Eğitim-İş Konya Şube Başkanı Şükrü Balun eğitim çalışanlarının ek göstergedeki haklı ve ısrarlı taleplerinin sözcülüğünü yapmaya devam edeceklerini belirterek, “Eğitim-İş her zaman olduğu gibi eğitim çalışanlarının özlük hakları için, özellikle de eğitim sistemindeki olumsuz gelişmelere karşı her türlü eylem ve etkinlikle tepkisini ortaya koymaktadır. AKP iktidarının çalışma yaşamında uyguladığı her türlü baskı ve olumsuzluğa karşı verilebilecek mücadelede de, Eğitim-İş sendikal önderliğini yerine getirecektir. Bugün bunun en güzel örneği eğitim çalışanlarının ek göstergedeki haklı ve ısrarlı taleplerine sözcülük etmemizdir. Devlet memurlarının çalışırken aldığı ücreti ve emekli olduktan sonra aldıkları maaşlarını belirleyen şey ek gösterge rakamlarıdır. 3600 ek gösterge talebi ile istediğimiz şey özellikle emekli maaş ve ikramiyesindeki artışlardır. Bugünün Türkiye'sinde yoksulluk sınırı dört kişilik bir aile için 4000 liraların üzerindedir. 3600 ek gösterge talebimizle emekli maaşlarımız 2600 lira seviyelerine gelecektir. Bu yolla tam olarak olmasa bile emeklilerimizde kısmi bir rahatlama yaşanacaktır” dedi.
Ek Gösterge 3600’e Çıkarsa Eğitim Çalışanları Rahatlayacaktır
Şükrü Balun, ek göstergenin 3600’e çıkması halinde eğitim çalışanlarında bir rahatlama yaşanacağına dikkat çekerek, “İş kolumuzda atanamayan öğretmenler neredeyse 2 yıl sonra Milli Eğitim Bakanlığının personel sayısına ulaşacaktır. Durum bu kadar vahimken emekliliğin bir anlamda tevşihi de olabilecek 3600 ek gösterge talebimizin haklılığı bir kez daha açığa çıkacaktır. Bu sayede iş kolumuzda yeni atanacak öğretmenlere kadro açıldığı gibi, bakanlığımızın kadrolarının gençleşmesi de mümkün olacaktır. Eğitim-öğretim sürecinin doğru yönetilmesi ve sürdürülmesi ülkemizdeki sosyal ve ekonomik yaşamın gelişmesine büyük bir katkı sağlayacaktır. Bu sürecin öznesi olan eğitim çalışanlarının, öğrenci başarısında büyük paya sahip olduğu bütün bilimsel araştırmalarla ortaya konulmuştur. ‘Öğretmen neyse eğitim de odur’ sözü bu gerçeğin en basit ifadesidir. Başarılı bir eğitim sisteminin yolu demokratik ve bilimsel bir programla birlikte, motivasyonu yüksek, mesleğinden elde ettiği gelirin yeterli olduğunu düşünen eğitim çalışanlarının varlığından geçmektedir. Ancak ülkemizde eğitim alanında çalışanların, OECD ülkelerindeki eğitim çalışanlarına göre oldukça fazla çalışmalarına rağmen, onların dörtte biri oranında ücret aldıkları bilinmektedir. Eğitim çalışanlarımızın büyük çoğunluğu mesleğinden elde ettiği gelirin yetersiz olduğunu, buna bağlı olarak toplumdaki saygınlığının ve mesleki verimliliğinin azaldığını düşünmektedir.”
Öğretmenlerin Ekonomik Durumları Yetersiz
Eğitim çalışanlarının sorunlarının başında öğretmenlerin ekonomik durumlarının yetersizliğinin geldiğini de ifade eden Şükrü Balun bu konuda da şunları söyledi: “Tüm bu veriler değerlendirildiğinde; eğitim alanında yaşanan sorunların önemli nedenlerinden birisinin öğretmenlerin ekonomik durumlarındaki yetersizlik olduğu görülmektedir. Bu nedenlerle iş kolumuzda önderliğini sürdüren Eğitim-İş hafta başından itibaren haklı talebimizle ilgili bütün eğitim çalışanlarından imza toplayarak meclise verdirdiği önergeye kamuoyundan destek oluşturacaktır. Hemen ardından kitlesel basın açıklamaları ile kamuoyunu, tüm halkımızı taleplerimizle ilgili bilgilendirerek onlarında desteğini arkamıza alacaktır. İlimizde ve tüm Türkiye'de bütün siyasi partileri ziyaret ederek taleplerimizin haklılığını anlatacağız. 3600 ek gösterge talebimiz hükümet tarafından karşılanana kadar mücadelemiz her defasında daha da yükselen eylem ve etkinliklerle yükselerek devam edecektir. Eğitim-İş olarak haklı taleplerimizdeki kararlılığımızın artarak devam edeceğini kamuoyuna saygı ile bildiririz” şeklinde konuştu.
3600 Ek Gösterge Eylemi Broşürü için tıklayınız