Yüreğinizi dinleyin!
Başkalarının hayalleri değil, kendi hayallerinizin peşinden gidin!
İşte o zaman, kendi gerçeklerimizi, başkalarının gerçekmiş ya da olması gerekenmiş gibi gösterilmesinden ayırabiliriz.
Doğruya giden yollardan uzaklaştıracak yüzlerce yola saptırılmaktansa, kendi yolumuzda yürümek, aslında bizleri aynı yolda birleştirecektir.
Hayatı, mesleği, tüm zorlukları ve güzellikleriyle algılayan biri olarak sizlerle çıktığım bu yolculuktan çok keyif aldım. Yazarken bazen üzüldüm, bazen kederlendim, bazen öfkelendim, bazen de güldüm kendi kendime, ama hiç umudumu yitirmedim. En çokta kendimle yüzleşme fırsatı buldum. Aynada değil, yazılarımda baktım kendime…
Doğruları anlatıp, onları savunmak ve onları yazmak…
İnsanın kendisini ifade edebilme özgürlüğünün, nefes almak kadar yaşamsal önem taşıdığını anladım. Bu haktan mahrum bırakılan, başkalarının hayalleri için tutsak edilmiş hayatlar varken, nefes almanın bile acı olduğu gerçeğiyle de yüzleşmek...
Yüreğini dinleyemeyen, hayallerinden uzaklaştırılan, günlük hesaplara sürüklenen öğretmenler geleceğine nasıl sahip çıkacak? Öğretmenler ailelerinden, okullarından, öğrencilerinden koparılıp, yaşatılan her türlü zorluğa karşı göğüs germekte, her dayatmaya karşı mücadele vermeye çalışmakta, ama yaşatılan her şeye rağmen, bu yüce ve ulvi misyonu ile avutulmaktadır. Son olarak da rotasyonla tehdit et, tercih yapmak zorunda bırak, yerinden yurdundan et, şimdi de erteleyebiliriz de… Ne yazık ki; öğretmenlerin Milli Eğitim Bakanlığı’na inancı ve güveni kalmamıştır. İktidarın kendi ideolojisini beslemek adına yaratmak istediği öğretmen modeli, ters tepmiştir. Aynı şekilde oluşturulmaya çalışılan eğitim sistemi de sonuç vermeyecektir. Çünkü, eğitim asıl amacından uzaklaştırılıp, başka amaçlara yönlendirilmiş, temel taşları yerinden oynatılmıştır. Öğretmenler hayalleri ve gerçekleri arasında sıkışıp kaldı. Hatta sevmeyi bile unuttu, neredeyse birbirine düşman hale getirildi.
Bu yıl TEOG çöktü, okullar medrese oldu, özgürlük türbanla eşdeğer görüldü, kız çocukları okullarını bıraktı, cemaatler okullara girdi, yandaşlık okullarda kol gezdi, ulusal değerler yok edildi, kadro hükümeti kuruldu, hukuk hiçe sayıldı, dershanelerin adı temel lise oldu, özel okullar teşvik edildi, e- okul bu yıl da sınıfta kaldı, çocuklarımıza okul sütü kadar değer verildi, gençlerimizin umudu söndürüldü, yoksul ve mutsuz öğretmenlerin onuru ayaklar altına alındı, öldürülmesine bile sessiz kalındı.
Milletçe unutmayalım.
Yeni eğitim ve öğretim yılında görüşmek dileğiyle…
Ebru SUNGAR