Eğitim-İş Balıkesir Şube Başkanı Yakup Tekin Efe, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından yapılan tüm açıklamalarda öğrencilerin seçmeli dersler konusunda zorlanmayacağı, ders seçimlerinin tamamen kendi iradelerine bırakılacağı defalarca ve katiyetle ifade edilmesine karşın mevcut durumun bunun tam aksi istikametinde seyrettiğine dikkat çekti.
Efe, Balıkesir Altıeylül Plevne Ortaokulu Müdürlüğü tarafından 22/01/2016 tarihinde öğrenci velilerine gönderilen SMS’de şu ifadelere yer verildiğine dikkat çekti:
“Değerli velilerimiz, Hazreti Ali Efendimiz: “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” demektedir. Biz de çocuklarımızın not korkusu yaşamadan dinini öğrenmelerini amaçlıyoruz. Gelecek yılın Din Dersi seçmeli kağıtlarını çocuklarımıza verdik. İyi Tatiller”
Bu baskının en somut örneğinin son olarak Balıkesir’de yaşandığının altını çizen Efe, konuya ilişkin olarak çok sayıda öğrenci velisinin sendikalarına müracaat ederek, sistematik olarak gerçekleşen bu baskıdan yakındığını belirtti.
Eğitim-İş Balıkesir Şube Başkanı Yakup Tekin Efe, konuya yönelik açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“ÖĞRENCİLER BU ŞARTLAR ALTINDA SERBESTÇE DERS SEÇEMEZ”
” MEB Din Öğretimi Genel Müdürü Nazif Yılmaz’ın bilgi mesajı içeriği olarak tanımlanan ve Din, Ahlak ve Değerler alanındaki derslerin öğrencilere seçmeli ders olarak seçmeleri için yapılması gereken çalışmalar adı altındaki talimata dayanılarak Altıeylül İlçe MEM tarafından ilçedeki tüm okul müdürlüklerine gönderilen tebligat ile öğrencilere, seçmeli ders olarak okutulan Kur’an-ı Kerim, Hz. Muhammed’in Hayatı ve Temel Din Bilgiler derslerini seçtirilmeleri konusunda okul müdürlerine ve öğretmenlere baskı yapılmaktadır. Plevne Ortaokulu Müdürlüğünün buna bağlı olarak gerçekleştirdiği ve sadece Din derslerini içeren, diğer derslere yer vermeyen ‘seçmeli ders dilekçesi formu’ uygulaması bu konudaki dayatmanın açık örneğidir.
Oysaki mevzuatta seçmeli dersler, “öğrencilerin hedefledikleri ve yöneldikleri alanda gelişmelerine veya ilgi ve istekleri doğrultusunda çeşitli programlarda ilerlemelerine, kişisel yeteneklerini geliştirmelerine imkân sağlayan derslerdir.” şeklinde tanımlanmakta ve ders seçiminin, “okulun imkânlarına bağlı olarak veli, sınıf rehber öğretmeni ve rehberlik öğretmeninin bilgisi dâhilinde öğrenci tarafından ikinci dönemin ilk haftasında yapılır.” denilerek seçimin velinin bilgisi dahilinde öğrenci tarafından yapılması öngörülmektedir.
Seçmeli dersin mahiyeti itibarı ile de bu şekilde dayatılması amaçlanan hedefin gerçekleştirilmesinden çok uzak bir yaklaşım olup, öğrenciler üzerinde baskı oluşturulması anlamına geleceği de ortadadır. Bu suretle işaret edilen dersleri seçmek istemeyen öğrencinin Milli Eğitim Müdürlüğü’nden başlamak üzere, okul müdürü ve öğretmenler tarafından sistematik bir baskı ve yönlendirmeye maruz kalacağı açıktır. Bu şartlar altında da öğrencilerin serbestçe istedikleri alanda ders seçimi yapamayacağı ve mağdur olacakları da tartışmasızdır.
İktidarın “dindar nesil yetiştirme” politikası çerçevesinde süregelen uygulama, bizzat idare eliyle “mahalle baskısına” dönüşmüş durumdadır.
Plevne Ortaokulu Müdürlüğünce gerçekleştirilen mevzuata aykırı uygulamanın geri alınması ve talimatı veren ilgili yönetici hakkında disiplin hükümlerinin uygulanması konusunda Bakanlığa Sendikamızca şikayette bulunulmuştur. Benzer uygulamaları yapan idareciler hakkında da aynı girişimlerde bulunulacağının ve şikayetin gereğinin yerine getirilmesine ilişkin konunun takipçisi olacağımızın bilinmesini istiyoruz.”