Bu yıl Güngören’de bulunan Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu, Gaziler Ortaokulu ve Tozkoparan Ortaokulu’da İmam Hatip Ortaokuluna dönüştürüldü.
Bu yapılırken vatandaşın talebi var denildi fakat yapılan anketler gösterdi ki vatandaşların büyük bir kısmı çocuklarını İmam Hatip’te okutmak istemiyor.
Güngören de bunun en bariz örneği İzzet Ünver Lisesinde yaşandı. İmam Hatip’e dönüştürülen okul için bu yıl 560 kontenjan açıldı ve sadece 170 kişi tercih etti. Yani 390 kontenjan boş kaldı. Üstelik başka ilçelerden de öğrenci aldığı halde.
Oysa ki bu okul yıllarca hiç boş kalmadı ve taleplere kulak verilip Anadolu Lisesi yapılsaydı bugün tamamen dolu olacaktı.
Aynı oyun ortaokullar için oynanıyor. Veliler kendi mahallelerindeki okulları kaybetmek istemiyorlar. Çünkü bu okullara az öğrenci alınacak İmam Hatip olduğu için düşük mevcutlarla eğitim yapacaklar üstelik sabahçı-öğlenci değil normal eğitim yapacaklar.
Bu okullara gitmeyenlere ise Güngören de sadece 5 okul kaldı. Mustafa Kemal Ortaokulu, Abdi İpekçi Ortaokulu, Şiir Mektebi Ortaokulu, İncirlibahçe Ortaokulu, 75.Yıl Ortaokulu…
Bu okulların kapasitesi belli ve bugüne kadar yapılan kayıtlar düşünüldüğünde sınıf mevcutları 50-100 aralığında değişiyor.
Bu dönüşüme karşılar çünkü:
- Eğitimde zorlama istemiyorlar,
- Eğitimde ayrışma istemiyorlar,
- Mahallelerindeki okulların ellerinden alınmasını istemiyorlar,
- Maddi imkanları yok çocuklarını servise vermek istemiyorlar,
- Çocukları tramvay yolundan karşıdan karşıya geçerken ezilsin istemiyorlar,
- Çocukları he gün kilometrelerce yol yürüsün istemiyorlar,
- Eşit eğitim istiyorlar,
- Düşük sınıf mevcudu istiyorlar,
- Normal eğitim istiyorlar…
Her şeyden önemlisi çocuklarının tramvay altında ezilmesini ya da akıllarının onlarda kalmasını istemiyorlar.
Kaymakamlık önünde basın açıklaması yapıp milli eğitim yetkilileri ile görüştüler ve onlar tüm okullarımız eşit, sınıf mevcutları düşük , okullar yakın dediler ama gerçekler öyle değil.
Örneğin Merkez Mahallesindeki Ergenekon İlköğretim Okulunda okuyan öğrencileri Tramvay tehlikesi bekliyor. Bu öğrenciler Mustafa Kemal Ortaokuluna gitmek için en az üç işlek cadde geçmek zorundalar. Sanayi mahallesi öğrencileri de aynı. Gençosman mahallesinde hiç ortaokul kalmadı.
Bu uygulamalar yapılırken halkın istekleri ya da talepleri değil, tamamen bürokratların kişiseli siyasal yaklaşımları ve koltukta kalma çabaları ön planda tutulmaktadır.
Ve bunlar olurken bir tarata ellerinden alınan okullarında 30 kişilik sınıflarda normal eğitim yapılacak.
Diğer tarafta ise kalabalık sınıflarda ikili eğitime devam edilecek.
Yola çıkarken tamamen özgür iradeleriyle, haksızlıkla mücadele için yola çıktılar ve hiçbir siyasi amaç da gütmüyorlar.
Tek istedikleri çocuklarının eğitimi, geleceği, sağlığı ve güvenliği….
Bu nedenle mücadelelerine 23 Ağustos 2015 Pazar günü Kale Center AVM önünde 13.30’da İmza Kampanyası düzenleyerek devam edecekler.
Sizde katkı sunun, siz de destek olun, eğitimde eşitsizliğe, haksızlığa hayır deyin.
Son olarak yöneticilere diyorum ki;
Vatandaşlar arasında özellikle de çocuklar arasında ayrımcılık yapmanın ne dinde ne de hukukta yeri yoktur.
Yanlış hesap er ya da geç döner ve henüz iş işten geçmeden bu karardan dönünüz.
Halk istiyor yalanlarıyla süslediğiniz yanlış uygulamalarınızda mumunuz İzzet Ünver Lisesinde sönmüştür. Artık yeter halkın okullarından çekin elinizi…
Ve biz sendikal ya da siyasal en küçük menfaat gütmeksizin Güngören’lilerin yanındayız. Bilimsel, parasız, demokratik ve eşit eğitim için, Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret ettiği hedeflere ulaşmak yolunda mücadeleye devam edeceğiz…
Maksut BALMUK