15 Temmuz 2016'da yaşanan kanlı darbe girişimini alçakça bulduğumuzu ve kınadığımızı daha önce defalarca söyledik.Tekrar ediyoruz;Bu emperyal güdümlü dinci-şeriatçı FETÖ terör örgütünün darbe girişiminin tüm bağlantıları araştırılmalı, kalkışmacılar ve liderleri hakettikleri şekilde cezalandırılmalıdır.
Ancak 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrası çıkarılan OHAL ve KHK'ler muhalifleri ve farklılıkları korkutma,sindirme,tasfiye ve yoketme amaçlı kullanılmamalıdır.OHAL ve KHK'ler bahane edilerek "muhalif olanları da halledelim","kurunun yanında yaşta yansın" yolu açılırsa bunu Eğitim İş olarak kabul etmemiz mümkün değildir.Şu ana kadar olan uygulamalardan hukuk ,demokrasi ve insan hakları adına endişelerimiz olduğunu belirtmek istiyoruz.
OHAL ve KHK'ler toplumu ve muhalefeti sindirmek,dizayn etmek için değil;darbenin stratejisini oluşturan,yardım ve yataklık edenleri tespit ile hukuka teslim etmek için kullanılmalıdır.
15 Temmuz darbe girişimi çok açık olarak bir kez daha şunu tüm iktidar organlarına ve sahiplerine göstermektedir:"Kamu atamalarında nesnel ölçütler kullanın,liyakat dışı yöntemler kullanarak kadrolaşma amaçlı atama yapmanın bedelini tüm ulus öder".Bu anlamda yeni kadrolara,bilimsel ölçütlerin kullanıldığı liyakat esaslarının dikkate alındığı yöntemle atamalar yapılmalıdır.Mülakat yöntemi kesinlikle kullanılmamalıdır.
Eğitim alanı başta olmak üzere tüm kamusal alanda devlet yapılanması hariç hiç bir paralel yapılanmaya-cemaat,tarikat,dinsel,mezhepsel,etnik-izin verilmemelidir.
İnsanlığı,insan onurunu,toplumu rencide eden eziyetten,işkenceden ve bu tip davranışlardan uzak olunmalı;OHAL'in geçmiş dönemlerde,sorunlara,dertlere çare olmadığı görülmeli,hızla demokratik ve olağan duruma dönülmelidir.
Çarenin değerleri istismar edip kullanmak,laf olsun diye Atatürk resimlerini asmak değil;tam demokrasi,laik cumhuriyet ile Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkmak olduğu bilinmelidir.