Mecliste görüşülmekte olan ve öğretmenlerin il içinde zorunlu rotasyona tabi tutacak uygulamayı Eğitim İş Genel Başkanı Veli DEMİR’e sorduk.
EĞİTİM ÇALIŞANLARININ ÖZLÜK HAKLARI GASP EDİLMEK İSTENİYOR
Milli Eğitim Bakanlığı, aldığı her karar ile eğitim sistemimizi kökten değiştirmekte, eğitim çalışanlarının yılların birikimiyle elde ettiği özlük haklarını ise gasp etmektedir. Ustalık dönemi olarak adlandırılan üçüncü AKP iktidarının dikkat çekici isimlerinden birisi olan eski Milli Eğitim Bakanı Ömer DİNÇER tarafından, Eylül 2011’de çıkarılan 652 sayılı KHK ile Bakanlığın tüm yapısı değiştirilmiş,öğretmenlere rotasyonun alt yapısı hazırlanmıştır.
Milli Eğitim Bakanı Nabi AVCI’nın dün açıkladığı ve mecliste görüşülmekte olan torba yasa içerisine konulan düzenleme ile şube müdürleri ve müfettişler gibi hizmet süresine bağlı yer değiştirme haberi öğretmenlerimizin haklı endişelerine neden olmaktadır.
ÖĞRETMENLERE MEVCUT UYGULAMALARLA KISMENDE OLSA ROTASYON UYGULANIYOR
Zaten mevcut durumda öğretmenlerimiz ilk atama yolu ile ülkemizin gelişmekte olan illerinde göreve başlamakta, zamanla kendi memleketlerine gelebilmektedirler.Zorunlu hizmetlerini yapan öğretmenlerimiz geldikleri illerde köylerden,ilçelerden başlayarak il merkezlerine doğru gelmektedirler.Bu doğal bir rotasyondur yeni bir rotasyon uygulamasına gerek yoktur.
BU UYGULAMANIN EĞİTİME HİÇBİR KATKISI OLMAYACAKTIR
Bu uygulamanın eğitime hiçbir katkısı olmayacaktır.Uygulama pedagojik açıdan doğru değildir.Eğitim sistemimizde bu türden bir uygulamaya ihtiyaç olmadığı,uygulamanın tamamen siyasi amaçlarla yapıldığı açıktır.Uygulama ile öğretmenlerin istedikleri yerlere atamaları iktidarın İl,İlçe Başkanlarının iradesiyle belirlenecektir.Siyasi iktidarla ilişkisi olan,Yandaş sendikanın üyeleri istedikleri yerlere atamalarını yaptırırken diğer öğretmenler mağdur olacaktır.
UYGULAMA SÜRGÜN ANLAMINA GELMEKTEDİR
Uygulama sürgün anlamına gelmektedir.Yeni Bütün Şehir yasası ile öğretmen evinden mahallesinden çok uzakta çalışmak durumunda kalacaktır.Bu düzenleme ile Mülki Amirlerin öğretmenler üzerindeki baskısı artacaktır.Uygulama ile adeta yeni bir “kavimler Göçü” yaratılacaktır.
“BEN YAPTIM OLDU” MANTIĞIDIR
Bu uygulama ile yine görülmüştür ki MEB “Ben yaptım oldu” zihniyetiyle davranmakta,eğitimin sosyal tarafları olan Eğitim Fakültelerine,Sendikalara,Demokratik Kitle Örgütlerine danışmadan hareket ederek öğretmenlere bu uygulamayı dayatmaktadır.Milli Eğitim Bakanlığı 652 sayılı KHK’nin ucu açık maddelerine dayanarak yaparak İller arasında da rotasyonu düşünmektedir.Bu öğretmenler için bir yıkımdır.Buna asla fırsat verilmemelidir.
ROTASYON UYGULAMASI ÖĞRETMENİ EMEKLİYE ZORLAMAKTIR
Günümüzde öğretmenler ekonomik anlamda zor koşullarda çalışmakta, yoksulluk sınırının altında ücret almaktadır.Emeklilikle beraber aldıkları ücretin yarısını kaybetmekte,açlık sınırında yaşamaya mahkum edilmektedir.Öğretmeni emekliğe teşvik etmenin yolu zorunlu rotasyon değil, öğretmenin emekli maaşını en azından yoksulluk sınırına yükseltip,emekli ikramiyesini arttırmaktır.
TÜM SENDİKALARA ORTAK ÇAĞRIMIZDIR
Buradan tüm sendikalara ortak çağrıda bulunmak istiyorum.652 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname’nin bazı maddelerinin ucu açık olması, net ifadeler taşımaması bu tür yorumlara neden olmaktadır.Eğitim-İş olarak eğitim çalışanlarının haklı endişelerini paylaşıyoruz.
Bu çerçevede eğitim çalışanlarını temsil iddiasında olan tüm sendikalarımıza çağrımız şudur: Örgütlü yapılarımız farklı olabilir. Fakat eğitim çalışanlarına yönelik yoğun saldırıların yapıldığı bu dönemde farklılıklarımızı bir kenara bırakarak, birlikte hareket etmenin zamanının geldiği kanaatindeyiz. Eğitim-İş olarak öğretmenlerimizi endişeye sevk eden konularda eğitim iş kolundaki tüm sendikalarla birlikte ilkeli ortak eylem koymaya hazır olduğumuzu kamuoyu ile paylaşmak isteriz.