Elazıghaberkent'de yer alan habere göre,
Eğitim İş Elazığ Şube Başkanı Hüseyin Selçuk okullarda gerekli alt yapının oluşturulamamasından ve okulların ihtiyaç duyduğu temizlik malzemelerinin tam olarak temin edilememesinden dolayı okullarda tam hijyen sağlanamadığını kaydetti.
Okullarda yüz yüze eğitimin başlanacağının duyurulmasından sonra vatandaşların büyük bir bölümünün öğrencilerin tamamının okullara gideceği yönünde bir algı oluştuğunu ancak belli okul türlerinde ve sınıflarda yüz yüze eğitime henüz geçilmediğini ifade etti. Selçuk okullarda Korona Virüs’e karşı alınan önlemlerin de yeterli olmadığını vurgulayarak iktidarın Korona Virüs’e karşı gerekli tedbirleri almakla görevli olduğunu ifade etti. İşte Eğitim İş Elazığ Şube Başkanı Selçuk’un okullarda yaşanan sorunlar ile ilgili olarak yaptığı açıklamaların detayları...
“ŞUANDA OKULLARDA SADECE İKİ GÜN YÜZ YÜZE EĞİTİM VERİLİYOR”
Yüz yüze eğitimin önemine vurgu yapan Eğitim İş Elazığ Şube Başkanı Hüseyin Selçuk, “ Öğretmenlere ve öğrencilere belli aralıklarla Korona Virüs testi yapılmasını istiyoruz. Bu talebimizi yüz yüze eğitim başlamadan önce yaklaşık 20 gün önce Milli Eğitim Bakanlığı’na da iletmiştik. Eğitim Türkiye nüfusunun neredeyse %70’ini kapsayan bir alandır. Biz Eğitim- İş olarak sürekli bir şekilde hijyen koşulları sağlandığı takdirde okulların açılmasının elzem olduğunu dile getirdik. Çocuklar açısından yüz yüze eğitim çok ciddi bir önem arz etmektedir. Bir eğitimci olarak okuldan uzak kalan çocuklarımızın bilgiye ulaşmada ve sosyalleşmede çok ciddi problemler yaşadığının farkındayız. Bu nedenle yüz yüze eğitimi önemsiyoruz. Ancak yüz yüze eğitim verilirken bütün dünyayı etkisi altına alan Korona Virüs’e karşı önlemlerinde aksatılmaması gerekmektedir. Bu noktada da görev iktidara aitdir. Çocukları okula getiren servislerin ve okulların hijyenin nasıl sağlanacağı iyi düşünülmelidir. Ne yazık ki okullar 16 Mart’tan bu yana kapalıydı. Okullarımız tam 11 ay boyunca kapalı kaldı. Ancak aradan geçen bu kadar süreye rağmen okullarımızda Korona Virüs’e karşı gerekli tedbirlerin alınmadığını hepimiz yaşayarak görüyoruz. Okullarda Korona Virüs’e karşı alınan tedbirler yeterli değil. Zaten yeterli tedbirler alınabilmiş olsaydı. Yüz yüze eğitim bütün sınıflarda başlardı. Şuanda ülkemizde okulların tamamen yüz yüze açıldığı yönünde algı var. Ancak okullar tamamen yüz yüze eğitime açılmadı. Bir çok okul türümüz ve sınıfımızda uzaktan eğitim devam ediyor. Çünkü okullarımızda virüse karşı alınacak önlemler kapsamında yeterli alt yapı bulunmuyor. Şuanda okullarda sadece iki gün yüz yüze eğitim veriliyor. “ dedi.
“OKULLARIMIZDA YETERLİ HİJYEN KOŞULLARININ MEVCUT ŞARTLARDA SAĞLANMASI MÜMKÜN GÖRÜNMÜYOR”
Korona Virüs’e karşı alınacak tedbirlerde ilk sırada gelen hijyen önlemlerinin okullarda tam olarak sağlanamadığını ifade eden Selçuk okulların ihtiyacı olan dezenfektan ve temizlik malzemlerinin veliler, duyarlı vatandaşlar ve okul idarecileri tarafından sağlandığını ancak bunun yeterli olmadığını ifade etti. Selçuk, “ Hijyen noktasında Milli Eğitim Bakanımız okullar açıldığında her şeyin hazır olacağını ifade etmişti. Ancak şuanda okullarda sosyal çevresinde bulunan vatandaşların ve idarecilerin gayretleri ile bir şeyler yapılmaya çalışıyor. Hiç bir okulun hijyen malzemelerini temin edeceği bütçesi bulunmuyor. Okulun ihtiyacı olan dezenfektan ve temizlik malzemeleri kısmen de olsa maalesef öğrenci velileri tarafından karşılanıyor. Ancak bu da yeterli olmuyor. Milli Eğitim Bakanlığı her tenefüs sonrasında sınıfların temizleneceğini ifade etmişti. Bunun mümkün olmadığını yaşarak görüyoruz. Çünkü bu hizmeti yerine getirecek yeterli sayıda hizmetli arkadaşımız yok. Yıllardır okullara hizmetli alınmıyor. okulların hizmetli ihtiyacı İş-Kur üzerinden çözülmeye çalışılıyor. İş -Kur üzerinden çözülmeye çalışılan bu durum yeterli sayıda personel imkanı tanımadığı için bu problem yıllardır çözülmüyor. Okullarımızda yeterli hijyen koşullarının mevcut şartlarda sağlanması mümkün görünmüyor. “ifadelerini kullandı.
“İNTERNET AĞININ OLMADIĞI BİR YERDE YAŞAYAN ÖĞRENCİ EBA’DAN NE KADAR YARARLANABİLİR ?“
EBA sistemi ile ilgili olarak da değerlendirmelerde bulunan Selçuk yüzbinlerce öğrencinin EBA’dan yararlanmadığını kaydetti. Selçuk, “EBA içerik olarak zengin olması normal ancak sistemden ne kadar öğrencinin yararlanabildiği daha önemlidir. Bugün yüzbinlerce öğrencinin EBA sistemine giremediği kamuoyunun malumudur. Bilgisayarı tableti olmayan bunlar olsa bile internet ağının olmadığı bir yerde yaşayan öğrenci EBA’dan ne kadar yararlanabilir ? Bugün Ekim ayının içerisinde bulunmamıza karşın Mart ayından bu yana okulları kapalı olan öğrencilerimize tablet, bilgisayar ve internet sağlanamamıştır. Eğitim alma hakkı bir anayasal haktır. Ama ne yazık ki yardımlarla ve duyarlı vatandaşlarımızın gayretleri ile bu çocuklarımızın ihtiyaçları giderilmeye çalışılmaktadır. EBA sistemi ne yazık ki çöktü. EBA’ya girmek için gerekli olan bütün donatılara sahip olan öğrencilerimiz ise sistemin teknik alt yapısının güçlü olmamamsından dolayı sistemin çökmesine bağlı olarak EBA ‘ya giremiyor. Bu durum öğrencilerimizin çok ciddi stres ve sıkıntı yaşamalarına neden oluyor. Öğretmen arkadaşlarımız da aynı sıkıntıları yaşıyorlar. Biz Eğitim -İş olarak bu süreçte öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin bilgisayara , tablete ve internete ulaşması noktasında kolaylık sağlaması için teknolojik cihazlarda bir vergi indirimi yapılmasını istedik. Bu talebimizi her platformda yeniliyoruz. Ancak gerekli adımlar o gün atılmadığı gibi bugünde atılmıyor.” dedi.
“YIKIMLARDAN DOLAYI İNTERNET ALT YAPISINDA ÇOK CİDDİ PROBLEMLER YAŞANMAKTADIR”
Elazığ’da virüs nedeniyle ortya çıkan problemlerin yanı sıra 24 Ocak’ta yaşanan depremin de hala sorunlar oluşturmaya devam ettiğini dile getirdi. Selçuk hasarlı bina yıkımlarına dikkat çekerek yıkımlar sırasında internet alt yapısında meydana hasarlardan dolayı öğrencilerin ve öğretmenlerin ciddi problemler yaşadığını belirtti. Selçuk, “Elazığ’da eğitimde virüsün yanı sıra deprem nedeniyle ortaya çıkan büyük sıkıntılar yaşanmaktadır. Okullarımızın bir kısmı yıkıldı. Şuan itibariyle okullarımızın yerine inşa edilen okullarımızın bir tanesi bile bitirilemedi. Bu noktada da büyük bir gecikme gördüğümüzü ifade etmek istiyorum. Elazığ’da deprem sonrası inşa edilen evler bitirilerek hak sahiplerine teslim edilmeye başlanacağı ifade edilirken bir tane bile okul teslim edilmedi. Okulların yapılmaması demek derslik ihtiyacımızın halen devam ettiği demektir. Bu ihtiyaçtan dolayı birçok okulumuz ikili eğitime geçti. İki okulun bir arada olduğu bir alanda Korona Virüs’e karşı nasıl bir önlem alınabilir ve hijyen nasıl sağlanabilir. Kentimiz inşaatlar ve hasarlı bina yıkımları nedeniyle bir şantiye alnına dönmüş durumdadır. Özellikle yıkımlardan dolayı internet alt yapısında çok ciddi problemler yaşanmaktadır. İnternet problemleri nedeniyle çocuklarımız bilgiye ulaşmada problem yaşamaktadır. Elazığ’da yaşayan öğrencilerimizin bu noktada daha da bir zor şartlar altında eğitim almaya çalıştığını ifade etmek istiyorum. Ben bu noktada bütün öğretmen arkadaşlarıma da teşekkür ediyorum. Korona Virüs’ün ortaya çıkarttığı olumsuzlukların yanı sıra depremin ortaya çıkarttığı sıkıntılar karşısında bile yılmadan fedakarca çocuklarını eğitmeye çalışıyorlar. “dedi.