Eğitim-Öğretim Değerlendirmeleri Siyasi Değil, Bilimsel Yapılmalı

SENDİKA - 2013-11-16 01:07:54

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, eğitim-öğretim problemlerinin siyasi değerlendirmelerle değil, bilimsel kriterlerle çözülmesi gerektiğini vurgulayarak, "Hükümet, mülakat sistemini önce kapatılan dershanelerin öğretmenleri üzerinde denemeyi planlamaktadır. Torpille okul müdürü, şube müdürü atamanız size yetmedi de, şimdi de öğretmenleri mi torpille atayacaksınız?" açıklamasında bulundu.

ANKARA(ANKA) - Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, eğitim-öğretim problemlerinin siyasi değerlendirmelerle değil, bilimsel kriterlerle çözülmesi gerektiğini vurgulayarak, "Hükümet, mülakat sistemini önce kapatılan dershanelerin öğretmenleri üzerinde denemeyi planlamaktadır. Torpille okul müdürü, şube müdürü atamanız size yetmedi de, şimdi de öğretmenleri mi torpille atayacaksınız?" açıklamasında bulundu.
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk yaptığı açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığı'nın dershanelerin kapatılmasına ilişkin hazırladığı yasa taslağın basına yansımasının ardından dershane tartışmalarının yeniden alevlendiğini belirterek, "Milli Eğitim Bakanlığı basına yansıyan haberi sözüm ona yalanlayan bir açıklama yaptı. Ancak Bakanlığın yaptığı açıklama, aslında haberi doğrulamaktaydı. Daha sonra Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı iki ayrı televizyon programına katılarak, eteğindeki taşları döktü. Anlaşıldığı üzere, Bakanlığın dershaneleri kapatmak için yaptığı çalışma, nedense kamuoyunun gözünden kaçırılarak, şeffaf olmayan bir şekilde ve kapalı kapılar ardında yürütülmektedir" ifadelerine yer verdi.

-"DERSHANELERİ KAPATMA MANTIĞINI ÖNCE KENDİNİZE İZAH ETMENİZ GEREKİYOR"-

Koncuk, dershanelerin kapatılması tartışmalarının, ne yazık ki, hem öğrencilerin hem de bu dershanelerde görev yapan öğretmenlerin heba edilmesi ile sonuçlanacağına dikkat çekerek şunları kaydetti:
"Şayet ortada Hükümetin bir hesaplaşması varsa, bunu dershaneler üzerinden gerçekleştirme girişimleri bu ülkenin geleceği olan çocuklarımıza büyük zarar verecektir. Bu çok zavallı bir davranıştır. Çünkü bu, devlet gücünü lüzumsuz bir şekilde kullanmak anlamına gelir. Unutulmamalıdır ki; güçlü insanlar gerekçeleri de güçlü ve kabul edilebilir olan insanlardır. Dershaneleri kapatacaksanız kapatırsınız; ancak bu kapatmanın mantığını önce kendinize izah etmeniz gerekmektedir. Eğitim dışı amaç ve sebeplerle dershaneleri kapatmak hem ahlaki, hem de vicdani değildir."

-"HÜKÜMET, MÜLAKAT SİSTEMİNİ ÖNCE KAPATILAN DERSHANELERİN ÖĞRETMENLERİ ÜZERİNDE DENEMEYİ PLANLANLIYOR"-

Dershanelerin kapatılmasının merdiven altı dershanecilik faaliyetlerine de zemin hazırlayacağını vurgulayan Koncuk açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Dershanelerin ve etüt merkezlerinin kapatılması, kapatılan dershanelerin özel okula dönüşmesi ya da iki yıl içinde açık lise olması; okul olan dershaneye çek ya da kupon modeli gibi öneriler üzerinde dikkatlice düşünülmesi gereken konulardır. Nitekim dershanelerin kapatılmasına rağmen, okullardaki ve halk eğitimdeki kursların devam etmesi çocuklarımızın takviyeye ihtiyaç duyacağının da açık bir göstergesidir. Anlaşılan o ki, Hükümet, mülakat sistemini önce kapatılan dershanelerin öğretmenleri üzerinde denemeyi planlamaktadır. Dönüştürülen okullarda iş bulamayan öğretmenlerin devlette çalışabileceğinin ifade edilmesi de bunun en açık kanıtıdır. Bu öğretmenleri, mülakatla MEB kadrolarına almak hiçbir şekilde akıl ile açıklanacak bir uygulama değildir, tam bir izansızlıktır. Buradan MEB'in çok bilgili yetkililerine soruyoruz: KPSS'ye yıllardır hazırlanan, büyük emek veren, geceli gündüzlü çalışan öğretmenlere ve onların ailelerine nasıl hesap vereceksiniz?"

-"ÖĞRETMEN KADROLARI AHBAP-ÇAVUŞ İLİŞKİSİ ÖN PLANA ÇIKARILARAK DOLDURULACAK"-

Öğretmen kadrolarının eş-dost, ahbap-çavuş ilişkisi ön plana çıkarılarak doldurulacağını belirten Koncuk, "Basına yansıyan çalışma bu haliyle hayata geçerse; ideolojik davranan öğretmen, yandaş öğretmen, siyasi tercihlerine göre hareket eden öğretmenler daha öğretmenlik mesleğinin başında eğitim kurumlarımıza yerleşmiş olacaktır. Öğretmen kadroları eş-dost, ahbap-çavuş ilişkisi ön plana çıkarılarak doldurulacaktır. Ülkeyi yönetenler ve Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı bilmelidir ki; burası muz cumhuriyeti değildir, bu ülkede orman kanunları geçmez. Amaç MEB'de Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin değil, AKP'nin öğretmenlerini hakim kılmak ise, AKP'nin ideolojilerini çocuklarımızın beynine nakşeden öğretmenler ise bu asla gerçekleşmeyecektir" açıklamasında bulundu.

-"ÖĞRETMENLER SİZİN OYUNCAĞINIZ DEĞİL"-

Başta Hükümet olmak üzere, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ve MEB Müsteşarı Yusuf Tekin'nin eğitimle ilgili maceralardan uzak durmaları gerektiğini vurgulayan Koncuk şöyle devam etti:
"KPSS ve alan sınavından yüksek puan almasına rağmen, şaibeli komisyonlar tarafından düşük puanlar verilen öğretmenlerin ahını nasıl görmezden gelirsiniz? Din, iman diyerek, kul hakkı yiyen uygulamaları nasıl meşru görebilirsiniz? Öğretmenlik mesleğinin kaybettiği itibarını artırmak yerine, öğretmenlik mesleğini nasıl yerin dibine sokabilirsiniz? Öğretmenlik bu kadar ucuz bir meslek midir? Öğretmenler sizin oyuncağınız değildir. Torpille okul müdürü, şube müdürü atamanız size yetmedi de, şimdi de öğretmenleri mi torpille atayacaksınız? Milletimizin bu ahlaksızlığa, göz yumacağını, sessiz kalacağını hiç kimse düşünmemelidir. Öğretmenlerimizin mülakatla kirletilmesine asla göz yummayacağız. Şayet sözlü sınav getirilirse, Türkiye'nin her noktasında çok büyük eylemler yaparız; Hükümetin bu anlayışını milletimizin her ferdine anlatırız. Böyle bir uygulama, alçaklıkla eş değer bir uygulama olacaktır. Şu da bilinmelidir ki; eğitim-öğretim problemleri siyasi değerlendirmelerle değil, bilimsel kriterlerle yapılmalıdır." (ANKA)
(AR/ÖZK)

Günün Diğer Haberleri