Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim – İş) Aydın Şubesi Başkanı Remzi Çomakçı, Türkiye’nin ciddi ve köklü bir eğitim reformuna gereksinimi olduğunun altını çizdi.
Sendika olarak eğitime bakışlarına ve eğitimin sorunlarına ilişkin gazetemize özel açıklamalarda bulunan Çomakçı, “Biz Cumhuriyet’in öğretmeniyiz. Cumhuriyet’in okullarında okuduk. Cumhuriyet’in aydınlık yüzü sayesinde de yetiştik. Cumhuriyet’in yoktan nasıl var edildiğini ve 1923’ten sonraki hayatın her alanında yapılan devrimlerin bütün kazanımlarına sahip çıkan bir sendikayız. Tabii ki eğitim denince, eğitimin her şeyden önce laik, bilimsel, demokratik, çağdaş normlara göre yapılması gerekir. Kamusal eğitimi savunuyoruz. Özel ve paralı eğitimi tasvip etmiyoruz. Karma eğitimden yanayız. Cinsiyetlerine göre çocuklarımızın farklı okul ve sınıflarda okutulmasına karşıyız. Cinsiyet eşitliğini savunan bir sendikayız. Bu anlamda bizim Cumhuriyet’in temel değerlerine, Cumhuriyet’in getirdiği çağdaş normlara sahip çıkan Türkiye’deki tek eğitim sendikası, Eğitim İş diyebilirim” diye konuştu.
Etnik ve inanç temelli sendikacılık anlayışını doğru bulmadıklarını vurgulayan Çomakçı, kendilerini bir arada tutan unsurun sınıf bilinci olduğunu dile getirdi. Emek ekseni çerçevesinde mücadele ettiklerini ifade eden Çomakçı, “Kendimizi herhangi bir siyasi oluşumla ilişkilendirmeyi doğru bulmuyoruz. Kendimizi herhangi bir siyasi oluşumla etiketlemiyoruz. Çalıştığımız, ziyaret ettiğimiz işyerlerinde ‘Bizi etiketleyecekseniz bizi Atatürk’le, Cumhuriyet’le, Türk Devrimi’nin kazanımlarıyla etiketleyin’ diyoruz. Ama şucu bucu etiketleriyle yaftalanmayı doğru bulmuyoruz. Olmaması gerekir diye düşünüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
İKTİDARA ‘KADROLAŞMA’ ELEŞTİRİSİ
Günümüzde Aydın’ın eğitimde hak ettiği yerde olmadığını savunan Çomakçı, şöyle devam etti: “Bizim gözlemimiz bu yönde. Sahadayız çünkü çalışıyoruz. Ben 27 yıldır Aydın’da yaşıyorum. Bundan 15 – 20 yıl önce Aydın, eğitimde bir markaydı. Üniversite sınavlarında, lisans yerleştirme programlarında Aydın, mutlaka ilk 5’in içinde olurdu. Zaman zaman birinci, ikinci, üçüncü olmuştur ama derece yapmıştır sürekli. Şu an geldiğimiz noktada Aydın, yerleştirme skalasında 40’ıncı sıraların da gerisine düşmüştür. Bu tabii kabul edilebilir bir durum değil. Bunun nedeni ne olabilir? Aydın’da marka okullar, marka yöneticiler vardı. Özellikle bu siyasal iktidar döneminde hayatın her alanında diğer kamu kurumlarında olduğu gibi iktidarın kadrolaşma isteği ve bütün kadrolara da kendisini destekleyen insanları getirme çabası neticesinde eğitimin iyiye gitmediğini görüyoruz.”
“YOK YOKSULU DEĞİLİZ”
Eğitimdeki sorunlara yerel ölçekte değil, bütünsel olarak bakılması gerektiğine dikkati çeken Çomakçı, “Gelişmiş ülkeler bu konuda somut örnektir. Tarihimizde de bu konuda yaşanmış örnekler var zaten. Türkiye eğitim konusunda ne yapılmalıdır konusunda yok yoksulu bir ülke değildir. Geçmişimizde büyük deneyim ve zenginlikler var. Eğitimde ciddi ve köklü anlamda reform gerçekleştirmek gerekiyor. Ülkelerin gelişmesinde eğitimin rolü yadsınamaz bir gerçek. Bunun da çözümü kaliteli ve nitelikli eğitimdir. Kalite ve nitelik arttığı ölçüde, ülkenin geri kalan işlerinde de başarıyı yakalama şansınız o nispette yüksek olacaktır. Bu sebeple eğitim, ulusal olmalıdır. Ülkemizde yaşayan yurttaşlarımızın ruhuna, düşünce yapısına, yaşam biçimine uygun bir eğitim politikası mutlaka saptanmalı ve hayata geçirilmeli. Eğitimde laiklik ilkesinden vazgeçemezsiniz. Diğer dünya ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de çağdaş, bilimsel, demokratik bir eğitimi hayata geçirmek zorundayız. Son 20 – 25 yıldır Türkiye’deki eğitim uygulamalarına baktığımızda eğitim anlayışı sanki bir yazboz tahtasına çevrilmiş durumda. Akşam yatıyorsunuz, sabah bir kalkıyorsunuz bakan değişmiş. Yeni gelen bakan, bir önceki bakanının uygulamalarını yok sayıyor. Son yıllarda kamu kurumları içinde en çok bakanın değiştiği bakanlık, Milli Eğitim Bakanlığı’dır” dedi.
yenikiroba.com