-YÖK BAŞKANI SARAÇ (2/SON): PUANLAR BİR SONRAKİ YIL İÇİN DE GEÇERLİ OLACAK

-YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Temel Yeterlilik Testi puanı 200 ve üzeri olan adayların bu puanlarının istedikleri takdirde bir sonraki yıl için de geçerli olacağını ifade ederek, “Temel Yeterlilikleri zemini sağlam olduğunu ispatı halinde ikinci yıl, aday bu puanını kafi görüyor ise o sınava girmeyebilir, önceki yıl aldığı puanı kullanabilir” dedi.

SINAVLAR - 2017-10-12 22:34:52

ANKARA (ANKA) – YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Temel Yeterlilik Testi puanı 200 ve üzeri olan adayların bu puanlarının istedikleri takdirde bir sonraki yıl için de geçerli olacağını ifade ederek, “Temel Yeterlilikleri zemini sağlam olduğunu ispatı halinde ikinci yıl, aday bu puanını kafi görüyor ise o sınava girmeyebilir, önceki yıl aldığı puanı kullanabilir” dedi.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, üniversiteye girişte yeni sistemin ayrıntılarına ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı. Saraç, Temel Yeterlilikler Testi puanı 200 ve üzeri olan adayların bu puanlarınının istedikleri takdirde bir sonraki yıl için de geçerli olacağını belirtti. Sınavlar önündeki yığılmaların hafifletilmek istendiğini belirten Prof. Dr. Saraç, şöyle konuştu:

“Temel Yeterlilikleri zemini sağlam olduğunu ispatı halinde ikinci yıl, aday bu puanını kafi görüyor ise o sınava girmeyebilir, önceki yıl aldığı puanı kullanabilir. Bu sınav stresinin azaltıcı çok önemli bir karar. Biz mümkün olduğunda her alt bileşende, sınav süresinden soru sayısına kadar ve sınavın hangi hafta sonunda yapılacağına kadar hepsinde dikkate aldığımız faktörlerden birisi de öğrencimizin konforlu bir sınav süreci yaşaması. Öğrenci kendisini denemek istiyorsa sınava girer. Ama girdiği takdirde ne olacak sorusu gündeme gelir. Daha düşük bir puan aldıysa istediği puan ile müracaat eder. Mümkün olduğunda sistemi rahatlatan ebeveynleri rahatlatan bir sistem getiriyoruz.”

-“EN MÜKEMMEL SİSTEM DİYE BİR SİSTEM YOK”-

Prof. Dr. Saraç, çoklu oturum sistemine ‘öğrencilerin tek gün sınav stresi’ kaygısının giderilmesi için geçildiğini ancak yeni sistemle sınavların yeniden tek gün uygulamayla konulmasının benzer sıkıntıları doğurup doğurmayacağı sorusuna şöyle yanıt verdi:

“Lise sondaki çocuklarımıza birinci sınavdan sonra o sınavdaki başarı durumlarına bağlı olarak bütünü ile derslerini bırakmaları söz konusu oldu. Bu geri bildirimler bu kararı almamızda etkili oldu. Biz yine sınavı gevşeterek, yayarak gün içerisine, ilk aşamasını daha kısa tutarak gerçekleştiriyoruz. Tabi ki dünya üzerinde en mükemmel sistem diye bir sistem yok. Yükseköğretim dinamik. Üniversitelerin önündeki öğrencilerimizin beklentileri ve birikimleri yıldan yıla değişiyor. Bütün bu değişkenler dikkate alındı ve bu sistem o şekilde kurgulandı.”

-15 DAKİKA KURALI-

Sınavın başlama saatinde 15 dakika kuralının anımsatılması üzerine ise Prof. Dr. Saraç, “Bu sınavın usul ve esasları değil uygulanmasıyla alakalı bir husus. ÖSYM başkanımızla bu hususu da masaya yatırdık. Zannedersem geçen seneki yaşanılan o sıkıntı durumların örnekleri bu sene yaşanmayacak veya daha asgari bir düzeyde yaşanacak. Bir takım güvenlik endişeleri var, bunu dikkate almak durumundayız. Ama bu güvenlik endişesiyle sınav konforu arasında bir denge tutturmamız lazım. Sınavın başlama saati ayrı bir husus, sınavın başladıktan sonraki gelişen olumsuzlukları doğuran örnekler farklı bir husus. İkinci hususta bir iyileştirme olacak” diye konuştu.

-“MATEMATİKTE İLERİ MATEMATİK KONULARI DEĞİL, TEMEL BİLGİLERİN SORGULANMASI ÖNEMLİ”-

Yeni sınav sisteminin hazırlıkları sürecinde örnek alınan bir sistemin olup olmadığının sorulması üzerine Saraç, temel yeterlilikler sınavının iki ana ayağının olması konusunun dünyadaki en yaygın kullanılan sistemlerle benzerlikler gösterdiğini belirtti. Prof. Dr. Saraç, “Türkçe dil hakimiyeti, onu kullanma, okuduğunu anlama ve kavrama, muhakeme, bunları sorgulama burada ön planda. Matematikte de lisedeki ileri matematik konuları değil, daha temel bilgilerin sorgulanması önemli. Hatta bütün eğitim sistemiz de bütün konular önemli olmakla öne çıkarılmasında yarar vardır diye düşünüyoruz, birincisi ana dili yetkin bir şekilde kullanma. Bir de bütün bilimlerin temeli olan matematikteki yetkinlik. Üniversiteye yerleşmek, 4 yıllık programlara yerleşmek, temel yeterlilik ve yetkinliklere sahip olunmakla sınırlı değil, lise düzeyindeki bütün derslerin de sorgulanması. Oradaki müfredatın esas alınması da önemli burada” dedi.

Yetenek sınavının birinci aşama sınav ile karıştırılmamasını isteyen Prof. Dr. Saraç, bu sınavda temel yeterliliklerin değerlendirileceğini belirtti.

-“YÜKSEKÖĞRETİMDE İLERİ ÜLKELERDE UYGULANAN SİSTEMİN BİR KISMINI BURAYA NAKLETMİŞ OLUYORUZ”-

Daha sade, daha anlaşılır, kendileri için de daha kolay anlatılabilir bir sisteme geçildiğini ifade eden Saraç, “Testlerin ağırlıklarına baktığımızda bunu görüyoruz, oturumların yayılışına baktığımızda bunu görüyoruz. Dolayısıyla daha sade, daha yalın, anlaşılabilir bir sisteme geçtiğimizi ifade edeyim. Bu daha çağdaş, yükseköğretimde ileri ülkelerde uygulanan bir sistemin bir kısmını buraya nakletmiş oluyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

-“YENİ SİSTEMİ BİR AY İÇİNDE TOPARLADIK, DİYE ANLAŞILMASIN”-

Mevcut sınav sisteminde sözelden eşit ağırlığa doğru bir kaymanın olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Saraç, “Bu getirdiğimiz sistemde matematiksel düşünme, sözel puan olarak girilecek programlar içinde önemli. Bu temel yeterlilikte matematiğin yer alması diğer bütün programlar içinde bir katkısının, payının bir ölçüde artması anlamına geleceği için bu türdeki talepleri de karşılayacaktır. Bizim bu sistemi bir ay içerisinde toparladığımız anlamında anlaşılmaması lazım. Bir ay önceki açıklamamız da bir yıldır geçen senelerdeki veriler, şikayetler, talepler hepsi değerlendirildi. Uzmanlar tarafından etraflıca irdelendi. Netice olarak da bu sistemi kurguladık” dedi.

-BARAJ ÖĞRENCİNİN KANAATİNE BIRAKILDI-

Yeni sistemle sınavın ilk ve ikinci oturumunun aynı gün olması nedeniyle baraj puanının nasıl hesaplanacağının sorulması üzerine ise Saraç, şu yanıtı verdi:

“Öğrenci eğer 150’yi aldığına kanaat getirirse ki çok aşılması zor baraj değil o ikinci oturama girmeyebilir. Kendisi karar verebilir. Ama o kanaatinin aksine o düşük ise puanı hesaplanmaz. Bir testi cevaplandırırken belli bir net aranıyor. Ama öğrenci ‘acaba ben o neti sağladım ki hepsini yapayım’, böyle bir düşüncesinin de olmaması icap ediyor.” (ANKA/SON)

(YE/GO) 

Günün Diğer Haberleri