Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 81 ilin öğretmeninin bulunduğu toplantıda, düşürülen Rus uçaklarına ilişkin “F-16’larımız tarafından yapılan müdahale sonrası düşürülmüştür” sözleri, AKP’ye yakınlığı ile bilinen yandaş sendika üyesi öğretmenler tarafından alkışlanmıştır.
Kurtuluş Savaşı’nın devam ettiği sırada cepheden gelerek, öğretmenlerin toplantısına katılan, gerçek zaferin eğitim yoluyla, ekonomik zaferle, kazanılabileceğini vurgulayan “mecbur kalmadıkça savaş cinayettir” diyen ve tüm dünyaya “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesini armağan eden Mustafa Kemal Atatürk’ün sözlerinin önemi bu olayla bir kez daha ortaya çıkmıştır.
AKP iktidarının içeride ve dışarıda izlediği ayrımcı politika, Türkiye’yi Ortadoğu bataklığına hızla sürüklemektedir. Ortadoğu ve çevremizdeki diğer ülkelerle ilişkilerini düzeyli bir şekilde yürütemeyen iktidar, sorun çözmek yerine çatışmayı körükleyen tavrını sürdürmektedir. AKP iktidarının toplumu ayrıştıran, hukuku hiçe sayan, laik, bilimsel, karma ve ulusal eğitim sistemi yerine, dogmatik ve gerici bir eğitim anlayışını topluma dayatan uygulamalarına destek veren, alkışlayan öğretmenleri görmek ülkemiz adına son derece üzücü bir durumdur.
Ülkemizde yaşayan herkesin ekonomik kaygıdan uzak, mutlu, çağdaş, demokratik bir ortamda yaşaması, toplumsal huzur ve barışın sağlanması, emeğin gerçek değerini bulması temel hedefimizdir. Bu hedefe de ancak çağdaş bir eğitim ve örgütlenme ile ulaşılabilir. Bir toplumu istenilen yere getirecek de öğretmenlerdir. Özetle bu önemli ve ağır sorumluluğun sahibi öğretmenler asla şiddetin, çatışmanın ve kaosun yanında olamazlar.
Öğretmen; barış ve dostluk dilini kullanıp, yaşama geçiren, şiddeti ve çatışmayı alkışlayanların karşısında durandır.
Malum, sarayda Cumhurbaşkanının “uçak düşürülmüştür” açıklamasını alkışlamak doğru olmamıştır. Türkiye’nin öğretmeni ülkesine barışı, mutluluğu ve huzuru getirenleri yüceltir, öğretir, gereken yerde de alkışlar.
Öğretmenler Günü, ülke geleceğinin, eğitimin doğru yönde gelişmesinin, hak ettiğimiz ücretlerimizle statümüzün alınması için verilecek mücadele günleri olmalıdır.
Eğitim-İş; büyük bir sorumluluk duygusu içinde, ülke bütünlüğüne, bağımsızlığımıza, demokratik yaşama ve cumhuriyet devrimlerine her koşulda sahip çıkacak, bilimsel, laik eğitim mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir.