1998 yılına kadar 5. sınıfı bitirip sınavla Anadolu Liselerini kazanan öğrenciler Hazırlık Sınıfında 24 saat, Ortaokulun 6., 7. ve 8. sınıflarında 7'şer saat, Lise 9. Sınıfta 10 saat, 10. ve 11. Sınıflarda 4'er saat İngilizce dersi okuyorlardı. Bir öğretim yılı 36 hafta olduğuna göre kabaca bir hesapla, bu öğrenciler yedi yılda toplam 2268 saat İngilizce dersi işlemiş oluyorlardı. Bunun yanında Ortaokul ve Lise seviyelerinde Matematik, Fizik, Kimya ve Biyoloji derslerini de İngilizce alan bu öğrenciler, Türkiye’nin dünyaca kabul edilen üniversitelerini kolayca kazanabiliyorlardı. Bu okulların hazırlık sınıflarını da geçerek hem kendileri 1 yıl kazanmış oluyordu hem de aileleri 1 yıl daha az masraf ediyorlardı. Mezun olduktan sonra bile alanlarındaki gelişmeleri İngilizce kaynaklardan rahatlıkla takip edebiliyorlardı. Fakat “eğitimde devrim” sloganlarıyla yola çıkan siyasi iktidarlar, sayıları her ilde bir taneyi geçmeyen bu gözde okulları çoğaltmak yerine , onları adları “süper” , “düz” ve yine “anadolu” lisesi olarak bilinen liselere dönüştürdüler. Yani öğrenci ve öğretmen kaliteleri yüksek olan bu okulların sayısını arttırmak yerine onları diğer liselerin seviyelerine indirdiler. (O dönemlerin gerçek Anadolu Liselerinin deyim yerindeyse “ölüleri” bile hala illerinin en başarılı liseleri olmaya devam ediyor neyse ki)
Anadolu Liseleri darbe üzerine darbe yiyordu. Eğitim süreleri 7 yıldan 4 yıla indirildi. “Eğitimde Devrim” yapıcılar 2005 yılında da İngilizce öğretilemiyor ve lise eğitimi için 4 yıl çok uzun iddiasıyla 4 yıllık liselerdeki 1 yıllık hazırlık sınıfını kaldırdılar. Böylece Anadolu Liselerinde 1998 yılına kadar 2268 saat olan Yabancı Dil dersi, 2010'da 648 saate indirildi. Bu arada düz liselerin eğitim süresi 3 yıldı. Bizim “devrimciler” (mutlaka yıllarca planlayıp, pilot illerde denedikten sonra(!) ) milletin kafası karışmasın diye bütün liseler 4 yıl olsun dediler ve 3 yıllık tüm liseleri de 4 yıllık yaptılar. (4 yıl çok uzun diyorlar ve 3 yıla indiriyorlar ardından çok geçmeden yine 4 yıla çıkarıyorlar ve siz bu olayı tuhaf buluyorsunuz. O zaman sizin doğum yeriniz kesin muz cumhuriyetlerinden ya Helsinki Hämäläinen Devlet Hastanesi ya da Zurich Gustaffson Sağlık Ocağı.)
Durun daha film bitmedi. Annesi kör, babası sakat kalan acıların çocuğu Anadolu Liselerimize kader son tokadını henüz vurmamış , bizim sevimli yumurcak İngilizce Suriyeli kaderdaşlarıyla trafik ışıklarında arabaların camlarını silip , mendil satmaya henüz başlamamıştı. Bi de ne görelim? 2010-2011’de 9. Sınıfların İngilizce ders saati sayıları haftada 10 saatten 6 saate düşürülmesin miydi. Olsundu. Zaten bizim hiç flütümüz de olmamıştı. Bizim yumurcağın “baba” diyebileceği amcası bile yoktu.
Rahmetli Hulusi Kentmen’in mahalle karakolunun sevimli baş komiseri olduğu dönemlerde, okullarının en Tarık Akan’ı ya da en Gülşen Bubikoğlu’su olan İngilizce öğretmenleri de bu devrimlerden sonra kendilerini bir anda İlyas Salman ve Ayşen Gruda olarak buldular. Bunlar İngilizce öğretemiyor diyerek kendilerine Erol Taş muamelesi yapanlar bile oldu. Hatta bir ara Orta Doğu ülkelerinden öğretmenlerin, İngilizce öğretmek üzere ülkemize getirileceği bile tartışmaya açılmıştı.
Yıllar geçiyor “İngilizce öğretmenleri İngilizce öğretemiyor” diyerek hazırlık sınıflarını kaldıranlar PISA, OECD ve eğitim ile ilgili diğer araştırmalarda ülkemizin hangi alanlarda başarılı olduğunun somut ve bilimsel sonuçlarını ortaya koyamıyorlardı. Devenin neresi doğruydu ki ? Ama büyükler kararlarını çoktan vermişlerdi…
Ülkemizde eğitimde ve İngilizce öğretiminde bir başarısızlık varsa bunun tek sebebi İngilizce öğretmenleri değildir. Kaldı ki ülkemizde görev yapan İngilizce öğretmenleri de İngilizce’yi Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı okullarında öğrenmiştir.
5. Sınıflara HAZIRLIK konulmasının sebebi “İlk Anadolu Liselerinin kaldırılması hataydı. Bu iş anca böyle olur. Biz bu sisteme geri dönme niyetindeyiz” de olabilir, Merzifon’da elinde bir kutu boyayla dolaşmak da. Yani bi bakmışız 5. Sınıf velileri hiçbir baskı altında kalmadan, tamamen kendi hür iradeleriyle (!) Hazırlık sınıfının dilini İngilizce değil de “Dünyadaki 2. Bilim dili olan ARAPÇA” seçmiş. Hadi bakalım Çuuz dı best ensır.
OLCAY DAL
İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ
EĞİTİM İŞ EDİRNE ŞUBE BAŞKANI