Suç işlemeye devam eden Milli Eğitim yöneticilerine Pamukkale kaymakamı da ortak olmuştur. Bilindiği üzere 3 Mart’ta yaptığımız basın açıklaması ile Pamukkale ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde görevli şube müdürünün okul müdürlerine mesaj yolu ile yasa dışı talimat verdiğini kamuoyuna duyurmuş ve yetkilileri göreve davet etmiştik. Yetkililerin yirmi bir gün boyunca hiçbir işlem başlatmadığını ve adeta kafalarını kuma gömdüklerini birlikte izledik. En büyük hazinemiz ve geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın yasal uygulamaların dışına çıkarak, makam kullanılarak seçmeli derslerin zorunlu dersmiş gibi seçmeye zorlanmasını kabul edemeyiz. Bu nedenle 24 Mart 2016 da bu suçu işleyen Pamukkale İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Resul ÇÖVÜT ve kendisinin amiri olduğu halde suçu engellemeyen Pamukkale İlçe Milli Eğitim Müdürü Reşat Erdoğan hakkında Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştuk.
13.06.2016 tarihinde bize bildirilen yazı ile Savcılığın soruşturma talebinin reddedildiğini ve Pamukkale Kaymakamlığı tarafından soruşturmaya izin verilmediğini öğrenmiş bulunuyoruz. Kaymakamlığın soruşturmaya izin vermeme kararında şikâyette bulunduğumuz suçla ilgili hiçbir ifade bulunmamaktadır. Suça sebep olan kişiler ve mesajın içeriği ilgili bir araştırma yapılmamış olduğu da açıkça görülmektedir.
Sayın Kaymakama sunulan ön inceleme raporunu hazırlayanlar, kimden talimat aldılarsa suçu örtme ve suçluyu koruma derdine düşmüşlerdir. Ön incelemeyi yapanlar savcılıkça bildirilen asıl suçlamanın etrafından dolanarak sahte gerçekler üretme yoluna gitmişlerdir. Zanlılarca işlenen asıl suç öğrenci ve velilerin ders seçimi konusundaki özgür iradelerine ipotek konulması ve kendi laiklik karşıtı eğitim anlayışlarına zemin hazırlamasıdır.
Kaymakamlığın taleplerimizi anlayamadığını düşünerek Sayın Pamukkale Kaymakamı’na bir kez daha soruyoruz:
1- Resul ÇÖVÜT Mesajında ‘’SAYIN MÜDÜRLERİM SEÇMELİ DERSLERLE İLGİLİ KUR’ANI KERİM, HAZ. MUHAMMED’İN HAYATI, TEMEL DİNİ BİLGİLER DERSLERİNİN SEÇİLMESİ İÇİN GEREKLİ ÇALIŞMALARIN YAPILMASI, GEREKLİ YÖNLENDİRMENİN YAPILMASI, BU DERSLERİN SEÇMENİN ARTTIRILMASI DERS SEÇİM ORANLARININ BİLDİRİLMESİNİ RİCA EDERİM.’’ diyerek MEB Ders Seçme Yönetmeliği’ne aykırı davranarak suç işlememiş midir?
2- Resul ÇÖVÜT’ün attığı bu mesaj suç teşkil etmiyorsa niçin resmi yazışma kuralları uygulanarak değil de mesaj yoluyla gizlenerek yapılmıştır?
3- Resul ÇÖVÜT Ders Seçme Yönetmeliği’nde kendisine ve okul müdürlerine verilen yetki ve görevleri bilmesine rağmen attığı mesajla yasal olmayan uygulamayı talep etmemiş midir?
4- Resul ÇÖVÜT’ün işgal ettiği makam ile amiri durumunda olduğu okul müdürlerine sonucu suç teşkil eden işlem yapmaları için baskı yapmış olmuyor mu?
5- Resul ÇÖVÜT’ün işlediği suçun soruşturulmasına bile izin verilmeyerek ileride öğrencilerimizin ve velilerimizin üzerindeki baskılara davetiye çıkarmış olmuyor musunuz?
6- Resul ÇÖVÜT görevine devam ettiği sürece atılan mesaj okul müdürleri üzerinde baskı uygulamaya ve suçun işlenmesine neden olmaya devam etmiyor mu?
7- Reşat ERDOĞAN raporlu olduğu bu mesajdan sorumlu görülmüyorsa ilçe milli eğitim müdürlüğüne vekâlet ederek sorumlu olan kimdir?
8- Reşat ERDOĞAN rapor süresinin bitiminde konu ile ilgili ne yapmıştır? Raporlu olması devlette devamlılık ilkesini ortadan kaldırmakta mıdır?
9- Reşat ERDOĞAN’ın raporlu olmadığı sırada da ne yaptığını iyi biliyoruz. Pamukkale ilçesindeki rehber öğretmenleri sözde TEOG konulu toplantıya çağırmıştır. Toplantı adeta imam hatip lisesi müdürlerinin şovuna dönüşmüştür. Reşat ERDOĞAN da toplantıya katılmış bu şovu izlemek istemeyen öğretmenleri engellemek ve tespit etmek için kapı önlerinde beklemiştir. REŞAT ERDOĞAN İmam Hatip Liselerine gösterdiği bu hassasiyeti diğer lise türlerine de göstermekte midir? Sizin bu koruyucu tavrınız daha nelere sebep olacaktır?
Bilindiği gibi okullarımızda zorunlu ve seçmeli diye iki tür ders vardır. Seçmeli dersler tercihi doğrultusunda velisi ile birlikte öğrencinin seçim hakkının bulunduğu derslerdir. Seçmeli dersler ilgi alanları ve yetenekleri farklı öğrencilere tercihleri doğrultusunda kendilerini geliştirme olanağı sunmak için vardır. Yandaşa hizmette sınırları zorlayan zihniyet o kadar kaptırmıştır ki kendini, adı üstünde seçmeli olan dersleri zorunlu seçmeli yapmaya çalışmaktan kendini alıkoyamamıştır. Topluma kabul ettiremedikleri Suudi eğitimine demokratik bir geçiş için veliyi zorbalıkla razı etmek yarışa dönüşmüştür. Durumdan vazife çıkarıp kraldan çok kralcı olan Resul ÇÖVÜT öylesine telaşlanmış olmalı ki okul müdürlerine yasa dışı kanallarla emirler yağdırmakta bulmuş çareyi. Koltuğu kaptırmamak için yarışanlar zorbalık etabında seçmeli ders seçimini son düzlük sanmışlar ve akılları başlarından gitmiştir. Öğretim yılının diğer yarısında öğrenciler tercihlerini yönlendirecek birçok sınava girecekken bu acelenin nedeni nedir? İşgal ettiğin makam günlük kararlarla, aklının izin verdiği kadarıyla yönetilemeyecek kadar ciddidir.
Kamuoyunun bir kez daha gördüğü gibi seçtir-okut zorbalığı görmemezlikten gelinmiştir. Verilen bu karar ne yazık ki bizleri şaşırtmamıştır. Karar açıkça benim yandaşıma dokunma benim idarecime dokunma anlayışının kanıtıdır. Yansız olması gerekenler bugün de yandaşlar saflarında yerlerini almışlardır. KİŞİYE GÖRE ADALET UYGULAMANIZDAN DERHAL VAZGEÇİN. BUGÜN BASKILAR İLE SUSTURDUĞUNUZ HUKUK GÜNÜ GELDİĞİNDE SİZE DE GEREKLİ OLACAKTIR. YOKSA BİR GÜN BİN ALİ DERLER BİNERSİNİZ İN ALİ DERLER İNERSİNİZ.
EĞİTİMİŞ olarak bizler bedeli ne olursa olsun LAİK, BİLİMSEL, ÇAĞDAŞ VE DEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELEMİZDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ.
Soruşturulmasını istediğimiz yukarıdaki konularla ilgili olarak soruşturma izni verilmemesi kararına karşı Denizli Bölge İdare Mahkemesi’ne itirazda bulunuyoruz.
Kadem ÖZBAY
Eğitimiş Denizli Şube Başkanı