Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden bu güne kadar hiçbir siyasi iktidarın döneminde eğitim sistemi ve öğretmenler bu derecede tehdit görmedi. Bu cumhuriyetin eğitim sistemi ve öğretmeni adeta yok sayıldı.
Zaman içinde bazı siyasi iktidarlar döneminde geriye doğru gidişin alt yapısını oluşturan,uygulamalar yaşandı.Öncelikle işe üretime yönelik eğitim veren Köy Enstitüleri kaldırılarak başlandı.Yerine ezberci eleyici eğitim modelleri getirildi.Sürekli din eğitimi istismarı yapıldı.12 Eylül askeri darbesi ile birlikte zorunlu din dersleri dönemi başladı. Liselerde seçmeli olduğu dönemde arzu eden her öğrenci severek ve de isteyerek bu dersi alıyordu. Zorunlu seçmeli olunca çok büyük değişiklik olmadı.
2002 de oyların % 34 ünü alarak, TBMM de %64 sandalye ile tek başına iktidar olan AKP ile birlikte her şey değişti.Önceleri pek sesini soluğunu yükseltmeden işi götüren siyasi iktidar, ard arda seçimleri kazandıkça ,ilk icraatlarından birisi CHP- MHP koalisyon hükümeti dönemde kamu da torpili kaldıran KPSS sınavlarını kendilerine ve yandaşlarına hizmet edecek bir yapıya dönüştürdüler.
Sınav kazanmak yetmez mülakat var dediler . Şimdi ise mülakatta yetmez bir sınav daha yapacağız ayrıca sizi üç defa performans değerlendirmesine tabi tutacağız. Buralara atadığımız bizim maarif müfettişlerimiz, okul müdürlerimiz, danışman öğretmenlerimizde sizi değerlendirecek demektedirler.O arada 2011 ve öncesinde yapılan sınavların sorularını yandaşlarına da vermeyi ihmal etmediler.
Hani hak ,hani hukuk nerede insanlık.Şimdi soruyorum; sınavların sorular verilerek polis olanlar, hakim olanlar,savcı olanlar, öğretmen olanlar, memur olanlar, hangi adaleti dağıtacak, hangi tarafsız duruşunu gösterebilecek.Vatandaşın hakkını yiyenler, önce dürüst olsunlar.Kendileri o makam ve mevkileri bıraksınlar.Şimdi bütün müdürlere sormak lazım.Sizi oraya kim atadı. Hangi mülakat denilen torpille geldiniz. Biz biliyoruz.O nedenle sizin elinizdeki terazi adaleti temsil edemez.Siz öğretmenleri değerlendiremezsiniz. Öğretmenlerinize hakça puan veremezsiniz.Yoğun itirazlar sonunda Eğitim İş sendikası, 27.04.2015 tarihinde açtığı dava ile Yönetmeliğin “performans değerlendirmesine” ilişkin hükümlerinin bir çoğuna itiraz etti.Bu davanın sonuna kadar takipçisi olacağız.
Öğretmenleri değerlendirmeye çok hevesli olanlar, önceden de torpil vardı, adam kayırma vardı diyerek kendinize meşruiyet kazandıramazsınız. O bağlamda öğretmeni en iyi değerlendiren öğrencilerdir.İşini en iyi yapan meslek grubu olarak kamuoyunun araştırmalarında vatandaşın ilk sıraya koyduğu öğretmenleri siz anlayamaz ve de değerlendiremezsiniz.
Rüstem KARA
Eğitim İş Samsun Şube Başkanı