AKP’nin, iktidarı süresince uyguladığı Mustafa Kemal Atatürk ve yol arkadaşlarını, Cumhuriyet’imizin ilkelerini itibarsızlaştırma politikaları, gerici güruhlara had bilmezlik vermeye devam etmektedir.
İktidara yakın basın organlarında daha yakın zamanlarda kurucumuz, yaşadığımız ülkenin mimarı olan Atatürk’e, yol arkadaşlarına ve hatta ailesine dil uzatan şarlatanların ardından, bugünlerde Atatürk büstlerine saldırılar başlamıştır. Bu alçak saldırılar, yetkililerin iddia ettiği gibi münferit değil, sistematiktir.
Bilindiği üzere; sadece son birkaç gün içinde Şanlıurfa Siverek’te, Diyarbakır’da ve Anamur’da Atatürk büstleri, Zonguldak’ta ise Atatürk’e çiçek veren kız çocuğu heykeli yobazlar tarafından tahrip edilmiştir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki bu saldırılar, daha önce benzer hadsizlikler cezalandırılmayarak teşvik edilmiştir ve aslolan bu saldırıların kimler tarafından yapıldığı değil, saldırganların ortak zihniyetidir.
SALDIRILAR, AKP POLİTİKALARIYLA PARALELDİR
Bu çarpık, kendi tarihinden bihaber, çağın aydınlığından ve Türkiye Cumhuriyeti’ni kuranların ışığından uzak zihniyet, iktidara geldiğinden bu yana Cumhuriyet alerjisini belli eden AKP’nin söylem ve politikalarıyla paralellik göstermektedir.
Her hadsiz saldırının arkasından yetkililerce ve AKP’ye yakın basın organlarınca saldırganların “meczup”, “akli dengesi yerinde olmayan” olarak nitelendirilmesi de tesadüf değildir. Durumu hafifletmek ve saldırganların cezasız bırakılmasına zemin hazırlama amacı taşıyan bu ortak söylem, gerçeği yansıtmamaktadır.
Saldırganlardan birinin “Dinimizde putperestlik yoktur!” diye bağırdığı hatırlanacak olursa, burada akli dengesi yitmiş birinin hezeyanı değil, bir yobazın korkunç bir cüreti, kendi iradesiyle aldığı bir karar olduğu görülecektir..
Eğitim-İş olarak bu tür saldırıları ve hakaretleri hiçbir zaman cevapsız bırakmadık. Tepki gösterdik, yargıya taşıdık ve takipçisi olduk. Bugüne kadar Bursa’da Atatürk’ün cehennemde yandığına dair bir sosyal medya paylaşımı yapan Milli Eğitim Şube Müdürü, Kemalist ruhun müfredattan komple “sökülmesi” gerektiğini söyleyen Eğitim Bir Sen Genel Başkanı, Gebze’de Atatürk’ün tüm zaferlerini Fatih Sultan Mehmet’e ait olduğuna dair konuşma yapan bir öğretmen bunlardan sadece bazılarıdır.
ADALET BAKANLIĞI’NA ÇAĞRIMIZDIR
Herkes bilmelidir ki Mustafa Kemal Atatürk ve yol arkadaşlarına, Cumhuriyet’in ilkelerine sahip çıkmaya devam edeceğiz.
Emperyalizme karşı kurtuluş mücadelesi vermiş, Güney Amerika’dan Hindistan’a kadar diğer uluslara da bağımsızlık ateşi yakmış, Ulusumuzun “kurtarıcısı” da “Ulu Önderi” de Türk Ulusu var olduğu sürece Mustafa Kemal Atatürk’tür. Bu gerçeği kabullenemeyip kendilerine yeni önderler arayan bu zihniyetin kat edebileceği yol ise ulusun benliğinde değil olsa olsa kötü anılarında kalmaya mahkumdur.
Cumhuriyeti ve devrimlerini, laikliği ve Atatürk’ü son kişi kalana kadar savunacak olanlar da yine bu ulusun çocukları olacağının bilinmesi gerekir.
Adalet Bakanlığı’na ve Cumhuriyet Savcılarına sesleniyoruz; eğer bu tür alçakça saldırıları gerçekleştirenleri “meczup” diye nitelendirerek salmaya devam ederseniz, tüm Eğitim-İş örgütünü bu yobazlara karşı harekete geçireceğiz.
Ulu Önderimize yönelik bu ve benzeri saldırılara asla izin vermeyecek, sistematik olarak yapılan bu itibarsızlaştırma faaliyetlerine asla sessiz kalmayacağız.
Aynı zamanda Başöğretmen’imiz olan Mustafa Kemal Atatürk, yeni nesilleri ve dolayısıyla geleceği, biz öğretmenlere emanet etmişti. Bizim de öğrencilerimize, bu ülkenin çocuklarına öğreteceğimiz ilk şey, Atatürk’ün kurduğu bu güzel ülkede Atatürk’e hakaret etmenin cezasız kalmayacağıdır!
MERKEZ YÖNETİM KURULU