EĞİTİM İŞ ELAZIĞ İL TEMSİLCİLİĞİ DAYANIŞMA YEMEĞİ DÜZENLEDİ

Eğitim İş Elazığ İl Temsilciliği üyeleri ile dayanışma yemeği düzenledi.

SENDİKA - 2019-11-17 22:03:40

Etkinliğe, Eğitim-İş Basın Yayın ve Uluslararası İlişkiler Genel Sekreteri Şükrü Balun, Mali Genel Sekreteri Hüseyin Kara, Eğitim-iş şube temsilcileri ve çok sayıda öğretmen katıldı.

Eğitim-İş Elazığ Şubesinin düzenlemiş olduğu etkinlik, saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması ile başladı.

“ATATÜRK’ÜN AZİM VE KARARLI DURUŞUNU EĞİTİM-İŞ OLARAK TAŞIYORUZ”

Programın açılış konuşmasını yapan Eğitim-İş Şube Başkanı Hüseyin Selçuk,” Eğitim-İş 14. Yılını kutluyor, kurulduğu günden itibaren laik, bilimsel, çağdaş eğitimi savunan emekten yana cumhuriyetin temel değerlerinin savunucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ışıklı yolunda yürüyen Eğitim Emekçileri olarak mücadelemizi sürdürüyoruz. Ülke olarak karanlık günlerden geçiyoruz. Eğitim sistemimiz AKP iktidarının yanlış ve plansız uygulamaları sonucunda yapboz tahtasına çevrildi. Eğitim emekçilerinin sorunlarının çözümünün adresi Eğitim-İş’tir. Eğitim-İş tüm illerde olduğu gibi Elazığ’da da eğitim emekçilerinin umudu olmuştur. Onurla kurulmuş bir cumhuriyetin emanetçileri olarak ya istiklal ya ölüm şiarıyla kendini vatanına adamış Mustafa Kemal Atatürk’ün aynı azim ve kararlı duruşu ve umudunu tüm Eğitim-İş olarak taşıyoruz. Bu tarihi sorumlulukla, sınıf bilinciyle emeğimize, ulus bilinciyle ülkemize, yurttaş bilinciyle cumhuriyetimize sahip çıkmak kararlılığıyla hepinizi selamlıyorum” diye ifade etti.

“DAMAT ELİYLE EKONOMİ ÇÖKERTİLMİŞTİR”

İktidarın yaşanan ekonomik krizin faturasını eğitim emekçilerine kesildiğini belirten Eğitim-İş Basın Yayın ve Uluslararası İlişkiler Genel Sekreteri Şükrü Balun,”Bu 14 yılda Eğitim-İş demokrasinin en önemli öznelerinden biri haline gelmiştir. Eğitim-İş iş kolunda toplumsal muhalefetin demokratik hak ve özgürlükler arayışının odağı haline gelmiştir. Türkiye’nin şuan en can yakıcı sorunlarından birisi ekonominin adeta çökmüş bulunmasıdır. İktidarın yanlış ekonomi politikaları sonucu oluşan bu krizin ise emekçilere fatura edilmesidir. Koca cumhuriyeti bir saltanat gibi kayınla, enişteyle yöneten zihniyet ekonomiyle emanet ettiği damat eliyle çökertmiştir. Hane başına düşen gelirin üç kat attığı yalanları havada uçuşurken ne yazık ki çok hanenin ışığı sönmüş insanlarımız çaresizlikten canına kıyacak hale gelmiştir. Hızlı yoksullaştığımız günlerin arifesindeyiz son bir yılda elektriğe yüzde 57, doğalgaza yüzde 60, akaryakıta yüzde 30, çaya yüzde 33, beyaz ete yüzde 40 zamlar gelmiştir” diye konuştu.

“YANDAŞ KONFEDERASYONLAR ALIN TERİNE İHANET ETMİŞTİR”

Yandaş sarı konfederasyonlar pazarlık masasında emekçiyi sattı diyen Balun,”Böyle hızla yoksullaştığımız sürecin içerisinde insanca yaşama gayreti içerisinde mücadele ederken bu rezil tabloya birde ihanet eklenmiştir. Yandaş sarı konfederasyonlar pazarlık masasında emekçiyi satmış iktidarı memnun etmek adına alın terine ihanet etmiştir. Bununda faturası biz emekçilere kesilmiştir işte emekçilere sendikanın sarısı olmayacağını ona reva görülen rezil şartlardan o şartları sağlayanlarla flört eden sendika ağalarıyla kurtulamayacaklarını bunun için namuslu konfederasyonlar, sendikalar gerektiğini Birleşik Kamu-İş’in ve Eğitim-İş’in nasıl aslan gibi dimdik durduğunu anlatmak her zamankinden daha önemli bir hal almıştır. Atanamayan öğretmen sayısı yarım milyonu geçmiştir, atananlara ise başka bir cendere dizayn edilmiştir. Kamuda ancak karın tokluğuna çalışan meslektaşlarımız yandaş bir tavır sergilemedikleri sürece fişlenme, keyfi disiplin cezaları, sürgün ve angaryalara maruz bırakılmak gibi zorba yöntemlerle yüz yüzedir. Yüzde 80’i yandaş sendikanın partizanları arasından seçilen okul yöneticilerinin mobing uygulamaları ise cabasıdır” ifadelerinde bulundu.

“EĞİTİM-İŞ’İN HAZIR OLDUĞUNU DUYURMAK ZORUNDAYIZ”

Balun, konuşmasının devamında şunları aktardı;

 “Yakın bir zamanda gencecik bir meslektaşımız olan Saadet öğretmen okul yöneticilerinin mobingleriyle canına kıymıştır. Bizim hesaplaşmamız işte o mesleğini daha ikinci ayında başlayan 25 yaşındaki meslektaşımıza her Allah’ın günü “pamuk ipliğine bağlasın” diyen zihniyetledir. İçinden geçtiğimiz bu süreç bize her zamankinden daha büyük sorumluluklar yüklemektedir. Kapı kapı, okul okul gezmek ve meslektaşlarımıza çaresiz olmadıklarını tüm dertlerine bir omuz vermek için Eğitim-İş’in hazır olduğunu duyurmak zorundayız.”

Günün Diğer Haberleri