Eğitim İzleme Raporu 2019 | Eğitimin Yönetişimi ve Finansmanı Yayımlandı!

Eğitim Reformu Girişimi (ERG), Eğitim İzleme Raporlarını bu yıldan başlayarak beş ayrı dosya olarak yayımlayacak. Eğitim İzleme Raporu 2019’un ilk dosyası olan “Eğitimin Yönetişimi ve Finansmanı” bugün (16 Mayıs 2019) düzenlenen panelle kamuoyuna sunuldu. Raporda, içinde bulunduğumuz eğitim-öğretim yılında eğitimin yönetişimi ve finansmanı alanında yaşanan gelişmeler, bilgi, medya, veri ve bütçe okuryazarlığı becerileriyle ilişkilendirilerek değerlendiriliyor.

EĞİTİM - 2019-05-19 21:51:30

Eğitimin Yönetişimi ve Finansmanı dosyası, bu iki alanda yaşanan önemli gelişmeleri belirli göstergeler çerçevesinde izleyip değerlendirirken katılımcılık ilkesine odaklanıyor. Paydaşların eğitim-öğretim alanında yaşanan gelişmelere etkin bir şekilde katılım gösterebilmeleri için çeşitli becerilere sahip olmalarını sağlamak adına dört okuryazarlık becerisinin önemini vurguluyor.

 

Raporun "Eğitimin Yönetişimi" bölümünde, Güçlü Yarınlar için 2023 Eğitim Vizyonu, MEB’in basın açıklamaları, MEB 2018 Yılı İdare Faaliyet Raporu incelenirken, bu belgelerin sırasıyla bilgi, medya ve veri okuryazarlığı ile ilişkilerine bakılıyor.  

 

"Eğitimin Finansmanı" bölümünde ise eğitime ayrılan kaynakların miktarı, nereye ve nasıl dağıtıldığına dair bilgiler yer alıyor. MEB Bütçesinin gelişimi ve MEB 2019 Bütçesi değerlendirilirken, MEB 2019 Bütçesi'nin bütçe okuryazarlığı araçları ile okunabilmesi amacıyla yurttaşların yararlanabileceği bir çerçeve sunuluyor.

 

Eğitim Reformu Girişimi’nin (ERG), “Tüm çocukların nitelikli ve kapsayıcı bir eğitim alması için eğitim hizmetlerinin yönetişim ve finansmanında mevcut durum nedir?” sorusunu yanıtlayan, Eğitim İzleme Raporu 2019’un “Eğitimin Yönetişimi ve Finansmanı” başlıklı ilk dosyası bugün (16 Mayıs 2019) gerçekleşen panelle yayımlandı. ERG Eğitim Gözlemevi Koordinatörü Burcu Meltem Arık’ın açış konuşmasıyla başlayan panelde, ERG Araştırmacısı Özgenur Korlu tarafından rapor sunumu gerçekleşti. Ardından, Oya Özarslan (Uluslararası Şeffaflık Derneği Yönetim Kurulu Başkanı) ve Pınar Dağ (Veri Okuryazarlığı Derneği Başkanı), Türkiye'de eğitim politikası geliştirme ve uygulama süreçlerini şeffaflık ilkesi üzerinden değerlendirdi.

Açış konuşmasını gerçekleştiren Arık, “Eğitimin Yönetişimi ve Finansmanı’nı iki temel soruya odaklanarak belirli göstergeleri ele aldık. Eğitimin yönetişimi katılımcı, saydam, hesap verebilir, etkin, tutarlı, adil ve hukuka bağlı mı? Eğitim tartışmaları Türkiye’de de dünyada da var. Belirli konularda yapılan değerlendirmeler tekrara girdi. Eşitsizlik devam ediyor. Ekosistemimiz karmaşık. İzleme çalışmalarının devamlılığının önemini bilerek ve bundan vazgeçmeyerek, bununla birlikte tartışmalara yeni bir soluk getirebilmek amacıyla, 2007’den bu yana yayımladığımız Eğitim İzleme Raporlarımızı, ek kaynaklarla ve tüm yıla yayarak paylaşacağız.” diye konuştu. 

Raporun yazarı olan ERG Araştırmacısı Özgenur Korlu ise rapor sunumunda, tüm paydaşların eğitimi izleyip değerlendirebilmesinin önemini belirtti. Özellikle çocukların ve gençlerin katılımını vurgulayan Korlu, “Eğitimi-öğretim alanında yaşanan gelişmeleri izlerken çocuk katılımını önemsiyoruz. Öğrencilerin eğitim süreçlerini izleyebilmesi, değerlendirebilmesi ve fikirlerinin alınması gerekir çünkü eğitim sisteminden en çok etkilenenler onlar.” dedi.

Rapor sunumunun ardından gerçekleşen panelde konuşan Oya Özarslan, Eğitimin Yönetişimi ve Finansmanı dosyasının göstergelerin izlenmesinde ileri düzeyde ve sofistike bir yaklaşım sunduğunu söyleyerek şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerinin üzerinde durdu ve şunları söyledi: “Şeffaflık bir tür şemsiye kavram; dürüstlük, adalet, hesap verebilirlik, etik, katılımcılık… Hepsini içeriyor. Mesela, hesap verebilirlik olmadığında şeffaflık dediğimiz olgu gülünç bir hal alabilir. Son yıllarda bilgi paylaşımında da yeni konular türüyor: Bilginin kötüye kullanımı, yanlış bilgi verilmesi ve hiç bilgi verilmemesi. Yalan haber ve gerçek ötesi söylem çok konuşuluyor. Bu şeffaflık açısından çok tehlikeli.”

Özarslan’ın ardından konuşan Pınar Dağ, veriye ulaşmak, veriyi yorumlamak ve veriyi sunmak anlamında yaşanan sıkıntılara değinerek, “Verinin analiz yapılması imkânsız bir şekilde sunulmaması gerekiyor. Bunun için de önce hangi veriyi oluşturduğumuzu anlamamız ve veri daha ham aşamadayken bunun içinden neler alınacağını düşünerek sunmamız lazım.” diye konuştu Sözlerine öğretmenlerin de veri okuryazarlığı anlamında desteklenmesi gerektiğini söyleyerek devam eden Dağ, şunları söyledi: “Öğretmen, üretilen veriyi daha iyi anlarsa öğrencinin katılımı da artar. Böylece veriyi daha iyi kullanabilir, sorunları daha iyi tespit edebilir ve çözümü için çalışabilir.”

Eğitimin yönetişimi ve finansmanı alanındaki önemli gelişmeleri izleyerek değerlendiren Eğitim İzleme Raporu 2019’un “Eğitimin Yönetişimi ve Finansmanı” başlıklı dosyasında, eğitime ayrılan kaynakların iyi yönetişim ilkeleri doğrultusunda kullanımı için izleme ve değerlendirmede katılımcılık ilkesinin önemi vurgulanıyor.

Raporun eğitimin yönetişimi bölümünde Güçlü Yarınlar için 2023 Eğitim Vizyonu, Millî Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) basın açıklamaları, MEB 2018 Yılı İdare Faaliyet Raporu’na dair analizler paylaşılırken, bunların bilgi, medya ve veri okuryazarlığı ile ilişkileri değerlendiriliyor.  Raporun eğitimin finansmanı bölümünde ise, MEB bütçesinin gelişimi ve MEB 2019 Bütçesi değerlendiriliyor. MEB 2019 Bütçesi, bütçenin bütçe okuryazarlığı araçları ile okunabilmesi amacıyla yurttaşların yararlanabileceği bir çerçeve sunarak ele alınıyor. Bunlara ek olarak, mesleki ve teknik eğitimdeki döner sermaye işletmelerine ve bu yılın en önemli gelişmelerinden biri olan eğitim ve öğretim desteğinin kaldırılması ile temel liselerin kapatılması konularına yakından bakıyor.

Eğitim İzleme Raporu 2019’un ilk dosyası “Eğitimin Yönetişimi ve Finansmanı”nı buradan indirebilirsiniz.

 

Günün Diğer Haberleri