Eğitim yazarı sendikacı Ali Taştan’ın mektepli gazete internet sitesinde yayınlanan yazısı
Okullara öyle niteliksiz müdürler atadınız ki sonuçta bu da oldu Sayın Bakan…
Bakanlık olarak 2014’te bir gece de müsteşar (Yusuf Tekin) hariç merkez ve taşra yöneticilerinin tamamını görevden aldınız. Yerlerine malum sendikanın üyelerini yönetici olarak atadınız. Bizlerde bunları defalarca yazdık. Bıkmadık yine yazdık. Ancak sizler bu “ÜSTÜN YETENEKLİ” adamları yönetici yapmaktan bıkmadınız. Adamları diyorum çünkü kadın yönetici yok denecek kadar az.
Siz sıcak koltuğunuzda otururken, okulların açılması ile müdürlerin mobingi başladı okullarda. Ders programını yapmam, soruşturma açarım, meslekten attırırım, çocuğunu kim alırsa alsın, benim karşımda ayakta duracaksınız, bana sayın müdürüm! demeyeni sürdürürüm, gibi saymakla bitmeyen ve kadın öğretmenlere karşı yaptıkları bazı davranışları burada yazamayacağım aşağılıkça davranışlar…
***
Elbette tüm yöneticileri bunlarla suçlamak doğru olmaz. Çok kıymetli yöneticilerimizin varlığı inkar edilemez.
Ancak, hangi öğretmen arkadaşımızla görüşsek neredeyse aynı sıkıntılar, aynı sorunlar…
Okul yöneticileri şunu bilmeliler, öğretmenler yalnız değildir. Arkanızdaki siyasi güce güvenmeyin. İktidarın il ve ilçe başkanlarına, yandaş sendikanızın yöneticilerine güvenmeyin. Eşitlik ilkesi doğrultusunda müdürlüğünüzü yapın. Öğretmenler ve öğrenciler arasında ayrım yapmayın. Bir öğretmene kötü muamele yapmaya kalkışmayın.
İyi insan olmayı başaramayan, odasına gelen öğretmeni ayağa kalkıp karşılayamayan, aksine ayaklarını masaya uzatmış şekilde oturan, elinde tespih ile okulda kabadayı gibi dolaşan bu yöneticilerden, EĞİTİM LİDERLİĞİ, ÖĞRENCİYE SEVGİ-SAYGI bekliyor musunuz sayın Bakan?
Müfettişleri okullardan çektiniz. Meydanı bu ADAMLARA! bıraktınız. Ne diyor müdürler biliyor musunuz? Sendika arkamda, siyasal iktidarın il-ilçe yöneticileri arkamda, bana hiçbir şey olmaz diyorlar. Öğretmenlerin düştüğü durumu görüyor musunuz? Sizde buna katkı verdiniz. Yandaş müdürleri, sınava sokmadan görev sürelerini uzattınız.
***
Siz “öğretmen arkadaşlarım, meslektaşlarım, yoldaşlarım” diye hitap etseniz de öğretmenlere, pek işe yaramıyor.
Sayın Bakan, okul müdürleriniz önce öğretmen ve öğrenciye kıymet verecek. Onlara değerli olduklarını hissettirecek. O koltuklar müdürlerin şişkin egolarını tatmin etme yerleri, değildir.
Öğretmenlerin yeni nesil öğretmenler odasına değil yeni nesil okul müdürlerine ihtiyacı var sayın Bakan. Ayrıca liyakati tesis edemediğiniz sürece eğitim sistemini içine düştüğü bataktan kurtarma şansınız olmayacaktır sayın Bakan…