ORTAÖĞRETİM SİSTEMİ EĞİTİM ŞURASI İLE YENİDEN YAZILMALIDIR.

Anadolu liselerinde ve ortaöğretimde yeni sorunlar yaşayacak.

SENDİKA - 2019-06-05 09:29:30

  Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, "Ortaöğretim tasarımıyla ilgili yapılan çalışmayı 18 Mayıs 2019 da basına ve kamuoyuna açıklaması ile birlikte, toplumun her kesiminden sesler yükselmeye başladı.

     Yapılan açıklama; tasarlanan değişikliklerin yalnız ortaöğretimde liselerle ilgili bölümü kapsamaktadır. Geride dağ gibi duran, mesleki eğitimle ilgili sorunumuz var. Okulöncesi eğitim, ilkokullar, ortaokullarla ilgili sorunlarımız var. Üniversitelerimizin sorunları var.

    Bu güne kadar eğitim sistemi ile ilgili yapılan bütün değişiklikler başarısız olmuş ve bilimsel eğitim okullarda yapılamaz hale getirilmiştir. 

    Sayın Milli Eğitim bakanı tarafından açıklandığı şekliyle,yeni ortaöğretim sisteminde resim, müzik, beden eğitimi ve spor dersleri seçmeli hale getirilmiştir. 

    2012 den sonra 4+4+4 eğitim sistemi ile birlikte; haftalık ders saatleri 35 den 40’a çıkarılmışken şimdi neden 35 saate indirilmiştir. Orada haftalık ders saati sayısı 40’a çıkarken, her dönen seçilebilen toplamda 5 saat olan Temel Dini Bilgiler, Peygamberimizin Hayatı, Kur’an-ı Kerim derslerini yeni sistemde ne oldu da göremiyoruz. Eğitimin içine siyasi amaçla dini sokmanın zararları görülmeye başladığı için bu dersler kaldırılıyor. 

   İki saat zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi ile birlikte haftada 7 saat din dersinin yanlış olduğu görülmüş oldu. Doğrusu haftada 6 saat fizik, kimya ve 5 saat biyoloji dersi ya da aynı şekilde diğer alan dersleri okullarda okutulabilseydi, bizim öğrencilerimiz Türkiye’de ve dünyada parmakla gösterilir, ülkemiz bilim fakiri olmazdı.

  40 saatin 5 saati yeni programda sosyal etkinliklere ayrılmış, HEY (Hayel, etkinlik, yaşam) diye tanımlanan yaparak, yaşayarak öğrenme, öğrencilerin dış ortamda çalışması, resim, müzik ve sanatsal aktivitelerde bulunması olumlu bir gelişmedir. Ancak ifade edildiği gibi ders sayısı azalmamıştır.Bazı derslerin adı değiştirilerek ders sayıları azaltılmış gibi bir durum ortaya çıkmıştır.

 

  Dini siyasete alet edenlerin projeleri okullarda geri tepti. Artık ne öğrenciler ne de öğretmenler bu şekilde bir programı onaylamıyor. Cumhuriyetin çağdaş, laik, bilimsel eğitimsistemi ile sorunu olanlar, hiçbir hazırlık ve deneme süreci olmadan programları hızla değiştirirken, farklı düşünenlerin sesini duymadılar. Sonunda kendileri de yaptıklarının yanlış olduğunu anlamış oldular.

 

    Ortaöğretim tasarımının en iyi tarafı, hemen uygulamaya koyulmayacak olmasıdır.

      

   Bu program tartışılarak en doğru şekilde gençlerimize faydalı hale nasıl getirilir. Bu aynı zamanda ülkemizin geleceği için en önemli bir sorundur. Ben yaptım oldu anlayışından farklı bir yol izleyen, bütün tarafların değerlendirmesini alan, bir bakanlık ve bakanımız olsun istiyoruz. Sorunlarımızı birlikte çözebilelim. Eğitim politikalarımızı ortak şura kararları ile yeniden belirleyelim.

     4+4+4 Eğitim sistemi ile birlikte, felsefe grubu dersleriseçilemez hale getirilmişti. Aynı şekilde yeni sistemde seçmeli dersleri içine alınmış ve devletin okullarında felsefe eğitimi yapılamaz hale getirilmiştir.

    Bir felsefe öğretmeni ”felsefe derslerinin seçmeli olduğu bir toplumda, eğitimle ilgili bir yorum yapmanın komedi” olacağını ifade ederken, bu derslerin bilimsel eğitimin gereğiolduğunu da ifade etmektedir.

 

    Yine ortaöğretim müfredatlarında, daha önceden içerisi tamamen boşaltılan ve etkisiz hale getirilen tarih, dersleri de yeni ortaöğretim tasarımında sistemin dışına atılarak, seçmeli hale getirtmiştir. Bilimsel eğitimin temelini oluşturan bütündersler seçmeli hale getirilirken yerine, tasarım beceri atölyeleri, e-portfolyo, e- rehberlik ve benzeri projelerle yeni sistem anlatılmaya çalışılmaktadır. Bütün bu değişiklikler üniversite sınavına etki edeceği planlanmaktadır. Bu durumda velilerimizin büyük bir kısmı şartlarını da zorlayarak öğrencilerini özel okullara vereceklerdir. 

 

         Sistem değişikliğine karşı görüşler giderek artıyor.

 

    En son YÖK başkanı, Prof. Dr. Yekta Saraç, sistemlerin değişebileceğini kaydederek, şöyle konuştu:"... Bizim şu aşamada önümüzdeki meselelerin hiçbirinin arasında bir başlık olarak sistem değişikliği yer almıyor. Çünkü bunun olması için herhangi bir sebep görmüyoruz. Biz, yükseköğretime giriş sistemlerinin sosyal adalet ve fırsat eşitliğini temin etmesi gerektiğine inanıyoruz. Yani eğitim öğretimin bütününde olduğu gibi yükseköğretimde de piyasanın şartlarının egemen olmamasını istiyoruz.diyerek yeni sisteme bakışı piyasacı mantığa yakın görmektedir.

    Sonuçta; öğrencinin ilgi duyduğu alanda ilerleyebilmesi için, üniversiteye geçişin nasıl olacağı belli olmayan bu sistemle ilgili olarak, YÖK dahil eğitimin bütün paydaşlarının düşüncesi alınmamıştır.

            Eğitim Şurası toplanarak yeni program açıklanmalıdır.    

     

    Köy enstitüleri gibi başarılı bir eğitim deneyimimiz var. Avrupa’nın birçok gelişmiş ülkesi bizim uygulamalı eğitim modelimiz olan köy enstitüsüne benzer uygulamalı eğitim sistemi sayesinde hızla kalkınırken biz yerimizde sayıyoruz.

 Biz eğitimciler olarak; öğretmeni merkeze alan laik bilimsel parasız ve her öğrencinin yeteneklerine göre eğitim aldığı bir sistemi öneriyoruz. Öğrencilerin bütün okullarda öğle yemeği yiyebildiği ve kalabalık okullarda sağlık görevlisinin bulunduğu laboratuarların çalıştığı sosyal ve sportif her türlü faaliyetin yapılabildiği okullarımız olsun istiyoruz.

   Son değişikliklerle karşı önerimiz; üniversitelere, sendikalara, konunun tarafları olanlara danışılarak bir eğitim şurasının toplanmasıdır. Ortak aklı hayata geçirerek yeni bir program ortaya koymaktır.03.06.2019

                                                          Rüstem KARA

                                                 Eğitim – İş Samsun Şube Başkanı

Günün Diğer Haberleri