İnternet sitemize gönderilen e postalarda Milli Eğitim Bakanlığında görevli personelin ünvan değişikliği sunanı sonucunda farklı uygulamalar yapmasından şikayetçi.
Eski Milli Eğitim Bakanı Ziya SELÇUK döneminde başlayan “Millî Eğitim Bakanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatı Unvan Değişikliği” sınavı için 26 Ekim – 3 Kasım 2020 tarihlerinde başvurular alınmış, 6 Aralık 2020 tarihinde sınavın yapılacağı duyurulmuştur. Ancak pandemi sebebiyle ertelenen sınav 2-3 Mart 2021 tarihlerinde “elektronik sınav” olarak yapılmıştır.
27-31 Temmuz 2021 tarihlerinde sözlü sınavlar ise Ankara’daki adaylar için yüz yüze, diğer şehirlerdeki adaylar için uzaktan online sınav olarak gerçekleştirilmiştir. 14 Ekim 2021 tarihinde nihai başarı listesi yayınlanmıştır. 01-05 2021 Kasım tarihlerinde tercih başvuruları alınmış, 16 Kasım 2021 tarihinde tercih sonuçları açıklanıp atamalar yapılmıştır. Son olarak 23 Kasım 2021 tarihinde kararnameler illere gönderilmiştir.
Ancak hem geçtiğimiz yıllarda uygulanan “mazeret hakkı” bu sınavda nedense uygulanmamış hem de bakanlık taşra atama biriminde biriken 350 dilekçeye hiçbir yanıt verilmemiştir. Taşra teşkilatında bir kaos hakim olup kimi il-ilçe milli eğitim müdürlükleri dilekçeleri kabul etmeye veya bakanlığa göndermeye direnç gösterirken kimi de acil dilekçe yazılmasını istemektedir. İki sendika “mazeret hakkı” verilmesi ile ilgili bakanlığa yazı yazmış olmasına rağmen gelişme olmamıştır. Üstelik mazeret hakkı verilmesini isteyenler arasında ilk defa engelliliğe dayalı tayin hakkını kullanmak isteyen memurlar dahi mevcut olup bakanlık sessiz kalmayı tercih etmektedir. 14 gündür telefonla olumlu veya olumsuz bilgi almak isteyen memurlar “Talimat bekliyoruz” gibi yanıtlarla oyalanmaktadır. Göreve başlayışta yolluk, tayin hakkı ile dönüşte de yolluk verilmesi gibi oluşabilecek kamu zararı bile düşünülmemektedir. Cumhurbaşkanlığı tasarruf genelgesine bile aykırı hareket edilmektedir.
Tüm bunlar olurken ve taşra teşkilatındaki memurlar belirsiz bir şekilde beklerken atanmaya hak kazanmış olan merkez teşkilat memurları kadrolarını alıp sessiz-sedasız ve mazeretsiz “görevlendirme” ile eski yerlerinde kalmaya devam etmiştir. Bu skandal taşradaki memurların evrak yazışma sistemine düşen kararnameleri farketmesi ile ortaya çıkmıştır.