‘Okul hijyeni veli cebine yüklenemez’

Eğitim-İş Başkanı Fatin Iltar, yüz yüze eğitim için atılması gereken çok adım olduğuna dikkat çekerek, “Okullardaki hijyen, velilerin cebine, okul yöneticilerinin insafına bırakılamaz. Vaka sayıları artarken neden eğitim yüz yüze haline getirilmektedir” dedi

SENDİKA - 2020-10-13 18:12:38

Eğitim-İş Sendikası Antalya Şube Başkanı Fatin Iltar, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un aşamalı olarak yüz yüze eğitime geçileceği ile ilgili yapmış olduğu açıklamanın birçok soruyu yanıtsız bıraktığını söyledi. Iltar, “EBA tekrar çöktükten, Z kuşağı diye tabir edilen gençler sosyal medyada isyan ettikten sonra yapılan açıklamaya göre; 2-3-4-8 hazırlık sınıfları ve 12. sınıflar haftada 2 gün olmak üzere yüz yüze eğitime geçilecektir. Basın toplantısında ana hatlarıyla, ‘Endişeli velilerin çocuğunu okula yollamama hakkı olduğu, bu durumda çocukların yok yazılmayacağı; ihtiyaç sahibi çocuklara önümüzdeki haftadan itibaren 500 bin tablet bilgisayar dağıtılmaya başlanacağı; İnternette altyapı problemi çeken yerleşkelerdeki çocuklar için daha fazla EBA destek noktası oluşturulacağı’ söylenmiştir” dedi.
 
‘Belirsizlikler giderilemedi’
Bakan Selçuk'un ayrıntı vermediği basın toplantısında ise belirsizliklerin giderilmediğini vurgulayan Iltar, “Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, yüz yüze eğitim kararının Sağlık Bakanlığı ve koronavirüs Bilim Kurulu'nun verileri ve tavsiyeleri ışığında alındığını söylese de, bu noktada bir tutarsızlık söz konusudur. Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan korona vaka sayıları daha azken uzaktan sürdürülen eğitim, vaka sayısı yükselmiş ve ne olduğu anlaşılamayan ‘ulusal çıkarlar’ bahane edilerek eksik açıklandığı itiraf edilmişken neden yüz yüze hale getirilmektedir? Bu tutarsızlık, söz konusu kararın altında bakanlığın çalışmak için koca bir yaz elinde olmasına rağmen EBA'yı bir türlü tam çalışır hale getirememesinin ve tablet ile internet eksiği çeken hanelerin yoksulluğunun daha görünür hale gelmesiyle birlikte toplumda iktidara karşı biriken öfkenin yattığını akıllara getirmektedir. Bakan, hıfzıssıhha kurullarının uygun gördüğü köy okullarında yüz yüze eğitime geçileceğini söylemiştir. Eğitimin üzerine bir garabet gibi çöken 4+4+4 sistemiyle birlikte kapatılan ve virane olmasına göz yumulan köy okullarının açılıp açılmayacağı ise anlaşılamamıştır” diye konuştu.
 
‘500 bin tablet yetmez’
500 bin tabletin yetersiz olacağını hatırlatan Iltar, “Bakanın daha önceki açıkladığı gibi uzaktan eğitime dahil olamayan öğrenci sayısının 1.5 milyon değil, sahadaki öğretmenlerimizden aldığımız bilgiler ise bu oran 5 kat fazlasıdır. 500 bin tabletin yetersiz olduğu açıktır. İhtiyaç sahibi öğrencilerin tamamına tablet dağıtılmayacağı, bu dağıtımın mevcut eğitim-öğretim dönemine yetişmeyeceği, bu çocukların zengin çocuklarla aynı sınava girerken yaşayacakları mağduriyetin nasıl giderileceği ise cevapsız sorular olarak önümüzde durmaktadır. Yoksul öğrencilerin uzaktan eğitime dahil olamamasının başlıca sebebi internete sahip olmamasıdır. Bakanlık "EBA, internet kotasından eksiltmiyor" dese de, canlı dersler ve öğrencinin EBA'ya bağlanırken yaptığı onlarca deneme, internet kotalarını eritmektedir. Öğretmenlerimizin cep telefonları, öğrencilerinden gelen "öğretmenim kotam bitti" mesajlarıyla doludur. Milli Eğitim Bakanı'nın bu konuya bir çözüm, bir açıklık getirmeyerek "üzerinde çalışıyoruz" demesi kabul edilebilir değildir. Bakan Ziya Selçuk, EBA buna uygun dizayn edilmediği için öğretmenlerin ZOOM gibi güvensiz programlar kullanarak canlı ders vermek zorunda kalmasına da değinmemiştir. Oysa Eğitim-İş olarak bu programların hem kullanıcıların kişisel bilgilerinin korunması açısından tehlike arz ettiğini, hem de internet kotalarını hızla erittiğini duyurmuş, çözüm istemiştik. EBA dışı platformlara son verilmelidir” ifadelerini kullandı.
 
‘Birçok okulda sabun yok’
Basın toplantısında okullarda hijyen, sosyal mesafe açısından gereken her adımın atıldığı ve düzenli denetlemelerin yapıldığının söylendiğini hatırlatan Iltar, “Oysa tüm hijyen malzemelerinin velilerden istendiği, okulların temizliği için öğrencilerden para toplandığı, birçok okulda tuvaletlerde sabun dahi bulunmadığı, kadrolu bir temizlik personeli çalıştırılmadığı için okulların hiçbir açıdan sıhhi olmadığı basına defaten yansımıştır. Ziya Selçuk, basın toplantısında Sağlık Bakanlığı'nın HES kodu uygulamasıyla senkronize bir sistem oluşturduklarını, ailesinde koronavirüs kapan bir öğrenci için bu sisteme hemen uyarı düşeceğini açıklasa da, Sağlık Bakanlığı'nın yanlış uygulamaları nedeniyle bu sistem de güvencesizdir. Zira HES kodunu, dileyen her yurttaşın internetten hemen alabildiği, hanede virüs kapan biri varsa da hane halkının geri kalanına test yapılmadığı bilinmektedir. Dolayısıyla bu kadar göstermelik işleyen bir sistemde, HES kodu merkezli bir güvenlik sisteminin ne kadar fayda sağlayacağı da muğlaktır” dedi.
 
‘Atılması gereken adımlar’
 Eğitim-İş olarak hızla atılması gereken adımları tekrarladıklarını dile getiren Iltar, “Okullardaki hijyen, velilerin cebine, okul yöneticilerinin insafına bırakılamaz. Her türlü eksik malzeme Bakanlık tarafından temin edilmeli, uzmanlarca kullanılmalı ve denetlenmelidir. İhtiyaç sahibi tüm çocuklara hızla tablet ve internet temin edilmeli, tek bir çocuğun bile eğitime ulaşamadığı bir ülkenin "gelişmiş" sayılamayacağı ve o noktada sosyal devletten bahsedilemeyeceği unutulmamalıdır. Tüm köy okulları derhal açılmalı, bu vesileyle taşımalı eğitim garabeti de son bulmalıdır. Eğitim, hibrit halde ve zor koşullar altında yürütülüyorken müfredat seyreltilmeli, öğrencilerin sorumlu olduğu konular azaltılmalıdır.
Öğretmenlerin öğrencilerine canlı ders verebilmesini sağlayan bir sistem, devlet eliyle kurulmalı, öğrenciler ve öğretmenler ne olduğu belirsiz programları kullanmaktan kurtarılmalıdır. Öğretmenlerin kendilerinden kaynaklanmayan durumlara bağlı olarak yaşanacak aksaklıklardan öğretmenlerin sorumlu tutulması uygulamaları son bulmalıdır.  Yüz yüze yapılan derslerde ücretler yüzde yüz artırımlı ödenmeli, uzaktan eğitim faaliyetleri maaş karşılığı değerlendirilse de hesaplamalarda öğretmenlerin haftalık ders çizelgeleri esas alınmalıdır” diyerek konuşmasını tamamladı.
Esra ALTUNKES-Akdenizmanset.com.tr

Günün Diğer Haberleri