"Okul müdürleri sendika başkanı gibi"

Eğitim-İş Mersin Şube Başkanı Hakan Boyar eğitimde yaşanan sorunlara dikkat çekti. Liselere geçiş sınavı sonucunda Milli Eğitim Bakanlığı'nın okulların kapasitesine bakmadan velilere şirin gözükmek için Mersin‘de okulların alabileceği öğrenci sayısının 2 katı kadar yerleştirme yaptığını ifade eden Boyar böylelikle ikili öğretimin önünün açıldığını kaydetti. YKS sınavındaki durumun Türkiye geneli için bir facia olduğunu vurgulayan Boyar, "Öğrencilerin yapmış oldukları net sayılarının şu an eğitimde yürütülen politikanın bir sonucu olduğunu söyledi. Öğretmenlerin başarı durumuna göre değil siyasi ve sendikal tercihlerine göre ayrıldığını ve sürekli baskı gördüğünü iddia eden Boyar, "Okul müdürleri sendika başkanları gibi çalışmakta ‘’bizim sendikaya geç rahat et’’ anlayışıyla hareket etmektedirler. Okulların makam odaları ve idare birimleri sendikanın şubeleri gibi çalışmakta. Müdürün sendikasına veya siyasal görüşüne yakın olanlar ders programı, kurs programı vs gibi düzenlemeler yapılırken kayırılmakta öğretmenlerimiz huzursuz edilmektedir" dedi. Müdürlerin kendi sendikaları dışındaki öğretmenlere veya idarecilere ödül teklifinde bulunmadığını öne süren Boyar, "İdareci atamalarında bayağı puan getiren başarı ve üstün başarı belgelerinin kimlere verildiği araştırılırsa bu iddialarımızın gerçekliği tescil edilecektir. Öğretmenlerimiz siyasi ve sendikal baskıdan, huzursuzluktan ayrımcılıktan uzak mesleklerinin gereklerini yapmak istemektedir" ifadelerini kullandı.

SENDİKA - 2019-07-30 22:10:11

Eğitim-İş Mersin Şube Başkanı eğitimde yaşanan sorunlarla ilgili sendika binasında bir basın açıklaması yaptı. Liselere Geçiş Sınavı sonunda Milli Eğitim Bakanlığı'nın okulların kapasitesine bakmadan velilere şirin gözükmek için Mersin ‘de okulların kapasitesinin 2 katı kadar yerleştirme yaptığını ifade eden Boyar ikili öğretimin önünü açıldığını söyledi.

Bu sistem yürürlüğe girdiği tarihten itibaren çözüm üretmeyen ve çoğu dersliği boş olan İmam Hatip Okullarını birleştirilip boş kalan okulların Anadolu Liselerine tahsis edeceğine İmam Hatip okullarının  sayısını arttırılmaya devam edilerek Anadolu Liselerinde eğitimin yapılamaz hale getirildiğini anlatan Boyar, "Milli Eğitim Bakanlığı öğrencileri seçeneksiz bırakarak İmam Hatiplere mahkum etme çalışmalarını bırakıp, Anadolu Liselerinin sayısını arttırma sınıfların mevcut sayısını düşürme daha kaliteli bir Eğitim Öğretim sağlama çabası içerisine girmelidir. Milli Eğitim Bakanlığı İlçe ve İl Milli Eğitim Müdürlüklerinden okulların tercih edilme istatistiklerini isteyerek bir düzenleme yapmakla yükümlüdür. İl Milli Eğitim Müdürlükleri de öğrencilerin eğitim almak istedikleri okulları yapmak ve nitelikli hale getirmek için çaba sarf etmelidir. LGS sonuçlarına göre Mersin ilinin Türkiye genelinde 56. Sıraya düşmesinin en önemli nedenlerinden biri de bu uygulamalardır" şeklinde konuştu.

"YKS SONUCU BİR FACİADIR"

YKS sınavındaki durumun Türkiye geneli için bir facia olduğunu anlatan Boyar, "Öğrencilerin yapmış oldukları net sayıları şu an eğitimde yürütülen politikanın bir sonucudur. Gelişmiş ülkelerle mücadele etmenin en önemli ayağı eğitimdir. Dünyadaki gelişmiş ülkelerde uygulanan eğitim modellerini inceleyip uygulamak her hükümetin görevidir. Her yeri İmam Hatip Okuluna dönüştürerek, öğrencileri oraya mahkum ederek maalesef eğitimde gelebileceğimiz nokta budur. Meslek Liselerinin güçlendirilmesi öğrencilerin o okullara yönlendirilmesi kaliteli ve eğitimli bir işgücü yaratılması açısında önemlidir Bu yüzden Akademik ve Meslek Liselerinin günümüzün teknolojik gelişmelerine uygun hale getirilmesi,ülkenin ihtiyacı işgücüne göre şekillendirilmesi gerekmektedir. Buda Eğitimin laik, bilimsel, demokratik ve parasız yapılması ile mümkün olacaktır."

"OKUL İDARECİLERİNİN HARCAMALARI AYYUKA ÇIKMIŞTIR"

Okul yöneticilerin kariyer ve liyakat ilkelerine dikkat edilmeksizin, yandaş sendikanın gönlünü hoş tutmak maksadıyla belirlendiği ifade eden Boyar, "Okullardaki uygulamalar öğretmeni öğrenciyi ve veliyi rahatsız etmektedir. Okullarımız devletin yasaları ve yönetmelikleri ile  değil idarecilerin kendi  siyasi görüşleri doğrultusunda keyfi bir şekilde yönetilmektedir. Okul idarelerinin  denetlenmeyen harcama ve uygulamaları ayyuka çıkmıştır. Müfettişlerce yapılan soruşturmalar sonucu getirilen teklifler, ya siyasi irade ya da bürokratik iradenin müdahalesiyle uygulanmamakta devlet zarara uğratılmaktadır. İlçelerde karşılaşılan diğer bir durumda soruşturma için muhakkik görevlendirilmesi, bu muhakkiklerin çalışanların sendikalarına veya siyasi düşüncelerine göre soruşturma yürütülmesidir. Bu soruşturmalara çoğu zaman ilçe bürokratlarının müdahale ettiği ve kurumun çıkarları göz ardı edilerek yasa ve yönetmelikler hiçe sayılmaktadır" diye konuştu.

"YÖNETİCİLİKTEN ALINMASI YÖNÜNDEKİ TEKLİFLER UYGULANMIYOR"

Haklarında ciddi iddialar ile soruşturma açılan bazı okul müdürlerinin görevden alınmaları yönündeki tekliflerinin uygulanmadığını öne süren Boyar, "Bu durum bütün idarecilerin soruşturma açılsa dahi arkalarında onları koruyan siyasetçi,bürokrat olduğu için bir şey olmayacağı rahatlığıyla hareket etmelerini sağlamaktadır" dedi.

"BİZİM SENDİKAYA GEÇ RAHAT ET ANLAYIŞI VAR"

Okullarda öğretmenlerin başarı durumuna göre değil siyasi ve sendikal tercihlerine göre ayrıldığı ve sürekli baskı gördüğünü anlatan Boyar şöyle devam etti: "Okul müdürleri sendika başkanları gibi çalışmakta ‘’bizim sendikaya geç rahat et’’ anlayışıyla hareket etmektedirler. Okulların makam odaları ve  idare birimleri sendikanın şubeleri gibi çalışmaktadır. Müdürün sendikasına veya siyasal görüşüne yakın olanlar ders programı,kurs programı vs gibi düzenlemeler yapılırken kayırılmakta öğretmenlerimiz huzursuz edilmektedir. Müdürler kendi sendikaları dışındaki öğretmenlere veya idarecilere ödül teklifinde bulunmamaktadır. İdareci atamalarında bayağı puan getiren başarı ve üstün başarı belgelerinin kimlere verildiği araştırılırsa bu iddialarımızın gerçekliği tescil edilecektir. Öğretmenlerimiz siyasi ve sendikal baskıdan, huzursuzluktan ayrımcılıktan uzak mesleklerinin gereklerini yapmak istemektedir."

"ÖĞRENCİLER MUTSUZ"

Öğrencilerin sürekli değişen müfredat ve sınav sisteminden dolayı mutsuz olduğunu ve geleceğe dair umutlarını kaybettiğini ifade eden Boyar şunları kaydetti: "Okulların nitelikli veya niteliksiz ayrılmasından Milli Eğitim Bakanlığı eli ile okullar arasında zümre bölge veya sınıf ayrımı yapılmasından rahatsızdır. Mezitli ilçemizdeki Anadolu Lisesi nitelikli ama Akdeniz ilçemizdeki Anadolu Lisesi niteliksizdir. Bu nasıl bir ayrımdır? Mezitli’deki Anadolu Lisesinin öğretmenleri devletin kadrolu öğretmeni iken,  Akdeniz Lisesi’ndeki öğretmenler devletin kadrolu öğretmeni değil midir? Her iki lisede de aynı müfredat, aynı nitelikteki öğretmenler tarafından uygulanmasına rağmen; bu okulları farklı yapan nedir? Bulundukları mahallenin ekonomik ve sosyal durumu mudur? Okullarımızın nitelikli veya niteliksiz ayrımına tabi tutulmadan, hepsinde eşit ve kaliteli eğitim yapılması sağlanmalıdır. Öğrenciler açısından diğer bir sorunda parası olan öğrencilerin özel okullara gidip sınavlara hazırlanırken parası olmayan öğrencilerin kaderine terk edilmesidir."

Günün Diğer Haberleri