EĞİTİM İŞ BURSA ŞUBE BAŞKANI ÖZKAN RONA’DAN EĞİTİM BİR SEN ŞUBE BAŞKANINA: Biliyorsan konuş seni alim saysınlar, bilmiyorsan sus da bari adam saysınlar

Eğitim İş Bursa Şube Başkanı İnönü Ortaokulu'nda Yaşanan Gelişmeler ve Eğitim Birsen Başkanının Açıklamaları Hakkında basın açıklaması düzenledi.

SENDİKA - 2016-11-03 21:39:14

Değerli Basın Mensupları;
Kamuoyunun bildiği üzere İnönü Ortaokulu ve Evliya Çelebi İmam Hatip Ortaokulu Müdürü ve Müdür Yardımcısı hakkında 21 Ekim 2016 tarihinde, yani bundan 12 gün önce Eğitim-İş olarak Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bir şikayet başvurusunda bulunmuş ve dilekçe içeriğindeki iddialarımızla ilgili kamuoyunu bilgilendirmiştik.
Aynı iddialar 27 Ekim 2016 tarihinde de Bursa Milletvekilimiz Sayın Nurhayat ALTACA KAYIŞOĞLU tarafından Milli Eğitim Bakanı’nın yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi halinde TBMM gündemine taşınmıştı.
Şikayetimize konu olan hukuksuz olaylar için ivedilikle soruşturma başlatılması, konunun aciliyeti, delillerin karartılması ve tanıkların baskı altına alınarak susturulması risklerinin de ortadan kaldırılması için “yöneticilere geçici olarak görevden el çektirilmesi” taleplerimize rağmen, aradan geçen 12 günlük sürede, Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü konu hakkında hiçbir somut adım atmamıştır.
Görünen odur ki; Milli Eğitim Müdürlüğü her zaman olduğu gibi, okuldaki skandal olayların üzerini örtmeleri için okul yöneticilerine zaman kazandırmaktadır. 
İnönü Ortaokulu ile ilgili iddialar karşısında Valilik ve Milli Eğitim Müdürlüğü sessizliğini korurken, durumdan vazife çıkarmayı alışkanlık haline getiren Eğitim Bir Sen başkanı, işlenen suçların üzerini örtmek için bir takım çabalar içine girmiştir.
27 Ekim Perşembe günü İnönü Ortaokulu’na giden Eğitim Birsen Başkanı okul müdürü ile gizli bir görüşme yaparak, geçtiğimiz pazartesi günü okul önünde gerçekleştirdikleri provokasyonu planlamıştır. 
Bu planlama üzerine aynı gün okul müdürü de imam hatip sınıflarını gezmiş, öğrencilere pazartesi günü okul önündeki eyleme katılmaları için velilerine haber verme çağrısında bulunmuştur. Eğitim Bir Sen başkanı ile okul müdürünün çocuklar üzerinden eylem hazırlaması tam bir çaresizlik ve acizlik göstergesidir. 
Bu manzara açıkça gösteriyor ki; Eğitim Bir Sen ve bazı yapılar imam hatip okullarını hala “arka bahçeleri” olarak görmeye devam etmektedir. “İmamhatip ve başörtüsü düşmanlığı” provokasyonu ile velileri kışkırtmaya çalışan bu kişilerin çağrısına 500 ün üzerinde öğrencisi olan imam hatip ortaokulu velileri de itibar etmemiş, okulda yaşanan olumsuzluklardan rahatsızlık duymaları nedeniyle eyleme katılan veli sayısı 10 kişiyi geçmemiş, eylem “bindirilmiş kıtalarla”, “taşıma eylemcilerle” yapılmıştır. 
İmam hatip öğrencilerini kullanarak okul önünde düzenledikleri eylemde, öğrenci velisi dahi olmayan bazı kişiler ile öğretmenler arasında gerginlikler de yaşanmıştır. Yine bu anlayışın çabalarıyla bazı öğretmenlerin isimleri velilere servis edilerek hedef haline getirilmiştir.
Alışık olduğumuz üzere bu yapılar yine en iyi bildikleri iş olan “din sömürüsü” üzerinden öğrencileri ve öğrenci velilerini kamplaştırmakta, okulun ve mahallenin huzurunu kaçırmakta; velileri, öğrencileri ve öğretmenleri birbirlerine karşı düşmanlaştırmaktadır. 
Yine sorunları öğretmenlerle istişare ederek çözme yöntemini tercih ettiklerini iddia eden Eğitim Bir-Sen başkanı geçtiğimiz 1 haftalık süre içinde okula 2 kez gitmesine rağmen öğretmenler odasını ziyaret etmemiş, öğretmenlerle konuşmaktan da kaçınmıştır.
İnönü Ortaokulu ve Evliya Çelebi İmamhatip Ortaokulu hakkındaki iddialarımız apaçık ortada dururken, bozuk plak gibi tekrarladıkları 28 Şubat demagojisi de, ikna odaları palavraları da yaşanan skandalın üzerini örtmeye çare olamayacaktır. Bu okul değil ikna odası, açık bir şekilde “ikna okulu” haline getirilmiştir. 
Okulda yaşanan olayları tekrar hatırlatıyoruz:
• İnönü Ortaokulu öğrencileri, İmamhatip Ortaokuluna kayıt yaptırmak için okul müdürü tarafından zorlanmıştır,
• İmamhatip ortaokulundaki bir kız öğrenci müdür yardımcısı tarafından türban takmadığı için sınıfın ortasında azarlanmıştır,
• İmamhatip sınıfları kanuna aykırı bir şekilde kız ve erkek şubeleri olarak ayrılmıştır,
• Bu okulda kanuna aykırı bir şekilde sınıflar seviye sınıfları şeklinde düzenlenmiş, özel deneme sınavları yapılmış, kitaplar yalnızca imamhatip öğrencilerine dağıtılarak öğrenciler açık bir ayrımcılığa tabi tutulmuştur,
• Öğrencilerin müfredat kapsamında yaptıkları ve sevdikleri ünlü kişilerin resimleri olan ev ödevleri “bunlara mı özeniyorsunuz” denilerek okul müdürü tarafından yırtılmış ve çöpe atılmıştır,
• Derslik yapmak için kapatılan laboratuvar ve kütüphane malzemeleri de ortadan kaybolmuştur.
• İddialarımız gün gibi ortadadır ve iddialarımızı asılsız olarak niteleyen Eğitim Bir Sen başkanı da bu iddialarımız yanıt verememiştir.
Yaşanan bu skandallara rağmen, kentimizin eğitimini yöneten İl Milli Eğitim Müdürünün iddialarımızın kamuoyuna yansımasının üzerinden geçen 12 günlük süre boyunca kılını kıpırdatmadan odasında oturması da ayrı bir skandaldır. 
Mersin’de yaşanan benzer olayda kız ve erkek öğrencilerin sıralarını ayıran okul müdürü 3 gün içinde görevden alınmış, ama Bursa’da kız ve erkek öğrencilerin sınıflarını ayıran okul müdürü görevine devam etmektedir. Üstelik o müdür bu sendika ile birlikte öğretmenleri, öğrencileri ve velileri kışkırtmaya devam etmektedir.
Mersin İl Milli Eğitim Müdürü Adem KOCA “Devletimizin eğitim sistemi bellidir, kimse isteğine göre bunu değiştiremez” diyerek soruşturmanın selameti açısından okul müdürüne görevden el çektirirken, Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Veli SARIKAYA iddiaların örtbas edilmesini mi beklemektedir?
Mersin’de eğitim devletin kanunlarına göre yönetilirken Bursa’da hangi kanunlar geçerlidir?
Kentimizin en yetkili mülki amiri olan Bursa Valimiz Sayın İzzettin KÜÇÜK’e sesleniyoruz:
Bu okulda Anayasa ihlal ediliyor, bu okulda milli eğitim temel yasası ihlal ediliyor,
Okul müdürü ve Eğitim Birsen tarafından bu okuldaki skandalların üzeri örtülmeye çalışılıyor,
Öğretmenler, veliler ve öğrenciler kamplaştırılıyor, gergin okul ortamı çocuklarımızı olumsuz etkiliyor.
Okulda ve mahallede yaratılan gerginlik nedeniyle şu andan itibaren yaşanacak olan bütün olumsuzlukların sorumlusu okul müdürü, eğitim bir sen başkanı ve il milli eğitim müdürü olacaktır.
Bilimden ve pedagojiden nasibini alamamış, ideolojik hezeyanlarla ve psikolojik saplantılarla hareket eden Eğitim Bir Sen başkanına da Mevlana’nın uyarısını hatırlatmak isteriz. Bilmediği olaylar hakkında bilir gibi konuşanlara “Biliyorsan konuş seni alim saysınlar, bilmiyorsan sus da bari adam saysınlar” diye nasihat etmiştir.

AS-TV

Günün Diğer Haberleri