Eğitim İş Antalya Şube Başkanı Fatin Iltar'ın basın açıklaması şu şekilde;
Tüm dünyada vahşi kapital bir düzen hâkim olmaya çalışırken eğitim alanında da yeni bir yapılanmaya gidilmekte ve uzaktan eğitim sistemi yerleştirilmeye, teknoloji pazarlanarak, öğretmen ve okul yükünden kurtulmaya çalışılmaktadır.
Yaklaşık 19 yıldır süregelen bu çalışma; ekonomi, sağlık, eğitim gibi her alanda devam etmektedir. Bizim ülkemizde de bu süreç AKP döneminde hız kazanmıştır. Batı bu çalışmaları belki planlı ve vatandaşını düşünerek yapıyor olabilir. Bu dönüşüme geçerken de gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkeler üzerinden kendi çıkarlarını koruyarak yapıyorlar. Biz de ise özenti ve Cumhuriyetin kazanımlarının karşıtı olan iktidar bunu fırsat bilerek eğitim sistemini tamamen biat kültürüne dayanan, bilimden ve akılcılıktan uzak bir sistemin içerisine iterek, işi ticarileştirmeye çalışıyor.
Düşünün ki oturduğu koltuk gereği öğretmenlerin özlük haklarını savunması gereken milli eğitim bakanı, öğretmen maaşının yük olduğunu söylesin.... çok şaşırmadık mı? Tabi ki hayır. Çünkü AKP döneminin bakanları bu görev için buradadır. Oteller zinciri sahibi turizm bakanı, özel okullar zinciri sahibi milli eğitim bakanı, hastaneler zinciri sahibi sağlık bakanı olursa sonuç tabi ki böyle olur. Bu güne kadar özelleştirmelerde hep böyle yapmadılar mı? Önce içini boşalttılar, itibarsızlaştırdılar, sonra da kendi yandaşlarına yok pahasına sattılar ya da kapattılar.
Eğitime ayrılan bütçenin yaklaşık % 65-70'inin personele gittiği doğrudur. Yıllardır bunun böyle olduğunu herkes bilir. Özel okullara vergi indirimi için çözüm yolları arayan bakan öğretmen maaşlarını külfet görüyor. Eğitime yatırım yapılmamasının nedeni öğretmen maaşının çok olması değil bütçeden eğitime ayrılan payın azlığıdır. Milli Eğitim Bakanına, Diyanet İşleri Başkanlığına ne kadar bütçe ayrıldığından haberinin olup olmadığını da sormak gerekir.
İhale yasası değiştirilerek verilen ihalelerle yandaşların zengin edilmesi bütçeyi hiç mi etkilemez? Okullarda yapılan kurslardan alınan vergiler, kesintiler, okul aile birliklerinden kesilen yüzdelikler, kantin gelirlerinden alınan vergiler, bütçeyi nasıl etkiler? Okullarda zoraki velilerden toplatılan paraların hesaplarını kim tutuyor. Milli Eğitim bütçesi nasıl harcanıyor sormak gerekmez mi sayın bakana.
“Milletvekillerinin maaşı öğretmenlerin maaşından fazla olamaz.” diyen Büyük Önderimiz, Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün, eğitime ve eğitimciye verdiği önemi bugün bir kez daha anarken, Eğitim İş olarak diyoruz ki: Eğitim öğretim devlet tarafından; gelir-gider, kar-zarar gibi kapitalist mantıkla yürütülemez. Eğitim; laik, bilimsel, çağdaş ve parasız olmalıdır.