|
Sayın Antalyalılar, Demokratik Kitle Örgütleri temsilcileri ve basınımızın güzide emekçileri
Bugün burada Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ünde dediği gibi “Hiç şüphesiz ki Antalya dünyanın en güzel şehridir, ” İşte dünyanın en güzel şehirlerinden biri olan Antalya’mızın Konyaaltı sahilinde yapılması planlanan, projeye benzemeyen ama adına” Boğa Çayı Projesi” denilen talana karşı olduğumuzu bildirmek üzere toplandık, hoş geldiniz.
Sahillerimiz halkımızın dinlendiği, denizinden, kumundan, güneşinden yaralandığı ve bir araya geldiği yerlerden biridir.
Cumhuriyetin ideolojisi kıyılarımızdaki doğal güzellikleri ve tarihi zenginliklerimizi Anadolu da yaşayan medeniyetlerden bizlere bırakılan bir miras ve bu mirasın gelecek kuşaklara aktarılmasını ifade eder. Ancak günümüzde Cumhuriyetin bu bakışına AKP iktidarı önce karşı çıkarak bozuyor, bozarken de devletin bundan kazanç sağlayacağını söyleyerek insanları kandırıyor.
.
Cumhuriyetin değerlerini, önce değersizleştirip sonra bozarak ortadan kaldıran AKP hükümeti, önce devletin elindeki tesisleri, özelleştirme adı altında satmış, sağlık sistemini de çökerterek özelleştirmiştir.
Hedef eğitim sistemi olmuş, eğitimde sınav sisteminde ve müfredatta sürekli değişiklikler yaparak, öğretmenler itibarsızlaştırılmış gerici ve bölücü bir eğitimin yolunun açılması içinde Atatürk İlke ve Devrimleri Milli Eğitim müfredatından kaldırmış ve okulun adına Cumhuriyet düşmanı Mustafa Sabri adını koyma cüretini göstermiştir.
AKP iktidarı tarafından ruhumuz, yaşam enerjimiz talan edilmektedir. Sıra ülkemizin ormanına, taşına toprağına, suyuna, denizine gelmiştir.
Aynı politikalar doğa içinde uygulanmaktadır. Örneğin; Bergama da altın Artvin de maden çıkartılması, Akarsularımız üzerine HES yapılması, Haliç de dört katlı binaların on altı katlara çıkarılması, Ege de zeytin ağaçlarının kesilmesi,
Antalya’da bu talandan payına düşeni almaktadır. Toros dağlarında açılan mermer ocakları, akarsularımızda yapılan plansız çevre düşmanı HES’ler,ve son olarak da Antalya Konyaaltı ilçemizde Boğa çayının denize dökülen yerine yat limanı yapılması ve denizin iç bölgelere getirilmesi projesi,
Sevgili Antalyalılar;
Antalya’mıza yapılan 1. Büyük hatayı sendikalar, dernekler ve meslek odaları olarak engelleyemedik,
Antalya merkezinde yer alan stadyumun yapılması aşamasında da birçok kurum ve sivil toplum dernekleriyle birlikte karşı çıkmamıza rağmen ben yaptım oldu mantığıyla hareket eden iktidar stadyumu tamamlamıştır. Ortaya çıkan manzara şehrin siluetini bozmuş, şehir içi trafik özellikle, müsabaka günlerinde çekilmez bir hal almıştır.
Boğa çayı projesi için meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları günlerdir teknik detaylarını da ortaya koyarak kamuoyunu bilgilendirmektedir. Yetkililerce bu projenin hangi kamu yararından dolayı yapılacağı açıklanamamıştır. Acaba bu kamu yararını birilerin cebini doldurmak mıdır? Aşağıdaki tespitlerden hangisinde kamu yararı var? Büyük şehir Belediye Başkanı Sayın Menderes Türel’e soruyoruz
- Boğa çayı 1,5 metre kazılacak ve deniz suyu 750 metre içerilere girecek, tatlı sular tuzlanacak
- 200 bin kişinin günlük su ihtiyacını karşılayan saniyedeki 400 litre su kullanılamaz hale gelecek,
- 7.5 km uzunluğunda Dünyaca ünlü mavi bayraklı Konyaaltı sahili yapılan yat limanı sonrasında yaklaşık 5 km ye düşecek,
- Gelecekte 5 milyon insanın yaşayacağı Antalya’da insanlar nerede denize girecek,
- Denize ulaşamayan katı maddeler kumsalı beslemeyeceği için sahil bandında erozyon oluşacak, Konyaaltı sahili yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalacak
- Bir kısım alan yapılaşmaya açılacak
- Her yıl Boğa çayı yatağının temizlenmesi için milyonlarca lira kimin cebinden kime aktarılacak,
- En önemlisi de hangi uluslararası şirketlere Antalya’nın geleceğini sattınız.
Konyaaltı plajı ve Lara plajı sadece Antalya’nın, Türkiye’nin değil Dünya insanlarının ortak mirasıdır. Milyonlarca insan bu plajları ziyaret etmektedir. Bu mirası korumak boynumuzun borcudur. Stadyumun yapılmasını engelleyemedik, ama bu sefer sendikalar, dernekler ve meslek odaları ile birlikte, projeye benzemeyen ama adı proje olan bu çalışmayı Antalya’ya ihanet olarak değerlendiriyor ve her şartta engelleyeceğimizi ifade ediyoruz.
Demokrasiye inandığını, işine gelen projelerde referandum yapan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Menderes TÜREL sesleniyoruz!
Antalya’nın çocuğu, doğasever ve çevreci olduğunuzu söylüyorsunuz,
İşte size fırsat,
Konyaaltı Boğa çayı Projesini halka soralım, referandum yapalım, Halkımız bu projeyi kabul ederse, Eğitim İş Sendikası olarak basın önünde kendisinden özür dileriz.
Fatin ILTAR
Eğitim İş Antalya Şube Başkanı
|