“Onlar Bolu Beyi ise biz Köroğlu’yuz”

“FETÖ” terör üyesi olmak ve yardımda bulunmak iddiası ile açığa alınan Eğitim-İş Çanakkale Şube Başkanı Ahmet Mantaş’a destek olmak için Çanakkale’ye Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir, dün sendika binasında basın toplantısı düzenleyerek yaşanan olay ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

SENDİKA - 2016-07-30 15:35:57

 Açığa alınan Eğitim-İş Çanakkale Şube Başkanına destek olmak amacı ile Çanakkale’ye gelen Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir, dün sendika binasında basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısına Eğitim-İş Çanakkale Şube Başkanı Ahmet Mantaş, CHP İl Başkanı Nejat Önder, CHP İl Genel Meclisi Üyesi Hicri Nalbant, ADD Çanakkale Şube Başkanı Yrd. Doç. Necmi Akyalçın, sendika üyeleri ve sivil toplum örgütleri temsilcileri katıldı. Toplantıda konuşan Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir; “Öncelikle, 15 Temmuz güdümlü darbeyi Eğitim-İş olarak kınadığımızı belirtmek isterim. Eğitim-İş her zaman kökeni nereden gelirse gelsin, kim yaparsa yapsın darbelerin her türlüsüne karşıdır. Sivil darbeye de, askeri darbeye de, vesayetlerin hepsine karşıdır. Eğitim-İş’in kuruluş amacı siyasal ve felsefi anlamda çok nettir. Eğitim-İş Atatürk ilke ve devrimlerine inan, Cumhuriyeti, demokrasiyi, insan haklarını savunan, darbelere karşı bir örgüttür. Bunu 2005’ten bu yana da her yerde çok net olarak göstermiştir. Örneğin daha düne kadar, FETÖ terör örgütünün liderine ‘Fethullah Hoca Efendi’ derlerken, örgütümüzün şube başkanları, üyeleri, kısacası örgütün tamamı bu paralel yapıya net tavır koymuş, devletin tüm organlarında, tüm kılcal damarlarından sökülüp atılmasını net olarak söylemiştir. Örneğin, bu terör örgütü ile ilgili ülkemizin doğusunda, batısında terör örgütünün lideri ile ilgili yarışmalar yapılmış ve yarışmaları Eğitim-İş engellemiştir. Bu terör örgütünün basım evleri, kitapları adeta tüm okullara sokulmuş, bunları yine Eğitim-İş engellemiştir. Bu terör örgütünün mensupları soruları çalmıştır. 200 yılından sonra yapılan tüm sınavlar şaibelidir. Bunlar gözden geçirilmelidir. Eğitim-İş bir güneştir, güneş de balçıkla sıvanamaz” dedi.

 
“Bu yapılanın adı manipülasyondur”
Eğitim-İş’in cemaat ile bağlantılı olduğunu kimsenin söyleyemeyeceğini ifade eden Demir; “İl Milli Eğitim Müdürüne, İl Valisine ve Türkiye’deki tüm devletin elemanlarına söylüyoruz, ağaca nereden çıkılacağını biliniz. Ağaca dibinden çıkınız, ağaca dalından çıkmaya çalışmayınız. Eğitim-İş’in üyelerine, Eğitim-İş’in şube başkanlarına, Eğitim-İş’in yöneticilerine attığınız çamur asla yapışmaz. Çünkü Eğitim-İş ulusal devleti, üniter devleti, Cumhuriyeti, Atatürk ilke ve devrimlerini, çağdaş, laik, bilimsel ve kamusal eğitimi savunmaktadır. Cemaatin her türlüsüne, tarikatın, darbenin her türlüsüne karşıdır. Ayrıca Çanakkale Şube Başkanımızın açığa alınması işgüzarlıktır. O halde benim aklıma gelen şudur, Sayın Milli Eğitim Müdürü bu haklı, meşru yapılan soruşturmaların üzerini örtmek istemektedir. Bu yapılan soruşturmaları sulandırmak istemektedir. Bu yapılanın adı manipülasyondur. Ahmet Mantaş’ı ortaya koyarak, Çanakkale halkı şunu diyecektir, eğer Ahmet Mantaş F tipi ise burada bir sorun vardır. Yani bu sulandırmaktır. Bu paralel yapının elamanlarını gizlemektir. Bunu Sayın Valinin net olarak görmesi lazım. Milli Eğitim Bakanlığı’nın bunu net olarak görmesi lazım. Madem biz bu tarikata karşıyız diyorlar, Başbakanın, Cumhurbaşkanının bunu görmesi lazım. Eğitim-İş’e muhalif bir örgüt diyebilirsiniz, Eğitim-İş AKP karşısında net duran bir örgüt diyebilirsiniz, Eğitim-İş’e Bolu Beyi’ne karşı Köroğlu diyebilirsini. Burada bir korkumuz yok, çok netiz. Eğitim-İş’e derviş Mehmet’e karşı Kubilay diyebilirsiniz, buna da itirazımız yok. Eğitim-İş’e emperyalizme meydan okuyan Mustafa Kemal diyebilirsiniz, ama Eğitim-İş’e hiçbir zaman F tipi diyemezsiniz. F tipine yardım etti, yataklık etti diyemezsiniz. Bu sizi vurur” dedi. 
 
“Onlar Bolu Bey’i ise biz de Köroğlu’yuz”
Yapılan uygulamanın hedef saptırmak olduğunu ifade eden Demir; “Burada Sayın Milli Eğitim Müdürü’nün varsa bir yanlışı kabul edebiliyoruz, Pazartesi günü düzeltilmesini istiyoruz. Eğer Pazartesi günü düzeltilmez ise biliniz ki, Milli Eğitim Müdürü bu soruşturmaları sulandırmak, bu soruşturmaları perdelemek istemektedir. Yani bu terör örgütünün elamanları saklanmak istenmektedir, net olarak hedef saptırılmak istenmektedir. Bunula ilgili Vali Beyle görüşülmüştür. CHP’nin Çanakkale Milletvekillerine buradan teşekkür etmek istiyorum. Dün Bülent Bey ve Muharrem Bey Çanakkale Valisi ile görüşmüş, Vali yanlışlık olduğunu ve düzeltileceğini belirtmiştir. Tarafımızdan TBMM Başkanlığına ulaşılmış, CHP’li Grup Başkanvekiline ulaşılmış ve durum anlatılmıştır.  CHP Genel Başkan Yardımcıları Bülent Tezcan ve Veli Ağbaba’ya ulaşılıp durum anlatılmıştır. Ayrıca Milli Eğitim Müdürlüğü İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü ile bugün görüşülmüş, Hamza Aydoğdu’da Pazartesi günü bu işin çözüleceği sözünü vermişlerdir. Eğer bu çözülmez ise başlarına gök kubbe yıkılacaktır. Daha önce Bolu’da, onlar Bolu Bey’i ise biz de Köroğlu’yuz demiştik, Köroğlu olmaya da devam edeceğimizi belirtmek istiyorum. Eğitim-İş’e laiklik ile ilgili, demokratik eğitim ile ilgili yoksulları savunmada, kimsesizleri savunmada, Cumhuriyeti savunmada, temel değerleri savunmada her şeyi söyleyebilirsiniz, ama Eğitim-İş’e, Eğitim-İş’in başkanlarına ve üyelerine paralel devlet yapılanması veya bir başka tarikat yapılanmasını söyleyemezsiniz. Asla bunu kabul etmeyiz. Bu iftirayı atanlar ile ilgili ileriki günlerde gereken girişimler yapılacaktır. Maddi manevi tazminat davaları açılacaktır. Dönüş yok” dedi. 
 
“Binalara Atatürk resmi asılarak bu sorun çözülmez”
Şube Başkanı Ahmet Mantaş’ın bir an önce görevine iade edilmesi gerektiğini belirten Demir; “Elbette ki devletin başına musallat olan, çağdaş, demokratik ülkelerde olmaması gereken cemaat, tarikat gibi yapıların tamamı sökülüp atılmalıdır. Ama kalkıp da Eğitim-İş başkanına, üyelerine bu iftirayı atan kişilerle uğraşmak da bizim boynumuzun borcudur. Bu kişi eğer Eğitim-İş ile uğraşıyor ise, Sayın Vali de bir bakmalıdır. Kendisine verilen listede Eğitim-İş adı geçiyor ise, bürokratlarını uyarmalıdır. Eğitim-İş’in Cumhuriyetçi, Atatürkçü, Anti-Emperyalist, devrimci duruşu vardır. Bunu Sayın Vali bildiği halde incelemiyorsa, o zaman herkes kendine dönüp bir bakmalıdır. Cemaatin üstüne gitmeyi haksız duruma getirenlerden de hesap sormalıdır. Bunları yapanları da ben gizli ‘FETÖ’ örgütü üyesi olarak düşünüyorum. Bunu yanlış bir işlem olarak düşünüyorum. Hem Vali’nin şu andaki duruşu, hem Milli Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğünün duruşu, Ahmet Mantaş’a, Eğitim-iş üyelerine bu atılan yakışmaz, o halde düzeltelim. Bundan sonra ne yapılmalıdır? Binalara Atatürk resmi asılarak bu sorun çözülmez. Mecliste güzel sözler söyleyerek bu sorun çözülmez. Biz kandırıldık diyerek bu sorun çözülmez. Birincisi Cumhuriyetin fabrika ayarlarına herkes dönmek zorunda. Bir başka çözüm de, eğitim cemaatlere, ağalara, şeyhlere, kısacası özel sektörlere kesinlikle bırakılmamalıdır. Madem ki, eğitim bir hak ise, bu hakkı devlet kendi vermelidir. Bilimsel, laik, demokratik kamusal eğitimi devlet vermelidir” dedi.
 
“Tüm Çanakkale birleşmiş”
Bu süreçte kendilerine destek olan herkese teşekkür eden Demir; “İki gündür şubemiz bir düğün evi gibi. Bundan çok mutluyuz. Çanakkale’deki tüm demokratik kitle örgütleri, siyasal partilerimizin başkanları, basın çalışanlarımız, kardeş yapılarımız hepsi burada. Hepsi Şube Başkanımızın yanında olduklarını bizlere söylediler. Destek veren tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Ayrıca dün Vali ile görüşen ve sonrasında da bizi bilgilendiren Milletvekilimiz Muharrem  Erkek’e, Bülent Öz’e teşekkür ediyorum. Yine Belediye Başkanımız Ülgür Gökhan bu konuda gereken desteği göstermiş, elinden geleni yapmış ve bundan sonra da elinden geleni yapacağını söylemiştir. Kendilerine teşekkür ediyorum. Kısacası tüm Çanakkale birleşmiş ve bir bütün olmuştur” dedi. 
 
“Kin kusma davranışı gibi algılıyorum”
Basın toplantısında söz alan CHP İl Başkanı Nejat Önder; “Gelişen durumlarda biz de CHP olarak haksızlıkların daima karşısında olacağız. Eğitim-İş ve onun Şube Başkanı Ahmet Mantaş, bugüne kadar bizim siyaseten izlediğimiz, Milli Eğitim’in bütün olumsuzluklarına karşı, öğretmenlere karşı yapılan haksızlıklara karşı dik durmuş biridir. Vali Bey’in de sözünden hareketle şöyle bir tespitim var, Ahmet Bey’in bu mücadeleci tavrından dolayı Milli Eğitim Müdürü’nün öç alma, kin kusma davranışı gibi algılıyorum. Dolayısı ile Valimizin ağzından çıkan kelimeden ve Valimizden de umutluyum. Çünkü bazı ihbarlar, kin ve öç alma duygusu ile yapılabilir, bunlar düzelecek demişti. Ben de CHP İl Başkanı olarak kuru ile yaşı ayırmalarını talep ediyorum. Bir haksızlık varsa CHP olarak karşılarında duracağız” dedi.
 
“Önce aynaya baksınlar”
Son olarak söz alan Eğitim-İş Çanakkale Şube Başkanı Ahmet Mantaş ise; “İl Milli Eğitim Müdürü’nün makamına oturduğu zaman basın danışmanından yerel gazeteleri istediğini, ‘getirin bakalım, bugün Eğitim-İş bizim için ne demiş’ kaygısı ile mesaiye başladığını çok iyi biliyoruz. Bu olaydan sonra bir araştırma yaptık, İl Milli Eğitim Müdürü’nün İl Milli Eğitim Müdür olmadan önceki dönemlerinde, Maarif Müfettişi yardımcısı iken Gökkuşağı Koleji’ne eğitim danışmanlığı yaptığını öğrendim. Ayrıca, kendi çocuğunu bir dönem o okula verdiğini öğrenmiş oldum. Yani İl Milli Eğitim yetkileri paralel yapı ile ilgili unsurlar arıyorlar ise kendi içlerine baksınlar. Önce aynaya baksınlar, orada göreceklerdir bunu.Bizi cemaat ile ilişkilendirmek alçaklıktır. Balyoz ve Ergenekon davalarında çeşitli kumpaslar ile o insanların geleceğini karartanlar, o insanların geleceği ile oynayanlar bugün o vebalin altından kalkamıyorlar. Açığa alınan sadece ben değilim. Eğitim-İşli arkadaşlarımız var, Eğitim-Sen’den arkadaşlar var. Kimsenin haysiyeti ile oynamasınlar. Terör örgütü üyeliği yaftasını yapıştırarak bu insanları zor duruma düşürerek intiharlarına sebep olurlarsa bunun bedelini kimse ödeyemez. Her karanlığın sonunda güneş mutlaka doğacaktır. Çünkü sabahın bir sahibi var. Bu il OHAL komisyonundaki arkadaşlara söylüyorum, sap ile samanı birbirine karıştırmayın. Verdiğiniz kararları insanların üzerine toplumsal olarak etki edebilecek, bu konu ile ilgili haysiyetlerini zedeleyebilecek kararlar almayın. Keşke bizi Fethullahçı Terör Örgütü ile ilgili yaftalamasalardı. Devrimci, ilerici, Atatürkçü, yurtsever, bağımsızlıkçı, emekten yana deselerdi, biz bundan gurur duyardık. Bu sefer baltayı taşa vurdular. Biz daha çok bilendik. Bununla ilgili kim sorumlu ise onun peşini bırakmayacağız.” şeklinde konuştu.                                
(Burhan Mert Balcı)
Kaynak:http://www.canakkaleolay.com/Egitim-Is-Genel-Baskani-Onlar-Bolu-Beyi--34861
 
Günün Diğer Haberleri