SAHTE DİPLOMALI YILIN ÖĞRETMENİ ve ÖĞRETMEN YETİŞTİRME SİSTEMİMİZ

Birkaç gün önce Trabzon'da yılın öğretmeni sahte diplomalı çıktı. Bu kişi sahte diplomayla 20 yıl öğretmenlik 1 yıl da müdür yardımcılığı yapmış.

EĞİTİM - 2017-04-11 13:29:44

Bu konuyla ilgili; diploması olduğu halde öğretmenlik yapamayan binlerce kişinin olduğuna, o dönem bu kişiyi kimlerin öğretmen yaptığına, bunca yıl diğer öğretmenlerin bunu nasıl fark etmediğine, bu kişinin nasıl ve hangi ilişkileri nedeniyle yılın öğretmeni seçildiğine, yılın öğretmeni denen şeyin ne olduğuna ve hangi kriterlerle kimler tarafından seçildiğine vb. pek çok konu konuşulabilir. Ama asıl nokta bu öğretmen diplomasız olmasına rağmen gerçekten yılın öğretmeni seçilecek kadar başarılı oluyorsa ya da diğer diplomalı öğretmenler yılın öğretmeni seçilemiyorsa ya da mevcut sistem bu öğretmeni hadi bırakın diplomasının sahte olup olmamasını bu öğretmeni yılın öğretmeni diye takdim ediyorsa sanırım tüm eğitim sistemimizi ve insan yetiştirme politikalarımızı ve özelde de öğretmen yetiştirme politikalarımızı tekrar gözden geçirmeliyiz ve sorgulamalıyız. Peki öğretmene dair neler yapılabilir, nasıl bir öğretmen yetiştirme sistemi olmalı?

Başarılı Öğrenciler Teşviklerle Eğitim Fakültelerine Çekilmelidir

Dünyanın en iyi eğitim sistemini de kurgulasanız bu sistemin başarısı öğretmen kalitenize bağlıdır. Ülkenin tüm alanlarda başarılı olmasını da bu idealist ve nitelikli öğretmenlerin yetiştireceği nesiller sağlayacaktır. İşte öğretmenin öneminin bu kadar kritik olduğu bu noktada, en önemli mesele öğretmen adaylarının en mükemmel kriterlerle seçilmesi ve en üst düzeyde olanaklarla yetiştirilmesi ve sonrasında da toplumdaki hak ettiği saygınlığı alarak görevini en iyi şekilde yerine getirebilmesidir.

90 küsür eğitim fakültemiz bulunmaktadır. Nicelik çok ama fiziki alt yapı ve kadro nitelik açısından doğal olarak düşüktür. Öğretmen okullarını öğretmen okulu yapan ana noktalardan biri yüksek nitelikli öğrencilerdi. Başarılı öğrenciler teşviklerle eğitim fakültelerine çekilmelidir. Gerçekten öğretmen yetiştirmeye inanan akademisyenler eğitim fakültelerinde istihdam edilmelidir. Eğitim fakültelerinde sınıf mevcutları öğretmen okullarında olduğu gibi az olmalıdır. Öğretmenlik formasyonun kazanılmasında staj ve uygulama çok önemli olduğundan gerçekten bir deneme ve uygulama yapılmalıdır.

Öğretmenler Toplum Lideri Haline Getirilmelidir

İnsanlığa saygıyı, ülke ve ulusa sevgiyi, toplumla dayanışma ve paylaşma duygusunu öğretmen öğretir. Bu bağlamda öğretmenlere sahip çıkılması, öğretmenliğin yeniden saygın ve çekici bir meslek haline getirilmesi için yapısal değişiklikler yapılması, Türkiye’nin öncelikli hedefi olmalıdır. Öğretmenlerin Milli Eğitimin amaçlarını gerçekleştirebilecek ve eğitim programlarını başarı ile uygulayabilecek nitelikte yetiştirilme ve çalıştırılmalarına yönelik ilkeler ve altyapı yeniden düzenlenmelidir.

 

Öğretmenlik Yeniden Toplumun En Saygın Mesleklerinden Biri Haline Getirilmelidir

 

Öğretmenliğin yeniden toplumun en saygın mesleklerinden biri haline getirilebilmesi için öğretmen yetiştirmeye katkıda bulunan tüm yüksekokul ve fakülteler fiziki, mali ve akademik bakımdan en ileri olanaklarla donatılmalıdır. En başarılı öğrencilerin Eğitim Fakülte ve Bölümlerini tercih etmelerini sağlayacak tüm politikalar hayata geçirilmelidir. Öğretmen yetiştirmede temel yeterliliklerin değerlendirilmesi sağlam bir zemine oturtulmalıdır. Formasyon eğitiminde özel ihtiyaçlara sahip öğrencilerin eğitimini de gözetecek bir pedagojik donanım tüm öğretmenlere kazandırılmalıdır. Öğretmen yetiştirmede uygulama ve staj yapma olanakları artırılmalıdır.

 

Öğretmen Niteliği Nasıl Arttırılır?

 

AB standartları uyarınca “Ulusal Öğretmen Strateji Belgesi” yeniden hazırlanmalı ve uygulanmalıdır. Meslek içi eğitim seminerleri, eğitimcilerin görüşleri ve ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanmalıdır. Yaşa bakmaksızın, isteyen tüm öğretmenlere lisansüstü ve doktora eğitimi için burs sağlanmalıdır. Ekonomik güvence ve özlük hakları yeniden düzenlenmelidir. Ücretli öğretmen uygulamasına son verilmelidir. Tüm öğretmenler kadrolu olarak atanmalıdır. Öğretmenlerin devlet kadroları içindeki statüsü, ek göstergeleri ve ek ders ücretleri yükseltilmelidir. Öğretmenlerin özlük hakları özel bir yasayla güvence altına alınmalıdır. Aday öğretmenlerin, devlet memurlarının yararlandığı tüm haklardan yararlanması sağlanmalıdır. Eğitim personelinin atanma, yer değiştirme ve görevde yükselme işlemleri yeni yapılanmaya uygun olarak düzenlenmeli; öğretmenlerin sürekli eğitimi, çalışma, atanma ve özlük hakları konularında tüm ilkeleri kapsayan bir “çerçeve yasa”çıkartılmalıdır.

 

Atama Bekleyen Öğretmen Sorunu Kadrolu Atamayla Çözülmelidir

 

Atama bekleyen öğretmen sorunu kadrolu atamayla çözülmelidir. Öğretmen açığı kapatılmalıdır. Birleştirilmiş sınıflı okullardaki öğretmen ihtiyacı karşılanmalıdır. Hiçbir öğretmen ve yönetici üyesi bulunduğu sendikaya göre değerlendirmeye tabi tutulmamalıdır. Okul yöneticileri ideolojik yaklaşımlarla atanmamalıdır. Öğretmen atamalarında, kayırma ve kadrolaşma amaçlı sözlü sınavlar kaldırılmalı, başarı ve liyakat esas alınmalıdır. Öğretmenlerin sosyal yaşantılarını ve eğitimlerini olumsuz etkileyen mevcut sınav sistemi yeniden düzenlenmelidir.

 

Veli Dernekleri Aktif Hale Getirilmelidir

Eğitim süreci çerçevesinde; Milli Eğitim Bakanlığı ve yerel yönetim ile okul, çevre, veli ve öğretmenler arasındaki ilişkiler güçlendirilmeli, katılımcı bir anlayışla yetki ve sorumlulukları paylaşmaları sağlanmalıdır. Öğretmen örgütlerinin eğitim sürecine katkısı sağlanmalıdır. Milli Eğitim Bakanlığı’nca, eğitim yöntemlerinin uygulanmasında ve geliştirilmesinde, programların hazırlanmasında, eğitim amaçlarının saptanmasında, eğitim- öğretim ve yönetimle ilgili çalışmalarda demokratik katılım süreçleri geliştirilmeli, öğretmen örgütlerinin de katkılarının sağlanmasına özen gösterilmelidir.

Öğretmenler Geçimlerini Temin İçin İkinci Bir İş Yapma Zorunluluğundan Kurtarılmalıdır

Öğretmenlerin, hakları ve ekonomik koşulları iyileştirilmeli, onurlu bir yaşam için gerekli özlük hakları sağlanmalıdır. Öğretmenlerin eşleriyle aynı yerleşim birimlerinde çalışmaları güvence altına alınmalıdır. Öğretmenlere zorunlu periyodik hizmet içi eğitim verilmelidir. Bütün öğretmenlerin her yıl bir ay hizmet içi eğitim görmeleri sağlanmalı, bu eğitimin sürdürülmesinde ilgili üniversiteler ile işbirliği yapılmalıdır. Yabancı dil bilen öğretmenlerin tatil aylarında ileri ülkelerdeki meslektaşlarıyla bir araya gelmelerini sağlayan ve Batı ülkelerinde uygulanan değişim programlarından yararlanmaları desteklenmelidir.

MEB’in açıkladığı son istatistiklere göre 1 milyon 5 bin 380 öğretmeni var ve bu öğretmenler örgün eğitimdeki 17 milyon 319 bin 433 öğrenci ile ilgilenmek zorundalar. Konuya bu istatistikler açısından bakıldığında öğretmen ve öğretmen yetiştirmenin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Bu nedenle bütün enerjimizi sahte diploma gibi popüler konulara harcayacağımıza öğretmen yetiştirme sistemimizin daha iyi noktalara gelmesine harcamalıyız.

Şahin Aybek-egitimajansı

 

Günün Diğer Haberleri