Canlı ders için sabah bilgisayar başına geçen öğrenciler EBA'ya erişemedi. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ise "Bu aslında bizim için olumlu bir haber. İnanılmaz bir talep var. Bu konuda teknik arkadaşlar çalışıyor. Bu altyapı giderek daha da daha da güçlenecek" dedi.
Sabah ilk ders için EBA'ya girmeye çalışan öğrenciler, “Çok kalabalık. Şu an yüz binlerce öğretmen ve öğrenci EBA'da. Sorun yaşamış olabilirsin” mesajıyla karşılaştı.
EBA uygulaması, yaşanan sorunun ardından öğrencileri, daha önce girilmemesi istenen Zoom uygulamasına yönlendirdi ancak uygulamayı indirenler da derslere bağlanmakta sorun yaşadı.
Bazı öğretmenler de uygulamaya giriş yapamazken kimi dersler birkaç öğrencinin katılımıyla yapılabildi.
Veliler ve öğrenciler, yaşananlara sosyal medyada "#EBACanlıDers" etiketiyle paylaştıkları mesajlarla tepki gösterdi.
ZİYA SELÇUK'A GÖRE BU SORUN OLUMLU HABERMİŞ!
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, EBA'da yaşanan soruna ilişkin "Aksaklıkların giderilmesi için çalışma yapılıyor. Çok büyük bir kısmının erişimle ilgili bir sıkıntısı olmadığını görüyoruz. Bunu EBA'daki yoğunluktan da görüyoruz" dedi.
Selçuk, yoğunluktan için "Bu aslında bir taraftan da bizim için olumlu bir haber. İnanılmaz bir talep var. Özellikle yüz yüze eğitimin başladığı günlerde bu talepte sıçrama yaşandı. Bu konuda teknik arkadaşlar çalışıyor. Bu altyapı giderek daha da daha da güçlenecek. Bu talebin karşılanması için de her türlü tedbiri alıyoruz, almaya devam edeceğiz. EBA estek merkezleri yarım saat önceki sayı itibariyle 8 bin 868 oldu. Akşama kadar 9 bin olur herhalde" diye konuştu.
Bakan Selçuk açıklamalarının devamında özel okullara ilişkin de "Bazı özel okulların bütün sınıflarında öğrencileri almasıyla ilgili bize de bir takım haberler ulaşıyor. Ama çok net olarak bir şey söylemek isterim; bütün takiple yapılıyor, derhal soruşturma açılması, bu konularla ilgili yaptırımların hayata geçirilmesi söz konusu. Bu karar uymayan okullarımız varsa cezalar verilir, hiç endişeniz olmasın" dedi.
TANITIM TOPLANTISINDA "HAZIRIZ" DEMİŞTİ
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, "EBA Yeni Yayın Dönemi Tanıtımı"nda ise "Yeni döneme hazırız" mesajı vermişti. Selçuk "Dünyanın en iyi dijital eğitim altyapısını kuruyoruz. Çok iddialı olarak söylüyorum. Uzaktan eğitimde dünyadaki 3-5 ülkeden bir tanesi Türkiye. Bu hizmetin genişleyerek yüz yüze eğitime geçildiğinde de sürekli biçimde devam edeceğinin müjdesini vermek isterim" ifadelerini kullanmıştı.
--------------------
"SİSTEM ÖĞRENCİ SAYISI GÖZETİLEREK HAZIRLANMALIYDI"
EBA’nın çökmesi ile ilgili olarak görüşlerine başvurduğumuz Bilgi Teknolojileri Yazarımız İsmail Gökhan Bayram “EBA’nın çökmesinde bir tek sorumlu var o da Milli Eğitim Bakanlığıdır” dedi.
Öğrenci sayısının belli olduğu bir sistemde bu aksaklıkların yaşanmasını eleştiren Bayram şunları söyledi: “Türkiye’de internet erişimi olmayan, EBA gibi sistemlere girebilecek bir cihaza sahip olmayan çok sayıda öğrenci var. Bunun yanı sıra belli bir sayıdaki öğrenci EBA’yı televizyon sisteminden takip ediyor. Dolayısıyla dersi alması gereken öğrenci sayısından daha az sayıda öğrenci, dersi EBA’nın web sitesinden takip edecektir. Sisteme girebilecek maksimum öğrenci sayısı biliniyorken sistemin bütün bunları gözeterek hazırlanmamış olması başlı başına sıkıntılı. Bu yüz binlerce kişiyi anlık olarak kaldırabilecek bir sistem. Belki küçük esnaf için hazırlaması zor olabilir ama büyük devletler de şirketler de bunu yapabiliyor. Çözülemez bir durum değil. Bakanlığın toplam öğrenci sayısını, dersleri alacak öğrenci sayısını gözeterek, sistem yükünü gözeterek, sistemi buna göre hazırlaması, buna göre test etmesi gerekirdi. Sistemin çökmesinden anlıyoruz ki böyle bir şey yapılmamış. Bu nedenle sistemin hazırlık aşamasından başlayarak tek bir sorumlu var o da Milli Eğitim Bakanlığıdır."
"BAKAN SELÇUK'A EĞİTİMİN ZORUNLU OLDUĞU HATIRLATILMALI"
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Eğitim Sekreteri Özgür Bozdoğan ise şunları kaydetti: "Öncelikle şunu ifade edelim, Milli Eğitim Bakanı'nın bu açıklaması oldukça şaşırtıcı ve talihsiz. Yaşanan sorunu sorun olarak görmeyen, bunu sorun olarak incelemeyip talebin fazlalığından kaynaklı bir sorun oluşmuş olabileceğini düşünen bir yönetimin zaten sorunları çözme şansı yok. Bakana eğitimin 12 yıl ve zorunlu olduğunun öncelikle hatırlatılması gerekiyor. Yani burada arz talep dengesi söz konusu değil. Eğitim Türkiye'de zorunlu ve anayasal zorunluluk. Her Türkiye Cumhuriyeti yurttaşının bu eğitimden ücretsiz ve eşit yararlanmasının sağlanması gerekiyor. EBA'nın çökmesine neden olan ya da çalışamamasına neden olan şey öğrencilerin çok iyi bir hizmet sunulduğu için oraya yoğunlaşması değil, eğitime dönük beklentisi ve eğitime dönük isteği. Bu eğitim istediğini karşılamayan bir bakanlık söz konusu. Bakan, umarım bu açıklamayı içinde bulunduğu zor durumdan dolayı yapmıştır. Eğer gerçekten böyle düşünüyorsa durumu daha da farklı değerlendirmek gerekir. Öncelikle Milli Eğitim Bakanlığı 6 aydır bugünün geleceğini biliyordu. Yani 2020-2021 Eğitim-Öğretim yılının geleceği belliydi. Bununla ilgili bir hazırlık yapılması, buradaki sorunlarının çözülmesi bir kararlılık, bir tercih, kamu yönetimi yaklaşımı sorunuydu. Şimdi ortada varolan sorunu doğru tanımlamayan doğru tanımlamadığı içinde soruna çözüm üretemeyen bir bakanlıkla karşı karşıyayız. Buradaki meselenin kendisi de kötü yönetim, beceriklik, plansızlık olarak değerlendirilebilir. Evet diğer bir boyutuyla bir tercih sonucunda ortaya çıkıyor. EBA'da var olan sıkıntıları, 6 milyona yakın öğrencinin uzaktan eğitime erişemediği, yoksul, mülteci, anadili türkçe olmayan çocukların uzaktan eğitimden eşit yararlanmamasını sorun olarak görmeyen ve çözüm üretmeyen bir bakanlık yönetimi bugün EBA'da yaşanan sıkıntıyı da sorun olarak görmüyor. 'Ne yapalım talep fazla' diyor. Ee ne yapalım, talebi geri mi çekelim? Eğitim hakkından vaz mı geçsin vatandaş? EBA'daki sorunun çözülmesi yerine, bu sorunu kısa sürede aşacağız demek yerine talep fazla demek öğrenciler taleplerini geri çeksin anlamına geliyor. Gerçekten akıl alır gibi değil. Eğitim gibi temel bir hakkın bu kadar kolay bir şekilde tahrip edilmesi sınırlandırılması kullanılmaz hale getirilmesini anlamak mümkün değil. Hani eğitim eşitti her yurttaşa? Zaten son yıllarda devlet okulları ile özel okullar arasındaki farkla ayrımın olabildiğince arttığı sistem EBA'daki sorunları çözmeyerek bu ayrımı daha da derinleştiriyor. Yoksulluğun, ekonomik krizin bu kadar arttığı bir dönemde ailelerin uzaktan eğitimi finanse etmesi mümkün değil. Ne uzaktan eğitim araçlarını, ne de uzaktan eğitimle lgili internet bağlantısını finanse etmeleri mümkün değil." (HABER MERKEZİ)