Kanun Teklifinin Genel Gerekçesinde; ''21.03.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5473 sayıli kanun, farklı kurumlarda farklı mevzuatlardan oluşmuştur. Kurumların sadece kendi personeline verilen bir takım maaş dışı ödemelerin genelde farklı maas gelirleri yarattığı için sözde maas dışı ödemesi ol çalışanların gelirlerini arttırmak için çıkarılmış bir kanun olmuştur. Bugün itibariyle bütün kurumlarda çalışanlara ek ödeme verilmektedir. Ancak kurumların kendi kaynaklarından da bazı ödemeler yapılmaya devam edilmektedir. Yani kurumlar arasındaki personelin aldıkları maaşlar yine kanunun çıktığı tarihteki gibi farklılıklar göstermeye devam etmiştir. Bu durum neticesinde de her kurum çalışanı kendi kurumunun verdiği farklı ödemeleri almaya devam etmektedir.
Söz konusu kanun ile yürürlüğe giren "ek ödeme" de maaş hesabında gelir arttırıcı bir kalem gibi görünse de, çalışılan süre boyunca alınan ve emekliliğe şimdiki uygulama ile ancak %4 yansımaktadır. Bu nedenle çalışırken alınan maaş ile emekli olunduğunda alınan maaş arasında menfi yönde ciddi bir fark oluşmaktadır.
Oysaki bu ek ödemeyi çalışırken zaten verilirken, çalışan personel emekli olduğunda bu ek ödemeyi kesmektedir. Bu nedenle Kamu kurumlarından emekli olan memurların maaşları düşük seviyelerde kalmaktadır. Kamuda çalışan büyük bir kesim, bu ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması yönünde ciddi bir adım atılmasını beklemektedir. Emekli olduğunda karşı karşıya kalacağı geçim sıkıntısı korkusuyla ek ödemeyi kaybetmemek için emekli olmak istememektedir.
Türkiye'de memur emeklileri büyük bir haksizlığa uğramaktadır. Devlet memurlarının calisirken aldıkları maas ile emeklilik maasları arasında çok büyük farklılıklar bulunmaktadır. Memurlara çalışırken döner sermaye, ek ödeme, ek ders ücreti gibi ödemeler yapılırken; bu tür ödemeler prime esas kazançtan sayılmamakta ve emekliliklerinde de bu ödemeler maaşlarına dahil edilmemektedir. Yapılan bu tür ödemelerin emeklilik maaşlarina yansımaması, memurların çalışırken aldıkları maaş ile emekli maaşları arasında büyük bir uçurumun oluşmasına sebebiyet vermektedir. Bu nedenle, devlete yıllarca hizmet etmiş memurların emekliliklerinde yoksulluk sınırının altında maaş almaları kaçınılmaz son olmaktadır.
Bahse konu kanun içeriğinde yapılacak düzenleme ile bütün kamu kurumlarında halen devam eden ek ödeme uygulamasının, maaş hesaplanmasına ait kalemlere dahil edilmesi, bu sayede, emekli e olamayanların teşvik edilmis olacaktır. Bu düzenleme ile sosyal devlet ilkesinin bir gereği olarak memur emeklilerinin gelirden adil pay alması sağlanacak, çalışırken alınan maaş ile emekli maaşı dengesizliği bir nebze giderilecektir. Memur emeklilerinin maaşlarında ortaya çıkan bu adaletsizliğin giderilmesi, gerek Anayasanın 2. maddesinde vurgulanan "Sosyal Devlet” gerekse 10. maddesinde belirtilen “Kanun Önünde Eşitlik” ilkelerinin hayata geçirilmesi açısından da bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır.
Yukarıda zikredilen gerekçeler ışığında kamu görevlilerinin çalışırken elde ettiği ücret ile emekli olduğu zaman alacağı maaş arasındaki uçurumu kapatmak, özellikle emekli kamu görevlilerini yoksulluk sınırında yaşamaktan kurtarmak amacıyla, memur maaşının bir unsuru olan ek ödemenin emekli keseneğine dâhil edilerek, yaşanan mağduriyetlerin giderilmesi, bu yolla kamu çalışanlarının eline geçen ücret ile orantılı emekli maaşı ve bu maaşla orantılı emekli ikramiyesi almasının sağlanması gerekmektedir.
Bu madde ile ek ödeme düzenlemesinin yapıldığı 375 sayılı KHK'nın ek 9. Maddesinin ikinci fikrasına bir cümle eklenerek kamu çalışanlarına ödenen “Ek ödeme" kaleminin emekli maaşına esas ödemelerden sayılması sağlanmaktadır.'' denilmişti. Kanun Teklifinin madde gerekçesinde; ''Kanuna getirilen düzenleme ile kamu kurumlarında çalışan sayıları 3 milyonu aşan personelin, çalışırken yararlandıkları ek ödeme hakkından emekli olduklarında da yararlanması amaçlanmaktadır.
Bu sayede emekli olmaktan imtina eden kamu çalışanlarının teşvik edilmesi suretiyle devlet kadrolarında büyük oranda bir rahatlama sağlanması öngörülmektedir. Çalışırken alınan ek ödemenin emekli olunduğunda kesilmesi suretiyle süregelen haksız ve Anayasamızın eşitlik ilkesine aykırı uygulamanın sonlandırılmış olacaktır. Günümüz koşullarında ağır bir yaşam mücadelesi veren mevcut emeklilerimizin maaş kalemlerinde bu düzenleme sayesinde sağlanacak güncelleme ile gözle görülür bir rahatlama sağlanması amaçlanmaktadır. Bu sayede bütün kamu çalışanları arasında yaşanmakta olan, sosyal ve ekonomik koşullara ilişkin mağduriyet ve olumsuzlukların giderilmesi amaçlanmaktadır.'' denilmiştir.
27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 9 uncu Maddesinin ikinci fikrasının sonuna "Ek ödeme, emeklilik halinde de aynı hesaplama yöntemiyle, emekli maaş hesaplamasına dâhil edilir." cümlesi eklenmiştir.