Dündar ve Gül’ün söz konusu haberi yayınlayarak halkın haber alma özgürlüğüne yönelik sorumluluklarını yerine getirdiklerini ifade eden Demir, tutuklananın sadece gazeteciler olmadığını, basın ve ifade özgürlüğünün, demokrasinin tutuklandığını belirtti.
Demir, açıklamasında, basının doğru, tarafsız ve ilkeli haber verme misyonunu yerine getirebilmesi, kamuoyunu hiçbir baskı altında kalmayacak şekilde bilgilendirebilmesi için kendi iradesiyle doğru bilgiler ışığında karar verebilmesinin ve bağımsızlığının sağlanması gerektiğini ifade etti. Demir, bugün demokrasi ve insan haklarının yara aldığı, basın özgürlüğünden söz etmenin giderek imkansız hale geldiğini belirterek, şunları aktardı:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Can Dündar’ı ‘Bu casusluk faaliyetinin içine o gazete de girmiştir. Haberi yapan bedelini ağır ödeyecek. Öyle bırakmam onu’ diyerek tehdit etmesinin ardından altı ay sonra gerçekleşen bu tutuklama hukuk devleti ve demokrasinin rafa kaldırıldığının göstergesi olmuştur. Erdoğan, açıkça hukukun üstünlüğü ilkesini çiğnemiş; suçluyu değil suçu yazanı tutuklayan, adeta talimatla çalışan adalet sistemi hukuku katletmiştir.
Demokrasiye, hukuk devletine, özgürlüklere komplo kurmaya çalışanlar, çok da uzak olmayan bir zamanda kendi karanlık geleceklerini inşa ettiklerinin farkına varacaklar. Eğitim-İş olarak faşist uygulamaları yaşama geçirenlerle bu uygulamalara katkı sunanların bir gün mutlaka bağımsız yargı önünde hesap vereceklerine inanıyoruz.” (ANKA)
(HND/ÖZK)