Rüzgarın Oğlu Başarıdan Başarıya Koşuyor

Berkay Çalık 17 yaşında, gencecik, pırıl pırıl bir delikanlı…

SPOR - 2015-05-24 14:51:48

Henüz hayatının çok başında ama ismi şimdiden atletizm alanındaki başarılarıyla anılmaya başlandı bile.

Aslında, yaptığı derecelere bakılırsa, ona ‘rüzgarın oğlu’ demek yanlış olmaz.

Sporcu bir ailenin oğlu olarak, küçük yaşlardan pek çok sporu denemiş ve en sonunda atletizmde karar kılmış.

O günden beri de durmadan çalışıyor, emeğinin karşılığını da alıyor.

İlimizin milli koşucusu Berkay, bugüne kadar katıldığı her yarıştan dereceyle döndüğü gibi;

Milli takım kampındaki bayrak yarışında, grubuyla birlikte 16 yıldır kırılamayan Türkiye rekorunu da kırarak büyük bir başarıya imza atmış.

Aynı zamanda Yahya Kaptan Atılım Anadolu Lisesi öğrencisi olan genç sporcu, şimdi var gücüyle Kolombiya’da gerçekleşecek olan dünya şampiyonasına hazırlanıyor.

***

Evet, Berkay çok başarılı ama bu başarının arkasında çok güçlü bir aile dayanışması yatıyor.

Berkay’ın babası Fehmi Çalık, eski milli atletlerimizden biri; aynı zamanda Sakarya Üniversitesi’nde beden eğitimi ve spor alanında eğitim veren bir akademisyen.

Oğlundaki yeteneği fark eder etmez kolları sıvamış ve o günden sonra Berkay’ın hem babası hem hocası olmuş.

Şimdi birlikte son derece disiplinli ve yoğun bir tempoda antrenman yapıyor, yeni şampiyonluklar için çalışıyorlar.

Berkay’ın tek desteği babası değil… Beden eğitimi öğretmeni olan annesi Emine Hanım da işin mutfağında.

Oğlunun en iyi ve dengeli bir şekilde beslenmesi için elinden geleni yapıyor, ona her konuda destek oluyor.

***

Şu bir gerçek ki hayat, Berkay için de ailesi için de kolay değil.

Arkadaşları kafelerde, parklarda, sinemada vakit geçirirken, okuldan geri kalan tüm vaktini antrenman yaparak değerlendiren Berkay bir yana;

Çalık Ailesi de oğullarındaki üstün yeteneğin daha da gelişmesi ve onun atletizm alanında hak ettiği yere gelmesi için durmadan, yorulmadan emek harcıyor. 

Başarılarıyla göğsümüzü kabartan Berkay’ı ve ona her konuda destek olan ailesini daha yakından tanımak istedik, kendilerini gazetemize konuk ettik.

Evet efendim, işte karşınızda çok değil, birkaç yıl sonra adını sık sık duyacağımız bir şampiyonun başarı öyküsü… Onu ve ailesini tanıdığım için çok mutluyum. 

 

 Berkay kaç yaşındasın?

16 yaşındayım, lise öğrencisiyim.

Ne zamandan beri atletizmle uğraşıyorsun?

Çocukluğumdan beri pek çok spor dalıyla uğraştım. Tenis, futbol, basketbol oynadım, kayak yaptım. 2008 yılında Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin düzenlediği bir yarışa katıldım. Aslında o dönem tenis oynuyordum ama atletizm dalında birinci oldum. Bu yarışı kazandıktan sonra babamla birlikte Çin’deki olimpiyatları izlemeye gittik ve orada fikrim değişti… Diğer spor dallarını bırakıp koşuya başladım.

Baban, aynı zamanda antrenörün, değil mi?

Evet, zaten kendisi de milli atlet; beraber çalışmaya başladık.

Nasıl bir çalışma sistemin var?

Önceleri çok az çalışıyorduk… Evin yanındaki çimenlik alanda, haftada birkaç gün küçük koşu çalışmaları yapıyorduk. Ancak şimdi her gün en az 5 saat çalışıyoruz.

 

TÜRKİYE ŞAMPİYONU

İlk yarışın hangisiydi?

İlk olarak 16 yaş altı kategorisinde Türkiye şampiyonasına katıldım ve orada 100-200 metrede Türkiye dereceleri yaptım. Daha antrenmanları sıklaştırmadığımız halde, aynı şampiyona da her yıl derece elde ettim.

Bireysel olarak mı yarışıyorsun?

Ben İstanbul’daki Enka Spor Kulübü’nün sporcusuyum ama yarışmalara buradan katılıyorum. Geçen sene 16 yaş altı kategorisinden yıldız kategorisine geçtim ve Kastamonu’da yapılan yarışmalara katıldım. Burada da iyi dereceler yapınca iş biraz daha ciddiye bindi. Çünkü şimdi yıldız kategorisindeyim, seneye genç kategorisinde olacağım, ondan sonra da büyük kategorisinde… Yavaş yavaş isim yapmaya başlamalıydım.

Yaptın mı peki?

Evet… Ocak ayında yapılan Türkiye şampiyonasında, 400 metrede Türkiye şampiyonu, 200 metrede de Türkiye üçüncüsü oldum. Ayrıca bu ay okullar yarışı oldu. Onda Kocaeli birincisi oldum ve Türkiye’deki bütün liselerden finale kalan sporcularla yarıştım. Ankara’da yapılan gençler ve yıldızlar Türkiye şampiyonasında 400 metrede ikinci, 200 metrede üçüncü oldum. Türkiye Atletizm Federasyonu, bu yarışmada başarılı olan sporcuları geçen hafta Bulgaristan’da yapılan uluslararası bir yarışmaya götürdü; orada da ikinci olarak ilk uluslararası madalyamı aldım ve milli sporcu oldum. 

 

Berkay Çalık, Bulgaristan’da katıldığı yarışta da derece yaparak ilk uluslararası madalyasını aldı.

 

REKOR KIRDILAR

Türkiye rekorun da varmış galiba…

Evet, Türkiye şampiyonasından sonra çağrıldığım milli takım kampında, bayrak yarışında 16 yıldır kırılamayan Türkiye rekorunu 2 kez kırdık. Rekorumuz tescillendi ve artık Türkiye Atletizm Federasyonu’nun sayfasında, bu rekor bize ait olarak görülüyor.

Tebrik ederim seni… Şimdi sırada ne var?

Temmuz ayında Kolombiya’da gerçekleşecek bir yıldızlar dünya şampiyonası var. Bu yarışmaya sadece belli barajı geçen sporcular katılabiliyor. Ben Türkiye şampiyonasında bu barajı geçerek Kolombiya’ya gitmeye hak kazandım. Şimdi önce Balkan şampiyonasına, ardından da Kolombiya’ya hazırlanıyorum.

Berkay, bu başarıyı neye bağlıyorsun?

Tabii ki çok çalışmaya… Haftanın yedi günü, günde 5 saat çalışıyoruz. Okuldan çıkıp direk antrenmana gidiyorum, eve geldiğimde sadece yemek yiyip uyumaya vaktim oluyor. Ayrıca, annem sayesinde oldukça dengeli bir şekilde besleniyorum. Bunun da çok katkısı var. 

 

KIZLARLA ARAM İYİ

Peki, bu kadar çalışmanın arasında okul nasıl gidiyor?

İyi gidiyor… Antrenmanlar ve kamplar daha çok ders çalışmamı engellese de notlarım fazla düşmüyor.

Berkay, bu kadar başarı seni okulda epeyce popüler yapmış olmalı… Kızlarla aran nasıl?

Evet, okulda da spor camiasında da oldukça popüler oldum. Kızlara gelince… Onlarla küçüklüğümden beri aram çok iyi zaten J

Bu kadar sıkı çalışıyorsun… Hiç bıktığın, sıkıldığın olmuyor mu?

Bazen oluyor, çünkü her gün aynı şeyi yapıyorum. Okula gidiyorum, antrenmana gidiyorum, yemek yiyip yatıyorum. Ama başarı gelince her şeyi unutuyorum. Zaten insanı motive eden de bu.

 

HEDEF OLİMPİYATLAR

Nihai hedefin nedir? Atletizm alanında kendini nerede görmek istersin?

İlk hedef olimpiyatlara katılmak, çünkü Türkiye’den bu alanda çok az sporcu var. Olimpiyata gittikten sonra da şampiyonluk çok zor ama en azından final koşup ilk 8 kişi arasına girmek isterim.

Berkay, söylemek istediğin başka bir şey var mı? Ya da yaşıtlarına bir mesajın…

Herkesin spor yapmasını ve sınavları falan bahane ederek sporu bırakmamasını tavsiye ediyorum. Spor sayesinde çevrede saygın biri oluyorsun. İnsanlarda iyi bir izlenim uyandırıyorsun.

 

 

 

Evde baba, sahada hoca…

Fehmi Bey, Berkay’ın hem babası hem de hocasısınız… İnsanın kendi evladını çalıştırması nasıl bir duygu?

Kolay olmadığını söyleyebilirim… Antrenmanlara ilk başladığımızda epey sorun yaşadık. Baba ve antrenör rolü birbirine karışınca Berkay’ın o sportif disipline uyum sağlaması zor oldu. İlk 4-5 ay çok zorlandık ama sonra işleri yoluna koyduk. Şimdi evde babası, sahada hocasıyım.   

Acaba, aranızdaki sürtüşme Berkay’ı antrenmanlarda çok zorladığınız için çıkmış olabilir mi?

Hayır… Ben de eşimde beden eğitimciyiz. Sporcuya kas ve kemik yapısı oturmadan yüklenilmez. Çocuklara aksi şekilde davranılırsa, ileride elde edilebilecek büyük başarıların önüne geçilir. Bunun bilincinde olduğumuz için daha çok onun güçlenmesine yönelik çalıştık. İlk önce oyun şeklinde antrenmanlar yaptık. 

 

DEVLET DESTEK OLMALI

Gerçek antrenmanlara ne zaman geçtiniz?

Son iki senedir geçtik. Bilinçli davrandığımız ve alt yapısını sağlam oluşturduğumuz için de Berkay şu anda büyük başarılar elde ediyor. Onu, ilerideki hedefleri için sadece fiziksel olarak değil, zihinsel olarak da hazırlıyorum. Ne zaman hangi dereceyi yapacağını, bunu nasıl çalışarak yapabileceğini zihnine yerleştiriyorum. Bir sporcu zihinsel olarak yapamadığı hiçbir şeyi fiziksel olarak yapamaz.

Fehmi Bey, oğlunuzun sportif başarısı için büyük bir emek sarf ediyorsunuz… Berkay için nasıl bir gelecek hayal ediyorsunuz?

Zeynep Hanım, ben aynı zamanda bir akademisyenim. Sakarya Üniversitesi’nde beden eğitimi ve spor bölümünde öğretim üyesiyim. Ülkemizde, spor ya da sanat gibi dallarda yetenekli ve başarılı olan çocuklar, sadece bu dallardaki okullara gidiyor. Halbuki doktor-sporcu, mühendis-sporcu, avukat-sporcu ya da öğretmen-sporcu da olunabilir, olunmalıdır. Gelecek vaat eden sporculara, istediği mesleği sınavsız olarak seçme hakkı verilmeli ve devlet spor alanında çocuğa destek olmalıdır.

 

Fehmi ve Emine Çalık, oğulları Berkay’ın sportif başarısının artarak devam etmesi için hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyor.

 

SPORDAN KOPUYORLAR

Maalesef, şu anda böyle bir sistem yok… Bu durum bir sporcu için neye mal oluyor?

Çoğu kez spor hayatına mal oluyor… Çünkü üniversite sınavına hazırlanma dönemi geldiğinde, çocuk spordan kopuyor. Aile de çelişkide kalıyor… Çocuğunu spora mı yoksa akademik kariyere mi yönlendirsin.

İlimizde, Berkay’a sahip çıkan bir kurum var mı… Mesela İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü?   

Biz bugüne kadar bu konuda kimseden yardım talep etmedik, ancak Berkay’ın okulu da dahil olmak üzere hiç kimse de bize destek olmadı. Bir tek Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürümüz Muzaffer Çintimar’ın büyük desteğini gördük. Bugüne kadar bize elinden gelen her yardımı yapmıştır.  

Fehmi Bey, ülkemizde spor yapmak masraflı iş… Sponsorunuz var mı?

Hayır, yok… Aslında Kocaeli bir sanayi şehri ve hiçbir sporcunun sponsor sıkıntısı yaşamaması lazım. Ancak, iş adamları sponsor yasasını bilmedikleri için buna yanaşmıyor. Halbuki, bir kuruluş sponsor olduğu sporcunun tüm masrafını vergiden düşebiliyor.

 

 

 www.bizimkocaeli.com/haber/yasam/ruzgarin-oglu…/131657.html
 
Günün Diğer Haberleri