetleriyle ele alan Alabaşoğlu, paylaşımında “CHP’li mozole kafa putperestler” ifadesini kullanarak hem Atatürk’e hem de Atatürkçülere hakaret etmiştir. 

 

Paylaşımında dünyanın en büyük bürokratik zaferlerinden olan Lozan Anlaşmasını, “İngiliz kutuplu batı emperyalizmi’nin Orta Doğu petrollerine çökme planı” olarak gösterecek kadar izandan yoksun ve cahil olduğunu ortaya koyan bu şahıs, hem Lozan’ı hem “Bağımsız Türkiye” şiarını sahiplenen bilinçli yurttaşlara ise “dallama” diyerek kendi seviyesini de ortaya koymuştur.


Şahsın Facebook sayfasında bir yıl önce yaptığı bu paylaşımın ardından skandal, yargıya taşınmış ve soruşturma konusu olmuştur.


TCK’nın 125. Ve 216. Maddeleri ile Atatürk’ü koruma kanunu ihlal eden şahıs hakkında yargı, cezaya gerek duymamış; idari soruşturma ise havada bırakılmıştır.

Eğitim-İş olarak Milli Eğitim Müdürlüğüne soruyoruz:

 

Konuyla ilgili soruşturma tamamlanmış mıdır?

 

Soruşturmanın şahıs aleyhine, müdürlüğünün alınıp öğretmenliğe verilmesi kararıyla sonuçlanmış ise kararın gereği yerine getirilmesi bekleniyor mudur?

 

- Doğruysa bu hukuksuz ayak diremenin, bu bilinçli geciktirmenin maksadı nedir?

 

- Türkiye’nin tapu senedi olan, Atatürk’ün “Türk Milleti’ne karşı yıllardır düzenlenen suikastların sonuçsuz kaldığının belgesi” olarak nitelendirdiği Lozan’ı bile kavrayamamış bir şahıs nasıl okul müdürü olarak muhafaza edilir?

- Hem Atatürk büstünden utanmadan, hadsizce “mozole kafa” diye bahseden bu meczubu  koruyup, hem okullarda her sabah o büstlerin önünde tören yaptırma ikiyüzlülüğü sizi rahatsız etmiyor mu? 


- Siyasi tarafsızlığını korumakla yükümlü olan bir devlet memuru olduğu halde, bir siyasi partinin üyelerine hakaret eden bu şahıs, sizin de fikirlerinizi ifade ettiği için mi korunmaktadır? 


- Bu Cumhuriyet’in kurucusuna bile vefa göstermeyen, minnet duymayan bu şahsın size sadakat duyacağına gerçekten inanıyor musunuz?

 


BİZ BU SORULARIN YANITLARINI ASLINDA GAYET İYİ BİLİYORUZ

ANCAK SİZE SON BİR FIRSAT VEREREK, BU SORULARIN CEVAPLARINI VE GÖREVİNİZİN GEREĞİNİ SİZDEN BEKLİYORUZ.

 

Başöğretmen’in eğitim neferlerinin çatısı olan Eğitim-İş olarak uyarıyoruz:
Okul müdürü olarak tutulması değil, bilakis ilkokuldan başlatılarak tekrar eğitim verilmesi gereken bu şahsın akıbetinin takipçisiyiz! 


Cezasızlığın dolaylı teşvik ve suça iştirak olacağı, alınan kararların gereği gibi uygulanmaması ve savsaklanmasının görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağının,  altını çiziyor, “oturduğunuz koltukların verdiği sorumluluğu yerine getirin” diyoruz. Zira o koltukları da, tüm ülke gibi Atatürk’e borçlusunuz.

Günün Diğer Haberleri