ORTAÖĞRETİM KURUMLARINA GİRİŞ SINAVLARI

15 Eylül 2017 tarihinde Cumhurbaşkanının “Başbakana söylerim TEOG kalkar” demesinin üzerinden 87 saat geçtikten sonra herhangi bir bilimsel çalışma ve stratejik plan yapılmadan,

EĞİTİM - 2017-11-06 15:45:58

15 Eylül 2017 tarihinde Cumhurbaşkanının  “Başbakana söylerim TEOG kalkar” demesinin üzerinden 87 saat geçtikten sonra herhangi bir bilimsel çalışma ve stratejik plan yapılmadan, TEOG’a dönük bir analiz ve bu analizin sonunda sınav sistemimizin iyi ve kötü yanları tespit edilmeden, tartışılmadan, eğitimin taraflarına sorulmadan; Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz bir  taksi durağında, sınavın kaldırıldığını açıkladı.

17 Eylül 2017 tarihinde Cumhurbaşkanı, “Başbakan ile görüştüm … her okul Milli Eğitim Bakanlığı  kontrolünde kendi sınavını yapar. Biri fen lisesine mi gidecek, düz liseden Anadolu lisesine mi gidecek, bu liseler kendi imtihanları kendi yapar.” dedi.

Cumhurbaşkanının bu çıkışının üzerinden 51 gün geçtikten sonra Milli Eğitim Bakanı TEOG yerine gelecek modeli bugün itibariyle açıkladı.

Yeni model;

EĞİTİM BÖLGESİ SINAVSIZ MAHALLİ YERLEŞTİRME SİSTEMİ

VELİ TERCİHLİ YENİ KAYIT SİSTEMİ

VELİNİN TERCİHİNE BAĞLI SERBEST KAYIT SİSTEMİ

İsteyen istediği ismi kullanacak.

Bu sistemde; öğrencilerin yaklaşık %90-92’si adrese dayalı kayıt sistemi ile yerleştirilecek. Öğrencilere 5 tercih hakkı tanınacak. Bu tercihlerinden birine yerleştirilecek. Kontenjandan fazla tercih olması halinde okul başarı puanına göre yerleştirme yapılacak.

Öğrencilerin %8-10’u merkezi yapılacak bir sınavla nitelikli liselere yerleştirilecek. Bu sınav isteğe bağlı olacak, hangi liselerin sınavla öğrenci alacağını MEB mayıs ayında açıklayacak. (Fen Liseleri, Sosyal Bilimler Liseleri ve Proje Okulları)

Merkezi sınav Haziran ayının ilk hafta sonu sayısal ve sözel iki bölüm tek oturum olarak yapılacak. Sorular Temel Dersler esas alınarak hazırlanacak. Sınavda sorular ağırlıklı olarak 8. Sınıf müfredatının hedef ve kazanımlarından hazırlanacak. Bunun yanında 6 ve 7. sınıfların derslerinden de soru çıkacak. Özetle Bakanımız bütün ortaokul müfredatının hedef ve kazanımlarını soracağız, ölçeceğiz diyor. Sınavın sonucuna göre de lise türlerine göre mi yoksa genel olarak mı pek belli olmasa da öğrencilerimiz 5 tercih yapacaklar.

Sınavla öğrenci alacak okul sayısı ve kontenjanının az olması başarılı öğrenciler arasındaki yarışı daha zor hale getirecektir. Veli ve çocuklarımız açısından, sınav maratonu daha çetrefil bir hal alacaktır.

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın açıklamalarına bakarsak; 90 dakikada, 60 sorulu bir sınav yapılacaktır. Sınavda ağırlıklı olarak 8. Sınıfın temel derslerinin hedef ve kazanımlarından olmak üzere, 6-7 ve 8. sınıfın temel dersleri başta olmak üzere bütün müfredattan, hedef ve kazanımlardan soru sorulacak ve ölçülecektir. 6-7 ve 8. sınıfların temel derslerini dahi baz alsak,  60 soru ile 3 yılık bir eğitimin ölçülüp değerlendirilmesi, ölçme değerlendirme ilkelerine de aykırıdır. Çünkü neredeyse ders başına 2 soru ile bir sınav yapmak durumunda kalacağımız gibi, o dersin bütün hedef ve kazanımlarını da 2 soru ile ölçmüş olacağız ki, bu da ölçme değerlendirme açısından mümkün gözükmemektedir.

Yabancı ve özel liseler isterlerse kendi sınavlarını yapabilecekler. İsterlerse de bakanlığın yaptığı merkezi sınavla da öğrenci alabilecekler.

Getirilen yeni sistem 1999-2004 arası uygulanan LGS (Liselere Geçiş Sınavı) ile benzerlikler göstermektedir. 

Fen Liseleri, Sosyal Bilimler Liseleri ve Proje Okulu olan liseler sınavla öğrenci alacak. Yapılan açıklamadan da öğrendiğimiz kadarıyla bu liselerin sayısı 600-700 civarında olacaktır.

Elimizdeki rakamlara göre resmi ve özel lise sayımız 11076’dır. Bu rakamın 8457’si resmi lise sayısıdır. 2619 özel lise mevcuttur.   

Sınavlı öğrenci alan okullarımızın sayısının mutlaka artırılması gerekmektedir. Bu haliyle elimizdeki rakamlara göre; 302 tane Fen Lisesi, 93 tane Sosyal Bilimler Lisesi ve 2017’nin tam rakamlarını bilemediğimiz ancak 350 civarında diye öngördüğümüz Proje okulumuz var. Proje okullarımızın yarısının da İmam Hatip Lisesi olduğunu düşünürsek, sınavlı öğrenci alan resmi liselerin sayısının artırılmasının gerektiği bir gerçektir.

Yeni sistemin dikkat çeken bir diğer yanı ise, ailelerin sosyo- kültürel yapısı yüksek olan okulların çevresine taşınmaya başlayacak olmasıdır. Hatta sınav sistemimiz bu haliyle kalacak olursa birçok adres sahtekarlıklarının da ister istemez zorlandığı bir süreç yaşanacaktır. Özellikle büyükşehirlerimizde, ekonomik yapı başta olmak üzere sosyo-kültürel açıdan daha varsıl semtlerin daha avantajlı okullarında okumak bir ayrıcalık haline gelecektir.İkametgah bu yolla eğitim sistemimizin en önemli parçası haline getirilmiştir. Nüfus Müdürlükleri ve muhtarlık eğitim sistemimizin ayrıcalıklı parçaları haline gelmiştir. Yeni sistem eğitim sistemimizin niteliğini artırmaktan çok,hileli adres oranını artıracaktır.

Bir çok ilimizde, ortaokul düzeyinde imam hatip fiilen zorunlu hale getirilmiş durumdadır. Veliler çocuklarını gönderecek semtlerine yakın normal ortaokul bulamamaktadır. Bu fiili zorunluluğa rağmen lise ve ortaokul düzeyinde imam hatiplerde ciddi bir kontenjan açığı sorunu devam etmektedir.  Yeni sınav sistemi ile sınavsız geçişle imam hatiplerdeki kontenjan sorunu da çözülecektir. Eğitim bölgelerinin bir çoğunda Anadolu lisesi kalmamıştır. Bütün okullar ya imam hatibe dönüştürülmüş ya da mevcut haliyle meslek ve teknik lise olarak devam etmektedir.   

Veli tercihine dayalı serbest kayıt sisteminin uygulamadaki ilk sorunu ve sıkıntısı velilerimizin çocuklarını gönderecekleri normal liseleri bulamamak olarak yaşanacağını görmekteyiz. Semt ve mahallelerinin çevresinde yeteri kadar Anadolu Lisesi olmayan öğrenciler İmam Hatiplere zorunlu olarak yerleştirileceklerdir.  Merkezi sınavla yerleşemeyen  ve İmam Hatip Liselerine gitmek istemeyen öğrenciler Temel Liselere ve özel kolejlere yönlendirilecektir. Sonuç olarak özel okullara giden öğrenci sayısında çok önemli bir artışın gerçekleşeceği bir gerçektir.

"Hiçbir öğrenci istemediği okula gitmeyecek" açıklaması gerçeklikten uzak bir vaattir. Öğrenciler öncelikle Fen ve Anadolu Liselerine yerleşmek isterken bu okullarda ihtiyacı karşılayacak kontenjan bulunmamaktadır. Yeni sistemin iddiasının aksine   "istemediği okula giden" öğrenci sayısı değişmeyecek ve bir sorun olarak eğitim sistemimizdeki varlığını sürdürmeye devam edecektir.

 

Son yıllarda eğitim sistemimizde yapılan her değişikliğin sonucu mutlaka eğitimin özelleştirmesini hızlandırmak olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle dershanelerin kaldırılması süreciyle başlayan ve program değişiklikleri ile devam eden ve son olarak alenen çocuğunu özel okula gönderen velilere 3500 lira seviyesinde nakit destekle birlikte özel okullara kayıt oranları son 5 yılda ikiye katlanmıştır.

Yaşanan bu keyfi sınav sistemi değişikliği ile de devlet eliyle verilen nitelikli eğitimin önü kesilerek, çocuğuna nitelikli eğitim aldırmak isteyen veliler için bedeli karşılığında özel eğitimden başkaca bir yol kalmamaktadır.

 

Günün Diğer Haberleri