Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Bilim Kurulu tavsiyeleri ışığında,Bakanlar Kurulu sonrasında bir takım önlemler alınacağı açıklandı.
Bu önlemlerden bir tanesi de ara tatilde olan okulların bu yıl sonuna kadar uzaktan eğitim ile devam etmesi kararı idi.
Milli Eğitim Bakanlığı Bakanlar Kurulunda alınan bu kararı illere gönderdiği genelge ile detaylarını açıklayarak uzaktan eğitimin 4 Ocak 2021 tarihine kadar devam edeceğini belirtti.
Bakanlık gönderdiği genelg sonrasında aslında bu sürece önceden olduğu gibi hazırlık yakalandığını gösterdi.
Öyle ki bi çok konuda öğretmen,öğrenci ve velilerin kafaları karıştı.
Bu konulardan bir tanesi sınavlar konusuydu.Bir çok okulda birinci sınavlar yapıldı yada yapılmaya devam ediyordu.Bakanlık yaptığı açıklama ile 31 Aralık tarihine kadar tüm sınavların ertelendiğini açıkladı.
Peki bu sınavlara Ösym'nin yaptığı sınavlar veya MEB'in yaptığı sınavlar dahil mi?Bilinmiyor...
Bir diğer konu ise uzaktan eğitime başlayacak öğretmenlerin zümreler halinde haftanın en az 1 günü okula gelmeleri.
Bir çok öğretmen,özellikle Doğu ve Güneydoğu illerinde çalışan öğretmenler uzaktan eğitim kararı sonrasında ailelerinin yanına memleketlerine dönüler.
Bakanlığın bu açıklamasının gerekçesi anlaşılamadı.Genelgede belirtildiği haliyle
Bu süreçte öğretmenlerimiz de çalışmalarını uzaktan sürdürecek olup uzaktan eğitim için okullarımıza gelerek bilgisayar ve kamera gibi araçlardan da yararlanabileceklerdir. Zümre öğretmenlerimiz ise uzaktan eğitim sürecini takip ve koordine etmek amacıyla haftada en az 1 gün okullarımıza geleceklerdir. Öğretmenlerimiz uzaktan eğitim sürecinde ek ders ücretlerini almaya devam edeceklerdir.
öğretmenlerin zümreler halinde okula gelerek sadece sınıf defterlerini dolduracak olmaları,aslında bunun dışında idare tarafından kendilerine verilen ders programı dışında neyi nasıl koordine edecekleri anlaşılamadı.
Köylerde görev yapan binlerce öğretmen gerek kendi araçları ile gerekse toplu taşıma ile evlerinden kilometrelerce uzaktaki okullara gidecek olmaları salgın açısında risk oluşturmaktadır.
Bakanlık bir yandan tedbirler alınmakta demekte bir yandan da bir anlam ifade etmeyen ve kimse tarafından anlaşılamayan uygulamalar yapmaktadır.
Bakanlığın bir diğer anlaşılamayan uygulaması Okulöncesi okul ve sınıflarda yüzyüze eğitime devam kararıdır.
Tüm ülkede salgın şartları ağırlaşmakta iken Bakanlığın önce tüm kademelerde uzaktan eğitim kararı sonrasında yüzyüze eğitim kararı anlaşılamamıştır.
Bakanlık okulöncesi kurum ve sınıflarda görev yapan öğretmenleri bakıcı olarak mı görmektedir?
Çalışan anne ve babaların çocuklarını üç saatliğine bırakacakları bu kurumlarda görev yapan öğretmenlerin ve bu kurumlara gelecek miniklerin salgın karşısındaki risklerini bakanlık görememektedir.
Milli Eğitim Bakanlığı tüm bu sorular ve daha fazlasına cevap vermeli,alacağı tüm kararlarda öğretmen ve örencilein sağlığını merkeze almalıdır.
Unutulmamalıdır;Eğitimin Telafisi Olur Ancak Sağlığın Telafisi Olmaz...
Eğitim Haberci