Alaattin Özmen yazdı-NE OLACAK BU ÖĞRETMENLERİN HALİ ?

Ara ara bir göreceğim, aradığım kimse olursa uğrarım; öğretmenevi lokallerine. Manzara hiç değişmez. Tüm masalar oyun masası. Bol sigara dumanı ve laga luga geyik muhabbetler. Bir çay içimi zor kalır, o bedava çayın minneti karşısında ezile büzüle defaatle ettiğim teşekkür sözlerimden dolayı; uzaylı birine bakar gibi bakarlarken bana, usulca kahrederek kalkarım oradan. Her seferinde derin üzüntüler ve karamsarlıklar kalır kafamda bu kısa uğrayıştan. Gelecek kuşaklara dair, ülkeme dair, mutlu bireylerden oluşan topluma dair ... Oktay Akbal'ın kitabı "ÖNCE EKMEKLER BOZULDU" yu hatırlamak, bende her zaman "ÖNCE ÖĞRETMEN YETİŞTİREN SİSTEM BOZULDU" yargısını içeren cümlemi hatırlatır nedense. Şu sıralar gene sık sık aklıma geliyor bu yargı. Çünkü malum Fethullah hareketi, öğretmen yetiştiren sistemdeki bozulmanın nitelikli eğitimde açtığı yaranın insanları düşürdüğü ve yönelttiği; daha iyi eğitim arayışından yararlanarak büyüdü, kök saldı toplumda. Zorlu karanlık bir süreç yaşarken bugün uğradığım lokalde gene aynı düşünceler fır döndü durdu beynimde.Yeni bir insan, yeni bir toplum, yeni bir düzen kurmak istiyorsak; önce öğretmen yetiştiren sistemimizi olması gereken bilimsel ve çağcıl sisteme dönüştürmeliyiz. Nasıl bir sistem ? sorusu ayrı bir yazı başlığı ama kısaca değinirsek; Köy enstitülerini yeniden açmak zaten gerçekçi değil ama felsefesi aydınlanmak olan, sürekli şekilde planlı okumak ve sorgulamak olan bir sistem.... Bu toz duman içinde enerjimizi savurmadan, doğru noktalara vermeliyiz; hem bireysel hem de örgütlerimizle. Bu toplumun içinde yaşıyorsak, bu toplumun içinde mücadele yöntemlerini; "başarılı olma ve sonuç almaya odaklı" tespit etmek zorundayız. Atatürk'ün öğretmenleri, halkın en çok ihtiyacı olan umutlu olmayı onlara öğretmeyi yadsımadan; dimağlarını taze tutmalı ve yılmadan rol model olmak üzere çalışmalı .. Karanlığın küfürle aydınlandığı görülmemiştir. A.ÖZMEN 17.08.2016