Denizli Eğitim İş Şube Başkanı Kadem Özbay, uzun süredir gündemde olan ve 2017 ÖSYS’de uygulanacak olan açık uçlu sınav sisteminin sakıncalarından bahsetti. Öğrencilerin yapboz tahtasına döndürüldüğünü aktaran Özbay, deneme yanılma yöntemiyle uygulanan sistemlerle öğrencilerin geleceklerinin çalındığını iddia etti.
ÖSYM LYS açık uçlu soru sistemini resmi İnternet sitesi üzerinden duyurdu. 2017 ÖSYS sınavı için bir dizi yenilikler getirdiğini resmi İnternet sitesi üzerinden duyuran ÖSYM, bu yeniliklerin arasına uzun zamandır konuşulan LYS'de açık uçlu soru sistemini de yerleştirdi. Buna göre, LYS-1 Matematik testinde 3 soru, LYS-2'de Fizik, Kimya, Biyoloji testlerinin her birinde 1'er soru, LYS-3'te Türk Dili ve Edebiyatı testinde 2 soru, Coğrafya-1 testinde 1 soru, LYS-4'te Tarih testi ve Coğrafya-2 testinin her birinde 1'er soru, Felsefe grubu ile Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi testinde tüm adaylar için ortak olan 1 soru "kısa cevaplı" olacak. Yabancı Dil testinde (LYS-5) ise 3 soru, "kısa cevaplı" sorulardan oluşacak. Kısa cevaplı soruların değerlendirilmesinde doğru cevap sayısından yanlış cevap sayısının dörtte biri çıkarılmayacak.
ÖSYM’nin bu kararı sonrası açıklamalarda bulunan Eğitim İş Şube Başkanı Kadem Özbay, “Bu iktidar döneminde hepimiz denek olduk. Çocuklarımız, velilerimiz ve öğretmenlerimiz adeta kobay olarak kullanıldı. Kullanılamaya da devam ediyor. Sözde açık uçlu ama iktidar partisinin eğitim-öğretimdeki gerici ve tutarsız politikaları sonucunda her şeyin ucu karanlık görünüyor. İktidara uyarımız; Çocuklarımızı kobay olarak görmekten vazgeçin. Eğitimin bilimsel, laik, parasız, demokratik ve çağdaş olmasını sağlayın. Akıl hocalarınız cemaatler, tarikatlar, gerici zihinler olmasın. Konunun uzmanları ile değerlendirin ve uzun süreli deneme süreçlerinden sonra son şeklini aldıralım” dedi.
NEYE VE KİME GÖRE DEĞERLENDİRİLECEK?
Bu yıl ilk uygulaması yapılacak sınavda değerlendirmenin neye göre yapılacağını soran Özbay, “2 milyon adayın sınavını nesnellik geçerlilik güvenirlik kriterlerine uygun olarak Nasıl değerlendireceksiniz. 150-200 bin aday için belki diyelim ama 2 milyonun değerlendirileceğine inanmak çok zor. Biz ne diyoruz? Öncelik öğrencilerimizin hedeflediği mesleği seçerken dershane ve özel derslere ihtiyacı olmamalı. Sınava olan güven ve hepsinden en önemlisi kaygılarının en aza inmeli. Öğrencilerimiz yaşamla ölüm arasında kalmadan Ümitle ideallerine ulaşsınlar. Eğitimin tüm yurttaşlara eşit parasız ve parasız ulaştırılması gerektiğini, dershanelerin özel okulların özel ders piyasasındaki ihtiyacın olmadığı, herkesin ilgi ve yetenek ve yeterliliklerine göre yönlendirilebildiği bir sistemi oluşturmalıyız.
TÜNELİN UCUNU GÖREMİYORLAR
Bu da ben bilirim. Akşamdan sabaha aklıma gelen uygunlarımla olmaz. Eğitimin tüm paydaşlarının görüşü alınmalı. İktidarlara göre değişen gündelik sistem bozmalarından vazgeçilmeli, toplumsal yapımıza ve evrensel ihtiyaçlara göre herkesin eşit şekilde faydalanabileceği bilimsel, parasız, Laik eğitim sistemini oluşturmalıyız. Açıl uçlu dedikleri de ne kadar açık uçlu sayılırsa, açık uçluda çocuğun işlem basamakları görülmeli ve yorumları alınmalı. Buradaki açık uçludan kasıt ise kısa cevaplı ifadeler örneğin sorunun cevap Lozan Kongresi ise Lozan yazmak gibi. Çok fazla yoruma izin vermesi de zordur. Bu yıl sınav sistemi ile birçok belirsizlikler ortaya çıkmıştır, sürekli bir şey değiştirmekten bıkmadılar. Çocukların, velilerin, öğretmenlerin kafası karma karışık. Tünelin ucunu göremiyorlar ne yapacaklarını şaşırmışlar. Birileri için denemesi bedava harcanan geleceğimiz olan çocuklarımız. Çoktan seçmelide güvenilirliği tartışılanların buradan ne kadar başarılı çıkabilecekler bakalım?” açıklamasını yaptı.