Gün geçmiyor ki bizleri şaşırtmayan bir gündem ile karşılaşmayalım. Bu hafta da bizleri şaşkınlık ve umutsuzluğa sürüklemek istercesine iki önemli gündem konusu ile karşılaştık.
Bunlardan ilki çok ciddi bir çevre felaketi yaşanmasına rağmen daha köklü tedbirler almak yerine medyatik ve magazinsel bir davranış biçimi ile öğretmen ve öğrencilerimize denizi temizleme görevi verilmiştir.
İkincisi de LGS sınavında Milli Eğitim Bakanlığı eliyle devlet okullarının itibarsızlaştırmak istercesine özel bir yayınevinin sorularının LGS sınavında kullanılması sonucunda özel okullarına pozitif ayrımcılık yapılmıştır.
Limanların ve Endüstriyel Tesislerin yetkililerce yeterli düzeyde denetlenmemesi, evsel atıkların kontrolsüz bir şekilde denizlerimize akıtılması sonucu yaşanan kirlilik yıllarca görmezden gelinmiş ve hepimizin bildiği gibi Müsilaj (Deniz Salyası) felaketi ile Marmara Denizi yok olma noktasına gelmiştir.
Geçtiğimiz hafta Başiskele İlçemizde Çevre Bakanı’nın katılımı ile yok olmak üzere olan Marmara Denizi’ni kurtarmaya yönelik bir dizi eylem kararı alınmıştır.
Bilimin rehberliğinde yapılacak araştırmalar sonucunda alınması gereken tedbirlerin bir an önce hayata geçirilmesi en temel dileğimizdir.
İki gün önce Karamürsel Kaymakamımız İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne görevlendirme yaptırarak okullardan 3 er öğretmen ile 50 şer öğrencinin katılacağı ekipler kurdurarak; Marmara Denizi, dereler ve sahillerde temizlik yaptırma kararı almıştır.
Eğitim İş olarak bu uygulamanın doğru olmadığını ve bir an önce bu uygulamadan vaz geçilmesi gerektiğini dile getiriyoruz.
Biz yetişkinlerin, çocuklarımız bırakmak zorunda olduğumuz daha temiz ve daha yaşanabilir bir dünya olması gerekirken bizler kirlettiğimiz denizlerimizi çocuklarımıza temizlettirmemeliyiz.
Eğitim, bir plan ve program dahilinde eğitim kurumlarında gerçekleşmesi durumunda başarıya ulaşacağı muhakkaktır. Bu amaçla, tüm okullarda Çevre Kulübü kurulmakta ve çevreye duyarlı, temizlik kültürüne sahip nesiller yetiştirilmektedir. Çevreyi de en çok kirleten bireyler değil, endüstriyel tesisler ve onlara göz yuman kamu görevlileridir.
Henüz kimyasal ve biyolojik bir araştırma yapılmadan, Çocuklarımıza iş sağlığı ve güvenliği eğitimi verilmeden, kişisel koruyucu donanım sağlanmadan çocuklarımızın ve öğretmenlerimizin hayatı riske atılmamalıdır.
Eğitim İş olarak, Karamürsel Kaymakamı’mıza, Valimize ve Milli Eğitim yetkililerine sesleniyoruz;
Marmara Denizi bizim için değerliğidir ancak öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz daha da değerlidir. Öğrencilerimizin hayatını riske atan bu uygulamadan bir an önce vazgeçin, Endüstriyel ve evsel atıkların bir an önce denizler atılmasını engelleyin.
2021 LGS Sınavı yapılmış ancak akıllarda da birçok soru işareti bırakmıştır. Sınavda soruların zorluk derecesi doğru belirlenememiş öğrenciler mutsuzluğa ve umutsuzluğa mahkum edilmiştir. Sınav soruları özel bir yayın evinden alıntılanmış ve eğitimde özelleştirmenin yeni bir evresi yaşanmıştır. Sınav devam ederken soruların fotoğrafı çekilerek sınav güvenliği bozulmuştur. Yasak olmasına rağmen Bilecik İl Milli Eğitim Şube Müdürü sınav arasında öğrencisi ile görüştürülerek Anayasa’nın eşitlik ilkesi zedelenmiştir. Sınava giren öğrencilerin sadece % 6’sının sınavla öğrenci alan okullara
girebilecek, geri kalan % 94’ ü ise adrese dayalı sisteme göre okullara yerleştirilecektir. Milli Eğitim Bakanlığına sesleniyoruz, özel okullara verilen teşvikler kadar devlet okulları da desteklenmeli ve fırsat eşitliği sağlanmalıdır.
Milli Eğitim Bakanlığı, gerek fotoğrafın çekilip paylaşılması, gerekse Bilecik Milli Eğitim Şube Müdürü’nün sınava giren çocuğu ile görüşmesinin, sınav sorularının özel yayın evinin soru kitabından alıntılanmış olması nedeniyle gerekli inceleme ve soruşturmaları yapmalıdır. İnceleme sonucunda ihmali ve kusuru bulunanlar hakkında gereği yapılmalı kamu vicdanı rahatlatılmalıdır. Eğitim İş Sendikası olarak sürecin takipçisi olacağımızı duyuruyor, kamuoyuna saygılar sunuyoruz.
Eğitim İş Kocaeli Şubeleri Adına
Şube Başkanı
Sabri MUTLU