Eğitim İş sendikasından yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi
“Yaşasın tam bağımsız Türkiye” diyen ve bu yolda can vermekten korkmayan Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını ölüm yıldönümlerinde sosyal medya paylaşımıyla anan Samsun Şube Sekreterimiz Onur Gündüz hakkında, “silahlı terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla açılan dava Samsun’da görüldü.
Genel Başkanımız Kadem Özbay, MYK Üyelerimiz, Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Mehmet Balık ve şube yöneticilerimizin de bulunduğu, Genel Merkez Hukuk Bürosu Avukatımız Burak Sabuncu, Samsun bölge avukatımız Suzan İstanbullu, Trabzon bölge avukatımız Ebru Çavdar Balta, Denizli bölge avukatımız Halil Akçil’in de katılımları ile gerçekleşen duruşmada, Gündüz’ün beraatine karar verildi.
Duruşma sonrası adliye önünde açıklama yapan Genel Başkanımız Kadem Özbay, şöyle konuştu:
Bugün burada, utanç verici bir yargılama nedeniyle bulunuyoruz. Bugün burada 6.filoya secde edenlerin, o filoyu denize dökenlere duyduğu nefret bitmediği için bulunuyoruz. Bugün -yani 2021'in Türkiyesi'nde- 49 yıl önce daha yaşanabilir bir dünya, daha adil bir düzen ve tam bağımsız Türkiye şiarıyla yola çıkan 68 gençlik hareketinin önderleri Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan için sendikamız tarafından yapılan bir anma açıklamasını sosyal medyadan paylaşan bir üyemize dava açılması nedeniyle bulunuyoruz.
Eğitim-İş ailesinin bir ferdi olan eğitimci Onur Gündüz'e açılan bu davanın akla ve vicdana sığan tek bir tarafı bulunmamaktadır. Üyemize "Terör örgütü propagandası" suçlamasıyla açılan bu absürt dava, akıllara bazı sorular getirmektedir:
- Her eylem ve etkinliğinde Türk Bayrağını elinden düşürmeyen, öncülük ettiği en önemli eylemlerden birisi Samsun’dan Ankara’ya düzenlenen “Tam Bağımsız Türkiye İçin Mustafa Kemal Yürüyüşü" olan, Mehmetçiğe kurşun sıkmak istemediği için çatışmaya girmeyip yakalanan, kısacık ömrüne bir antiemperyalist mücadele destanı sığdıran, dimdik gittiği darağacında bile "Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye" diye haykıran Deniz Gezmiş mi teröristtir?
- Denizleri anmak suç ise 2010 Anayasa Referandumu sürecinde işlenen "suç"lar ne olacaktır? AKP'nin liberalleri aparat olarak kullanıp "12 Eylül darbesiyle hesaplaşılıyor* yalanıyla sunduğu 2010 referandumu sürecinde Denizlerin adını anarak, Erdal Eren'i hatırlatarak oy devşirmeye çalışan AKP'liler ne olacaktır?
- Bizim sendikamızın açıklaması ve üyemizin paylaşımı suç ise, göstermelik bir dava ile faşist darbeci general Kenan Evren'in eceliyle ölümünün beklendiği süreçte, havuz medyada şov için darbecilerin katlettiği devrimcilerin görüntülerinin yayımlanması da aynı kapsamda bir suç mudur? O dönem "Erdoğan'a bakınca parkasız Deniz Gezmiş görüyorum" diyen yalaka ünlüler, bu beyanlarıyla "suçu ve suçluyu övmek" suçu mu işlemiştir ve eğer öyleyse o dönem yargı neden harekete geçmemiştir. Bir şeyin suç olup olmadığı, yasalara ve fiile değil o fiili yapan şahsa göre mi değişmektedir?
- Emniyet Genel Müdürlüğü'ne göre Deniz Gezmiş'in örgütü olan THKO, bugün faal olmayan örgütler listesindendir. Peki basit bir anmayla bizim üyemiz, şu anda faal olmayan bir örgütün propagandasını nasıl yapıyor olabilir?
Biz bu soruların cevabını biliyoruz. Ağızlarından yerli ve milli lafını düşürmeyenlerin, gerçek vatan sevdasından nasıl çekindiklerini biliyoruz. Vatanı tüm değerleriyle pazarlamaya çalışanların, Denizlerin "Tam Bağımsız Türkiye" sloganını duyduğunda hala tüylerinin nasıl dikildiğini görüyoruz.
Terörist görmek isteyenler vatanperver Deniz Gezmiş'e değil, Türk askerini yaktığı halde Türkiye'de tatil yapan IŞİD'cilere, "Ne istedilerse verildiği" için palazlanıp darbeye kalkışan FETÖ'cülere, Anayasal suç işleyerek şeriat devleti kurmak için bir araya gelen tarikatçılara bakabilir.
Tam da bu nedenle açılan bu davadan da açılması muhtemel davalardan da korkmuyoruz! Bu yüzden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını istemedik. Ülkenin dört bir yanından destek için gelen, yanımızda olan şube ve temsilciliklerimize ve üyelerimize teşekkür ediyor, Denizin kararlılığıyla, onun genç sesiyle, korkmadan haykırıyoruz: "Yaşasın tam bağımsız Türkiye!"